English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ B ] / Basarılar

Basarılar Çeviri İspanyolca

2,892 parallel translation
Birdenbire başarılar başarısızlığa dönüştü.
De repente, lo que era éxito se convierte en fracaso.
Daha sonra başarılı olamadılar ve bugün olamayacaklar!
No tuvieron éxito en ese entonces, ¡ y no lo tendrán ahora!
Önemli başarılarım oldu ve bu onları işe sokarak onlara olan borcumu ödemek için bir fırsat.
He tenido un éxito enorme y es mi oportunidad de devolver el favor y ayudarlos a conseguir trabajo.
Aslında benim başkan olmam gerekir ama bu Anthony için bir amaç ifade ediyor sanırım. Başarılar dilerim kendisine.
Probablemente debería ser yo el presidente, pero supongo que significa más para Anthony, así que le deseo buena suerte.
Demek ki başarılılar.
Entonces son exitosos.
Ekranın dışından bir el görünür el yordamıyla erteleme tuşuna basar kolu takip ederek yukarı çıkarız. Adam 30'larında bir polis olan Mike Bradsky'dir.
Una mano aparece de fuera de pantalla, y a tientas golpea el despertador, seguimos la alarma y quedamos con su dueño, Mike Bradsky, un policía a sus 30 años.
Evet. Başarılarıyla gurur duyardı.
Estaba orgulloso de su éxito.
Ortaya çıkan bu inanılmaz mühendislik başarıları büyük bir sürprizdi.
Pero lo que resultó de estas fabulosas hazañas de ingeniería fue una gran sorpresa.
Erkek kardeşim yine benim başarılarımın tadını çıkarıyordu.
Otra vez mi hermano estaba disfrutando de mi gloria
# Yeni işinde başarılar #
# Felicitaciones por tu trabajo #
Başarılar hadi.
- ¡ Que te vaya bien!
Gazetecilikte ki üstün başarılar için.
"A la excelencia periodística".
Karikatür çizimlerinde başarılar diliyorum.
Buena suerte con tus dibujos animados.
O zaman... Sana okulda başarılar.
Vale, entonces... que pases un buen día en el instituto.
Binbaşı Sinclair! Eğer halen hayattaysanız size can-ı gönülden başarılar diliyorum. Eminim ki bir gün, bileğinizin hakkı ile hak ettiğiniz yere geleceksiniz.
Al Comandante Sinclair, si aún está vivo, le deseo de todo corazón el éxito que se merece por su tenacidad e inteligencia.
Size iyi yolculuklar ve başarılar diliyorum.
Entonces, os deseo un buen viaje y el mayor de los éxitos.
Muhteşem başarılarını neden yazmazlar sanki? İlginç bulmuyorlar herhâlde.
¿ Por qué demonios no escriben sobre tus fantásticos logros?
İşte başarılar.
Buena suerte en el trabajo.
Bazıları dörtten fazla bile değildi ama kalıbımı basarım onlarla eve gitsem bir şeyler olur.
Ninguno de esos llegan al cuatro, pero te garantizo que se irán a sus casas y obtendrán algo.
O yatırımcıların başarısız olmam için çalıştıklarını gördün mü?
¿ Viste como esos trajeados me estaban poniéndo una trampa para que fracasara?
Genç, daha az başarılı, abisinin başarılarına göz koyan küçük kardeş.
El hermano más joven y mucho menos exitoso, envidia el dinero del hermano.
Doğuştan gelen bir haktı... benim sahip olmadığım bir hak. ve en büyük başarılarımın bile bana kazandıramayacağı.
Era un derecho de nacimiento... un derecho de nacimiento que yo no tuve y mis grandes logros, nunca me los conseguiría.
Yıllardır sadık yardakçılarım olarak nedime olarak ölümsüzleşme şansını hepiniz elde ettiniz hem de benim kraliyet düğünümde, ama sizleri uyarmalıyım bu elemelerde herkes başarılı olamayacak.
Como fieles secuaces a través de los años, habéis ganado la oportunidad de ser inmortalizadas como damas de honor en mi boda real, pero legalmente, debo advertiros, que no todas sobreviviréis a las pruebas.
Başarılarının devamını bekliyorum Charlie.
Sigue con el buen trabajo, Charlie.
Ve şimdi de... çok başarılı bir avukatla evlenmek üzere. ayrıca Prada'ların içinde çok da seksi göründüğünü söyleyebilirim.
Y ahora... está a punto de casarse con un abogado muy exitoso... y que además, tengo que decirlo, se ve bien en ese vestido de Prada.
Yani aslında bu, bir ortak başarı. Hem benim katkılarım kızarkadaşım Haley'nin katkıları ki kendisi bana çok büyük destek...
