English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ B ] / Baksana ona

Baksana ona Çeviri İspanyolca

490 parallel translation
- Baksana ona!
- ¡ Míralo!
- Maria'yı davet et, baksana ona.
Búscate otra. - Invítala a María, mira.
Williams ediyor, baksana ona.
Williams lo hace, míralo.
- Nerden anladın? - Baksana ona.
- ¿ Cómo lo sabes?
Baksana ona.
Mírale.
Sam, baksana ona.
Sam, míralo.
Oysa baksana ona, bugün besinin alıp yatışsa da, Yarın bileniyor yine ; yine erişiyor önceki gücüne.
Que del hambre, el codicioso estilo imites, saciando presto tu furor,
Baksana ona.
Míralo.
Bir baksana ona!
Exacto. Échale un vistazo.
Bir baksana ona.
Nada más miralo.
Ona baksana.
Míralo.
- Ona bir baksana.
- ¡ Ni que lo digas!
Ona bir baksana, Tony. Lydia'ya benzemiyor mu?
Tony, ¿ no crees que se parece a Lidia?
Ona aldığı elbiseye baksana. - Böyle bir mutfak.
Fíjate cómo va vestida.
Baksana, Dede, ona da anlat, ha?
Díselo tú, anciano, Dile lo del templo.
Baksana onun üstündeki adam ona nasıl davranıyor.
Fíjense en el tratamiento especial que le da Su Excelencia.
Ona bir baksana.
¡ Mírele! .
Ona baksana.
¡ Mírelo!
Baksana, ona ne diyeceğim?
¿ Cómo la llamo?
Ona baksana?
¿ Se ha fijado?
Hepsi bu. Oh, ona bir baksana.
Ay, miradlo.
- Baksana, ona anlat.
- Cuéntale...
- Ona baksana.
- Mírale.
Ona minnet duymalısın. - Baksana hayatını bağışladı.
El Héroe Lung es tan compasivo, hazlo
Baksana çapkın çocuk neden ona siktirip gitmesini söylemedin?
Dime, dulzura ¿ por qué no la mandaste al carajo?
Ona baksana!
¡ Miren, miren!
Ona baksana.
Miralo.
Ona bir baksana.
Mírala.
Ona ne yaptın öyle baksana!
¡ Mira lo que haz hecho!
Baksana Robinson biz ona güvendik tüm gün yanımızda gezdirdik ama şimdi sırf otelde birisi suyuna gitti diye bizi öylece bırakıyor.
¿ Lo ves, Robinson? Le dimos nuestra confianza, lo llevamos todo un día con nosotros, perdimos así más de medio día, y ahora, porque alguien del hotel lo ha atraído se despide, simplemente se despide.
Ona baksana. Sen böyle birini sever miydin?
Mírala. ¿ Podrías amar a alguien que se ve así?
Ona baksana, Steve.
Míralo, Steve.
- Ona baksana.
- Mírala.
Ona baksana.
Mírala.
- Ona baksana
- Míralo.
Bir dakika ona baksana.
Te veo mañana
Bir daha saçlı bir çocuk size... "Baksana, şans için kafanı ovabilir miyim?" derse ona şöyle cevap verin.
Así que la próxima vez que un Niño peludo suba y diga, "Oye, déjeme frotar su Cabeza para la suerte," Solo díganle al niño,
Ona bir baksana!
¡ Échale un vistazo!
Ona baksana, baştan çıkarıcı ve cazibeli.
Ahí se ve de lo más seductora y atractiva.
Ona baksana.
¡ Mírenlo!
Ona baksana.
Mírele.
Eve siyah bir adam attı. Ona ne yaptıklarına baksana.
Trajo a un negro y mira lo que le hicieron.
Ona bir baksana.
Mírale.
Kramer, ona bir baksana.
Kramer, míralo.
Ona bir baksana.
¡ Es todo como tú lo ves!
Ona bir baksana. Bazen sırf ona bakarken bile kusacağımı düşünüyorum.
Aveces pienso que voy a volverme loco con solo de verlo
Gerçekten anne. Baksana ona.
Mirarlo.
Ne, şaka mı yapıyorsun? Ona baksana.
¿ Qué, estás bromeando?
Baksana bir ona.
Míralo.
- Aşkımı ona baksana.
- Cariño, míralo.
Tanrım, ona baksana be.
Dios, mujer, solo mírala.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]