Başarısiz Çeviri İspanyolca
211 parallel translation
Siz başarıyı tattınız.
Tiene éxito.
Eğer şansım yaver gitmez ve siz başarırsanız... Dış İşlerinden Bay Callendar'a bir mesaj götür.
Si no tengo suerte y ustedes sí, deben llevar un mensaje al Foreign Office.
Bütün dünya, siz iki başarılı sporcudan büyük Amerikan sportmenlik geleneğini sürdürmenizi bekliyor.
El mundo espera que dos atletas como Vds hagan honor a nuestra tradición deportiva.
Bence siz çok iyi bir annesiniz annelerin en iyisi fakat bakın, ben de en iyilerinden olduğumu sanıyordum, ama başarısız oldum.
Sé que ha intentado serlo la mejor madre de todas. Pero yo también lo intenté y he fracasado.
Siz başarılı bir katilsiniz.
Es un talentoso asesino.
O zaman başarımı kutlarız ve siz de bana katıIırsınız.
Entonces celebrarán mi éxito y se regocijarán por mí
Siz bu konuda başarısız oldunuz.
Tú me has fallado en esto.
Kalıbımı basarım, siz ikiniz birbirinize aşıksınızdır ha?
Vosotros estäis enamorados, ¿ verdad?
Bu noktada esas mesele ; görevin başarıyla tamamlanmasıdır, siz de takdir edersiniz.
A mí entender, la diferencia está en que cumple a la perfección su cometido, comprende usted.
Bu savaşçı ölürse sadece görevimin başarısız olduğunu söyleyebilirim. Milenyumumuzun büyük lideri siz Baltar'ı başarısızlığa uğratmış olacağım.
A pesar de haber asegurado este planeta para el imperio en tiempo récord, si este guerrero muere, sólo puedo ver a mi misión aquí como un fracaso, pus habré fallado a uno de los grandes líderes de nuestro milenio...
Siz küçük bir grupsunuz. Başarılarınız bu meydandaki herkesin gözünü kamaştırıncaya dek sizi parlatacağım.
Ustedes son la pequeña unidad que tengo que pulir hasta que el brillo de sus logros deslumbre a todos en esta plaza de armas.
Şimdi, siz benden en başarılı mankeni mi sizin şu Kont muydu ne onla... tanıştırmamı bekliyorsunuz.
Usted pretende que le presente mi modelo más exitosa a su jefe... este Conde algo.
- Ama siz çok başarılıydınız.
- Pero fue muy convincente.
Siz şansınızı denediniz ve kara manevralarınız büyük bir başarısızlıktı.
Ud. tuvo su oportunidad y la desperdició
Ama öte yandan siz de başarısız olacağımı kanıtlayamazsınız.
Pero no puedo probar que lo haré.
siz üreticiler, size verdiğim endüstriyel bilgilerle, rekabet edebilen, başarılı insanlar oldunuz.
uds. como fabricantes, mientras yo pasaba hacia una forma industrial que los hiciera más competitivos, exitosos.
Neredeyse başarıyordu da. Motordaki diğer adam ve siz bizi asla yakalayamazdınız.
... y casi lo hicimos otro hombre en los motores y ustedes nunca nos hubiesen agarrado.
Ama misyon, başarıldığı andan itibaren, siz, özgür adamlarsınız. .
Pero una vez la mision este acabada, seran hombres libres.
Akrabanızın büyük başarısına siz de eklemeler mi yapıyorsunuz?
Y usted continúa la buena labor de su familia.
Siz başarırsınız.
Todo irá bien.
Siz ikiniz akşamı başarıyla kendi aranızda paylaştınız.
Llevan toda la noche repartiéndose las jugadas entre los dos.
Ben başarısız kediden, siz ezik kedilere sevgiler görüşmek üzere.
Así que este grosero se despide diciendo que los quiere y hasta muy prontito.
Yine de siz başarılı olmadan ben buradan ayrılamam.
No obstante, no me marcharé hasta que haya concluido su misión.
İşte bu yüzden siz başarısızlar bu aptal işe takılıp kaldınız.
Por eso es que están atascados en este trabajo.
Siz söylüyorsanız. Ancak çeviriniz, önceki performansınıza göre çok başarılı.
Su traducción fue mejor que sus esfuerzos previos.
Siz tanıdığım en başarılı süvari subaylarından birisiniz... ve sizin bu orduya sağladıklarınız paha biçilmez.
Ud. es uno de los mejores oficiales de caballería que he conocido... Y su servicio a este ejército ha sido inestimable.
Ama siz, vatanda yeni elit birliklerin çekirdeğini oluşturmadan önce Führer adına sizlere bir madalya verilecek El Alamein çevresindeki zorlu ve şanlı savaşta gösterdiğiniz üstün başarılarınız için.
Pero antes de formar en la patria una nueva élite, el Führer os concede una medalla por vuestra valerosa actuación en la terrible y gloriosa batalla de El Alamein.
Ve siz Mösyö Trent. İşinizin başarıya ulaşmasını istiyordunuz.