O sea, realmente fue una mezcla del trabajo que realicé y con mi novia Haley, quién también fue muy comprensiva sobre...
Burada bir takım ve aile olarak başardıklarımızın yanında şahsi başarıların benim için hiç anlamı yoktur.
Los logros individuales significan poco para mi comparado con lo que hemos conseguido como equipo y familia.
Başarısızlar, müptelalar, torbacılar, ümitsiz ev kadınları.
Me he juntado con mucha gente mala durante muchos años perdedores, drogadictos, traficantes, putas desesperadas.
Sınavlarında başarılar.
Suerte para tus exámenes.
- Başarılar, Syd.
- Buena suerte, Syd.
Okulun son senesinde sana başarılar.
Que tengas un buen primer día de tu último año.
Ve başarılarına. Bir barın var. Ve billboardların her yerde.
Y el éxito que tienes con el bar, y con los carteles en todas partes...
Ciddiyim. Size hayatta başarılar.
En serio, tened una buena vida.
Hakkında çok şey eski yabancı teorisi biz modern başarılarını karşılaştırmak olmanızdır bizim eski geçmişten hikayeleri ile.
La gran ventaja de la teoría del aliénigena antiguo es que podemos comparar modernos logros con historias de nuestro pasado remoto.
İki süslü midillinin * bana serenat yapmasından daha çok hoşuma gidecek başka bir şey olmasa da, galiba bayan şarkıları söylemek yerine... -... Blaine için "jöle müdahalesi" ile daha başarılı olurum.
Aunque nada me gustaría más que una serenata de ponis lindos sería mejor quitarle el gel del pelo a Blaine que cantar música de mujeres.
* Hayat boyu sürecek başarılar için yaz adımı bir kenara *
* Déjame tener una historia de éxito *
Dört yıllık başarılar tek paragrafa indirgenmiş.
Cuatro años de logros resumidos en un párrafo.
Dağıtımınızda başarılar.
Buena suerte con su despliegue.
Başarılarını kucaklamaları kayıplarının olanları tanımlamadığını bilmeleri gerek. Tek bir nakavt kariyerlerini sonlandırmayacaktır.
Tienen que aceptar su éxito... recordar que una pérdida no les define... que un K.O. no termina con su carrera.
Eşlerimizle beraber olmak üzere, burada bulunanlar adına, size başarılarınızın artmasını diliyoruz.
Y en nombre de los que estamos aquí, incluyendo nuestras mujeres, que excepcionalmente vinieron hoy Queremos desearle que siga con sus éxitos.
Kadının başarılarından epey etkilenmiş gibisin.
Suenas muy impresionado por sus logros.
Bilgisayar'sız ajan işinizde size başarılar.
Buena suerte con su negocio de espias sin el intersect.
Okulda başarılar, şeker tavşan.
Que tengas un buen día en la escuela, cariño.
- Ben sadece büyük başarıları okurum.
- No, solo leo grandes historias.
Nebraska'daki arsa spekülasyonu konusunda sana başarılar dilerim öyleyse.
Buena suerte en tu especulación con tierras en Nebraska.
Bu benim isimsiz bağımlılar şakamdır. Görünüşe bakılırsa, pek de başarılı değil.
Nada, es mi broma de narcóticos anónimos, claramente no es muy buena.
Doktor Charles Drew'un başarılarını küçümsemek gibi olmasın ama...
Y no es para despreciar los logros del Dr. Charles Drew, pero...
Bu farkındalıkla mücadele ediyordum : çok insanın başarısızlık ve acısı aslında bir kaçının başarı ve icrası, elit merkez bankacılar, onlara para kazandırmak için dünyayı kandırdılar.
Luchaba con la realizaci ¢ n de que el fracaso y sufrimiento de tantos-- --de hecho representa el ‚ xito y la culminaci ¢ n de unos pocos.
Eğer bu ülkeyi devirmeyi başarırlarsa, uluslararası elitlerin, Amerikalılar'ın güç ve verimliliğini, hayatlarımızı yavaşça devralarak, tek dünya diktatörlüğüne aktarmaya niyetleri,
Si logran hacer caer a este pa ¡ s, soy de la creencia que la ‚ lite internacional intentar transferir-- --la fuerza y productividad de los norteamericanos a su dictadura uni-mundial, gradualmente apoder ndose de nuestras vidas-- -
En ölümcül yırtıcılar bile başarılı olduklarından daha sık kaybederler.
Incluso el depredador más mortal falla con más frecuencia de lo que tiene éxito.
Troodon burada yaşamakla kalmadı, başarılı bir şekilde de yayıldılar.
El Trodonte no solo sobrevivió aquí, sino que prosperaron positivamente.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]