English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ H ] / Hâlâ orada

Hâlâ orada Çeviri İspanyolca

1,453 parallel translation
Sky hâlâ orada mı?
¿ Sky aún está ahí?
Kanımca, Bayan Silvestry'in içinde az da olsa farkındalık olabilir. Hâlâ orada olabilir ve bizim görevimiz de ona yardım etmek.
Creo que bien podría haber algo... consciente dentro de la Sra. Silvestry, pero quizás ELLA siga ahí.
- Travma birde, Gates'le. - O halde hâlâ orada.
- Entonces todavía está ahí - ¿ Se han olvidado de mi hijo?
- Hayır, hâlâ orada duruyorlar.
¿ Todavía no limpió el Brill Park? No, aún está allí
O hâlâ orada.
Sigue por ahí.
Ve hâlâ orada.
Y todavía está ahí.
Yani, onun hâlâ orada olması olasılığı nedir?
¿ Cuáles son las posibilidades de que todavía siga allí?
- Tanrım, Frank, hâlâ orada mısın?
- Dios, Frank. ¿ De verdad, todavía?
Space, hâlâ orada mısın?
Space, ¿ aún estás allí?
Hâlâ orada mısın Ron?
Ron, que sigue ahí?
Bronx'ta doğdum ve hâlâ orada oturuyorum.
Nací en el Bronx. Sigo viviendo ahí.
Herhalde Venedik hâlâ orada olur.
Supongo que Venecia seguirá estando ahí.
- Kuğular hâlâ orada mı kuğular?
- ¿ Sigue habiendo cisnes?
Eski nişanlın hâlâ orada mı çalışıyor?
Tu ex... ¿ aún trabaja ahí?
Dördüncülük hâlâ orada. Alabiliriz.
El cuarto lugar sigue ahí, esperando a que lo tomemos.
Hiçbir şey yapamadım ama, kaçtım. Şimdi de yardım arıyorum. Ailem hâlâ orada!
No me quedaba tiempo, pero tenía que escapar y buscar ayuda.
Hâlâ orada.
Todavía está dentro.
Ama hâlâ orada sanıyor.
Ella realmente cree...
O zavallı enayinin hâlâ orada beklediğinden emin ol.
Asegúrate de que el pobre tonto siga ahí parado.
Neden hâlâ orada neler olduğunu bilmiyoruz ki?
¿ Por qué aún no sabemos lo que sucede ahí dentro?
Sanırım hâlâ orada.
Supongo que sigue allí.
Hâlâ orada mısın diye baktım.
Sólo quería asegurarme de que seguías aquí.
Erkek arkadaşım hâlâ orada!
¡ Mi novio está ahí adentro!
O ajan hâlâ orada mı?
¿ El agente sigue ahí?
Arkadaşları tarafından ilgi görmeyen yalnız bir çocuk hâlâ orada.
Un niño solitario abandonado por sus amigos todavía sigue ahí.
- Hâlâ orada mısın?
- ¿ Todavía estás ahí?
- Vay anasini be. Sence hâlâ orada midir?
- Santa mierda. ¿ Seguirá allí arriba?
Penny, Cody hâlâ orada.
Penny, Cody todavía está ahí.
Hâlâ orada, şikayetçi olacak birini arıyor.
Él sigue allí buscando un demandante.
Hâlâ orada tam olarak ne tür bir iş yaptığını öğrenmeye çalışıyoruz.
Aún no sabemos exactamente qué tipo de trabajo hizo allí.
Kötü şeyler hâlâ orada mı?
¿ Las cosas malas siguen ahí?
- Angela Marks, hâlâ orada mısın?
Angela Marks, ¿ aún estás allí?
Bayım, hâlâ orada mısınız?
Señor, ¿ está usted todavía allí?
Hâlâ orada mısınız?
Yo en realidad creo que deberíamos abrazarnos. 911. ¿ Está usted todavía allí?
Hâlâ orada mısın? Hâlâ oradasın.
¿ Estás ahí todavía?
Orada her ne gömülüyse Vance hâlâ orada olduğunu düşünüyor olmalı. Ve oraya gidiyor olmalı.
Vance debe esperar que lo que sea que enterraron aun está allí... y allí es a donde probablemente se dirige.
Hâlâ orada mı?
Guy, soy Daly. ¿ Está ella aún por allí?
Sence hâlâ orada mıdır?
¿ Piensas que aún está ahí afuera?
Orada hâlâ kriminalist olarak çalışıyorum. Ama iki ayda bir ülke genelindeki adli tıp laboratuarlarını denetlemeye çıkıyorum.
Aún soy criminalista allí, pero cada mes inspecciono los laboratorios para el Consejo Forense.
Hâlâ orada.
- Lo sigue siendo.
Bilgin olsun, sıcak su ikinci makinede az, orada renklileri yıkayabilirsin ve dördüncü makine hâlâ yumuşatıcıyı erken ekliyor yani, narin çamaşırların için onu kullanma.
El agua caliente de la máquina dos es inadecuada así que sólo usa ropa de color. Y la cuatro sigue soltando suavizante antes del ciclo. Yo evitaría usar ésa para la ropa delicada.
Orada mı o? Hâlâ uyuyor. Gece geç vakte kadar dışarıdaydı.
- Está durmiendo, salió hasta muy tarde anoche.
Orada hâlâ cam gibi bir şeyi kırmadan sakince...
Me sorprende que hayas estado aquí tanto tiempo...
Hâlâ da orada.
Todavía está ahí.
Orada hâlâ ondan izler olabilir.
La presencia de ella se sentirá en todo el lugar.
Eger kanun yapici asla hata yapmiyorsa, ve orada hâlâ bir bosluk duruyorsa... Incil'i berbat eden insanlar yuzunden olmasin? ... o neden orada duruyordur?
Si el que hace las leyes nunca comete ningún error, y aún así hay un vacío ahí, ¿ porqué está ahí ese vacío?
Biliyor musun? Hâlâ köprüde çalışıyoruz, orada seni görebildiğim bir yer var.
Sabes, cuando trabajo en el puente puedo ver tu puesto desde allí.
Orada! - Demiştim! - Ben hâlâ görmüyorum.
Te lo dije, aún no lo veo.
- Hâlâ orada.
- Sigue aquí.
Ailemin orada hâlâ sağ olduğunu umuyorum.
Espero que mis padres sigan aún con vida.
Ama hâlâ, gece yarısından sonra orada olmamanızı söylüyorlar.
Pero ellos aun dicen que no deberias estar ahi afuera despues de medianoche.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]