Y usted, Monsieur Trent, estaba desesperado por ver triunfar su negocio.
Başaramadım. Tabii, siz de bin seferin 999'unda başarısız olacaksınız.
y fracasé... como, por supuesto, fracasará usted,
Siz İtalyanların, müdür seçmede çok başarılı olduğunuzu söylüyor.
Dice que los italianos sabéis elegir presidentes.
Belki de kendi kendime, sizi birinci sırada görmek istediğimi ve siz bunu başarırken yanınızda olmamı söylemişimdir.
Tal vez pense que queria verlos ganar ese primer lugar... y no se van a ir hasta que lo hagan!
Rivayete göre, siz üçünüz... bu civarların en başarılı katillerisiniz...
Ustedes tres son los mejores asesinos en esta mitad del mundo.
Siz ikiniz başarılı evliliğin sırrı hakkında bir sürü makale yazmamış mıydınız?
Frasier, ¿ Lilith y tú no escribieron varios artículos juntos una vez... sobre las claves de un matrimonio feliz?
Ve başarılı olursak, siz ve arkadaşlarınız çuvallarcasını da alacaksınız.
Y si ganamos, usted y sus amigos se van a llevar la mayor tajada.
Siz onlara gereken özeni gösterirseniz, Garanti veririm başarılı olurlar.
Denles una oportunidad y les prometo que triunfaran
Bay Elton, asıl siz düğün seremonisinde çok başarılıydınız.
Un trabajo bien hecho, Sr. Elton, fue el suyo en la ejecución de la ceremonia.
Belki siz doğru şekilde yapmayı... başarırsınız.
Quizás tú puedas de manera correcta.
- Bence siz başarının... canlı görüntüsüsünüz.
Soy muy ambiciosa. Para mí, usted es la viva imagen del éxito.
Bir zenci, ofis almayı başarıdığında siz beyazlar tekrar geri çekmeye çalışırsınız.
Cuando un negro se mete en política... Ios blancos tratan de arruinarlo.
Bir kez başarıldığında, siz benim pyllora'm olacaksınız.
Una vez que lo haya logrado, usted actuará como mi pyllora.
Sizin için ne kadar şaşırtıcı olmuştur, öğrenciler başarırken, siz yapamadınız.
Qué frustrante para usted que unos colegiales logren lo que usted no logró.
Siz iblisin bulunduğu o yere gidin. Ben de bebekler geri dönmeyi başarırsa diye, burada bekleyeyim.
Vayan, hagan eso con el demonio, y yo me quedaré aquí en caso que los bebés, ya saben...
Bunu iyi yaparsanız, her şey yolunda gider. Başarısız olursanız, siz ve aileleriniz konstrasyon kamplarına gönderilirsiniz.
Si lo hacéis bien, no os faltará de nada, si no, acabaréis en un campo de trabajo junto con vuestra familia.
Yani siz genç, başarılı ve çıplaksınız.
Son jóvenes, exitosos, están desnudos.
Siz ikinizi geçen gece partide gördüğümde çok mutlu görünüyordunuz. Peki, bana deli de, fakat başarılı olmak için benim filozofim, bir başarı imajı herzaman... yaratmalısın.
parecían perfectamente felices. uno debe proyectar una imagen de éxito... en todo momento.
Siz hepiniz... her kategoride ayrı ayrı değerlendirileceksiniz. ve başarılı olanlar... 5. adıma geçecek.
Sereis evaluados en cada categoría aquellos que aproveis, pasaréis al paso 5
Siz ne yaparsanız yapın, o hep daha iyi kalmayı başarır.
Sigue mejorando mas y mas, hagas lo que hagas.
Bayan Camaro, siz işte başarılısınız, değil mi?
Srta. Camaro, a usted le va bien en el trabajo, ¿ no?
Siz de Bay Witter başarısızsınız.
Y usted, Sr. Witter, es un fracaso.
Belki de siz öylesine dalganızı geçiyorsunuz ama benim gerçekten başarılı olmam lazım.
Quizá vosotros estéis sólo moneando, pero yo quiero que seamos buenos.
Hangisi daha büyük bir hayal kırıklığı bilmiyorum -... birleşik alan kuramımı formüle etmemdeki başarısızlık mı, yoksa siz mi.
No sé cuál es una decepción más grande mi fracaso en formular una teoría de campos unificada o ustedes.
başarısız 35
başarısız oldum 33
başarısız oldu 30
başarılar 28
başarı 43
başarılı 32
başarabilirsin 108
başardık 725
başardım 366
başardı 180
başarısız oldum 33
başarısız oldu 30
başarılar 28
başarı 43
başarılı 32
başarabilirsin 108
başardık 725
başardım 366
başardı 180
başardın 415
başaracaksın 136
başaramadım 52
başaracağız 144
başarabiliriz 43
başaracağım 55
başarabilirim 18
başaramadın 18
başaramadık 18
başaramayacaksın 18
başaracaksın 136
başaramadım 52
başaracağız 144
başarabiliriz 43
başaracağım 55
başarabilirim 18
başaramadın 18
başaramadık 18
başaramayacaksın 18