Hala orada Çeviri İspanyolca
2,223 parallel translation
Hala orada mı çalışıyorsun?
¿ Aún Trabajas Ahí?
Onu yakaladılarsa, neden hala orada tutuyorlar?
Si lo agarraron, ¿ Por qué lo mantienen ahí adentro?
Rausch ikizleri ameliyattan sağ çıkıp Almanya'ya döndüler ve bugün hala orada yaşıyorlar.
Los mellizos Rausch sobrevivieron a la cirugía y regresaron a Alemania donde viven ahora.
Sanmam, bence hala orada.
No, él está allí.
İstediğin anılar muhtemelen hala orada ama aralarındaki bağlar hasar görmüş.
Los recuerdos que quieres están ahí, pero las conexoines se han roto.
- Sen hala... hala orada mısın, Jim?
- Sigues ahí, Jim?
Hala orada mısın?
¿ Sigue ahí?
İki dakikan var ama şunu bil oraya girdikten sonra seni diğerlerinden ayırt edemeyiz ve iki dakika sonra hala orada ve ayakta olursan diğerleri ile beraber sen de ölürsün.
Tienes dos minutos pero escuchame bien. Una vez alli, no podremos distinguirte de los otros. y en dos minutos si sigues aun alli y de pie, moriras con los otros.
- Onlar hala orada.
- Siguen ahí fuera.
Peki hala orada olduğunu nereden biliyorsun?
¿ Cómo conoce su curso?
Çağırmaya geldiğinde biz voleybol oynuyorduk sen de ağlıyordun o sıra Elly hala orada mıydı?
Cuando viniste a buscarnos y estábamos jugando al voley... recuerdas, cuando gritaste... estaba Elly todavía ahí?
Hala orada olmayacak, Don.
No estará allí, Don.
Uçak hala orada mı?
¿ El avión todavía esta aquí?
O hala orada.
Aún sigue allí.
Wanda, hala orada mısın?
¿ Wanda, sigues ahí?
Ax, hala orada mısın?
Ax, ¿ sigues ahí?
General, hala orada mısınız?
General, ¿ sigue ahí?
Tanrım, sen hala orada mısın?
Dios, ¿ todavía sigues con eso?
Kaybolduğunuz zamanlarda bile yolunuzu tekrar bulun diye hala orada duruyo olur.
Aún cuando te pierdes, sigue ahí esperando para que vuelvas.
Gelin ve damatlarından biri hala orada mı yaşıyor?
¿ Alguna de tus novias o novios todavía viven ahí debajo?
- Hey, hala orada mısın?
- ¿ Todavía estás ahí?
Tao, Julio, hala orada mısınız?
Tao, Julio, ¿ seguís allí? Todavía no veo nada.
Neden hala orada dikiliyorsun?
¿ Qué haces aquí parada? - Ve a traer los archivos.
Birliğim yokedilmiş olmasaydı hala orada olacaktım. Bu yüzden geceleri uyuyamamama şaşmamalı.
Si no hubieran destruido mi unidad, seguiría allí.
- Hala orada olduğuna inanamıyorum.
- No puedo creer que aún salgas con eso.
Ben sadece şanslıydım arkasından gelen dalga yoktu olsaydı hala orada kurtulmaya çalışıyor olabilirdim. Vay be!
Estaba de suerte que no había mucho detrás de eso, o yo todavía estaría ahí tratando de salir. ¡ Uf!
- Hala orada mıydı?
- ¿ Todavía está aquí?
- Neden hala orada duruyor?
¿ Por qué todavía habrían de estar allí los equipos?
Kontrol ettim, kamyonetim hala orada duruyor, Billy.
Acabo de verificar y mi camión está todavía allí, Billy.
Hala orada mı?
¿ Él aún está allí arriba?
Hala orada çalışıyor.
Todavía trabaja aquí.
Bayım, hala orada mısınız?
¿ Señor, sigue ahí?
- Hala orada mı?
¿ Todavía está aquí?
Adam hala orada eğitici.
Él es todavía un entrenador allí.
Hala orada mısın?
¿ Aún estás allí?
Hala orada!
Aún está allí.
Ellie hala orada mısın?
Ellie, ¿ sigues ahí?
Orada, hala ihtiyacımız olan birkaç şey var.
Éstas son algunas cosas que pensamos que podríamos necesitar.
Yattığın adamı işe alıyorsun, hala ilgini çekiyor ve orada oturup bana bunun olmayacağına karar verdiğini mi söylüyorsun?
Contrataste un hombre que durmió contigo y que todavía te gusta. ¿ Y piensas que puedes decidir que no pasará nada?
Orada bir yelerde hala dürüst bir adam olduğuna inanmak istiyorum, Stanley.
Quiero creer que todavía hay alguien decente ahí, Stanley.
Tambor hala orada.
Tambor sigue ahí.
Belki orada hala birisi vardır.
Tal vez alguien sigue allí arriba.
Orada Wakefield'ın hala yaşadığına dair anlattıkların epey iyi bir hikayeydi.
Toda esa historia que contaste, de que Wakefield aún sigue con vida- -
O kilim hala orada pusuya yatmış olarak bekliyor olabilir.
Cómo Charlie en un arrozal.
Orada hala çok tanıdığın var mı?
¿ Aun conoces mucha gente allí?
Elimde olan bu kadar. Mike, hala orada mısın?
Mike, ¿ sigues ahí?
Tamam, tamam, peki açılış törenini kaçırırım ama hala sunumumu yapmak için orada olabilir.
Perderé la recepción de la inauguración, pero aún llegaré para mi presentación. - Bien, iré. - En realidad, no.
Orada ne gördüğünü bilmiyorum ama hala hayattaydın.
No estoy seguro de qué viste allí, pero aquí sigues viva.
Yani annesi hala orada yaşıyor, değil mi?
Quiero decir, su madre todavía vive ahí, ¿ verdad?
- Hala orada mısın?
- ¿ Sigues ahí?
Orada hala insanlar var. Ne oluyor?
Hay personas allí, ¿ qué está ocurriendo?
hala orada mısın 64
hâlâ orada mısın 16
hâlâ orada 24
hala orada mı 23
orada 2281
oradaki 168
oradaydım 213
orada mısın 598
oradayım 18
oradaydı 145
hâlâ orada mısın 16
hâlâ orada 24
hala orada mı 23
orada 2281
oradaki 168
oradaydım 213
orada mısın 598
oradayım 18
oradaydı 145
oradasın 44
oradan 69
orada kimse yok 63
orada dur 223
orada biri var 50
orada ne var 123
oradadır 18
orada olacağım 346
orada neler oluyor 224
orada ne yapıyorsun 161
oradan 69
orada kimse yok 63
orada dur 223
orada biri var 50
orada ne var 123
oradadır 18
orada olacağım 346
orada neler oluyor 224
orada ne yapıyorsun 161
orada bekleyin 25
orada olurum 25
orada duruyor 22
orada mı 137
orada biri mi var 55
orada kal 348
orada mısınız 104
oradan uzak dur 20
oradaki kim 37
orada olduğunu biliyorum 100
orada olurum 25
orada duruyor 22
orada mı 137
orada biri mi var 55
orada kal 348
orada mısınız 104
oradan uzak dur 20
oradaki kim 37
orada olduğunu biliyorum 100