English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ K ] / Kötü şans

Kötü şans Çeviri İspanyolca

1,871 parallel translation
Buralarda çok fazla kötü şans var.
Hay mucha mala suerte por aquí.
Kötü şans getiriyor.
Ella es una mala influencia.
Bu kötü şans, değil mi?
Trae mala suerte.
Bugünlük tüm kötü şansımızı kullandık zaten.
Ya tuvimos toda la mala suerte posible por hoy.
Buna inanmak istiyorsun çünkü bu senin kötü şans olduğun anlamına geliyor.
Quieres creerlo porque eso significa que tienes mala suerte.
Yedi yıl kötü şans getirir, dostum. Ayna.
Hey, 7 años de mala suerte,, el espejo
Teyze, filmden gelen para kötü şans getirir.
¡ Ese dinero de la película te traerá mala suerte, tía!
Eğer kötü şans değilse, buna çokta güzel bir şans diyemeyiz.
Si no fuera por la mala suerte, no tendría suerte después de todo.
Kötü şans.
Mala suerte.
Tek elimize geçen, kötü şans.
Lo único que conseguimos es mala suerte.
Üzgünüm, kötü şans getirir.
Lo siento, mala suerte.
Kötü şans getirir!
¡ Das mala suerte!
İçinde bulunduğunuz durum için kaderi, kötü şansı... veya kötü seçimlerinizi suçlamayı seçebilirsiniz.
Puedes elegir culpar tus circunstancias en el destino, o mala suerte, o malas decisiones.
- Sadece kötü şans.Yarın bir daha deneriz.
Intentemos de nuevo mañana.
- Hayır, kötü şans getirir.
- No, es mala suerte.
Kötü şans getirecek.
Eres mala suerte.
Bu bir cenaze değil. Bu, kötü şans demek.
No es un funeral, da mala suerte.
Tek rakamları sevmem, çoğu kültürde kötü şans getirdiğine inanılır.
Es de mala suerte para varias culturas.
Eğer kötü şansımız da olmasaydı herhalde hiç şansımız olmazdı.
Si no tuviéramos mala suerte, no tendríamos ni puta suerte en general.
kötü şans peşinizi bırakmıyor mu?
'¿ Te preocupa la mala suerte? '
Kötü şans ve iyi fikirler! Bu tehlikeli bir kombinasyon, Priya!
La mala suerte y mente aguda es una combinación peligrosa, Priya
Seninle konuşmuyorum. Kötü şans getiriyorsun.
No estoy hablando contigo, tienes mala suerte.
Kötü şans getirebilir.
- Tal vez esto es de mala suerte.
Şey, bence fırsatını bulunca bir 10 daha eklet. 13 kötü şans getirir.
Súmale otros 10 cuanto puedas, el 13 es de mala suerte.
Çocuklar araba hemen yolun kenarında duruyor düşündüm de burası yatmak için iyi bir yer olabilir tüm bu kötü şans yüzünden iki belki de üç temiz insan öldü.
Los chicos. El auto estaba cerca. Pensaron que era un buen escondite.
Çünkü Bubbie benim kötü şansımdı.
Bubbie me "enfriaba". Me traía maldita mala suerte.
Kötü şans getirir.
Eso es de muy mala suerte.
Hayır, kötü şans getirir. Doğum günü gibidir.
No, trae mala suerte, es como los cumpleaños.
- Nasıl kötü şans oluyormuş?
- ¿ Cómo va a traer mala suerte?
Kötü şansımızdan.
Tuvimos mala suerte!
Doktor, bu eve kötü şans getiriyorsun.
Doctor, usted trae mala suerte a esta casa.
Kötü şans getirir.
Sí, es verdad.
Doktor, ya da adınız her neyse, bu eve kötü şans getirdiniz.
Doctor, o sea cual sea su nombre usted trae mala suerte a esta casa.
Pekala çaylak. Bugün pazartesi ve biz henüz kötü şans şeysini yaşamadık.
Junior, es martes y aún no fuimos afectados por el "síndrome de azar".
- Kötü şans şeysi de ne?
- ¿ Síndrome de azar?
Kötü şans şeysini açılıştan önce yaşayıp atlatmamız gerek. Eğer atlatamazsak açılışta başımıza gelir.
Si no sucede antes del estreno, la noche del estreno será la desafortunada víctima.
Kötü şans şeysi.
El síndrome del azar.
- Evet, şansım kötü.
Sí, un poco de mala suerte.
Ailelere kötü karar vermelerinin kötü bir karar olması şansını tanı.
Dejar que los padres puedan tomar la decisión equivocada es una mala idea.
Kötü bir şey olduğunu biliyordun, ama başka şansın yoktu.
Sabías que estaba mal, pero no tuviste opción.
Ve bazen iyi ve kötü arasında seçim yapma şansımız yoktur, sadece kötü ve daha kötü vardır.
Y a veces no tenemos el lujo de elegir entre bueno y malo, sólo entre malo y peor.
Elinde şu kötü-şans bambusuyla beliriverdi ve bunun bir çeşit hayallerimin sembolü... olduğundan filan bahsetti. Ama suçluluk hissi olduğundan adım gibi eminim. - Peyton..
Ella aparecio con esa especie de bamboo de la mala suerte y una historia sobre como eso es un simbolo de mi sueño, pero estoy segura que solo fue para culparme peyton... y... toma esto
Yılların Kötü şanşı mı..
Eso son años de mala suerte.
nasıl yani bu taş benim şansımı değiştirebilir mi peki çocuğum ister inan ister inanma geçmişten buyana onlar bizimle bu bir enerjii bazen kötü bazen iyi ama bizi koruyacak tılsımlarımız olmalı bak bunlar benim halkalarım banada böyle bişeyy veremezmisiniz benide korusun lütfen
¿ Quieres decir que... - Sí Esa piedra puede cambiar mi suerte
Yedi yıl kötü şans getirir.
Son 7 años de mala suerte.
Babalığım rezalet. Kötü bir kocayım, ama sen benim ikinci şansımsın.
Soy un malísimo padre, un terrible marido y nadie más que tú tiene un maldito segundo para mí.
Peki Dwight'ı kazara, kötü niyetin olmadan, birdenbire, şans eseri ortadan kaldırdığında bunu kalıcı olarak mı yaptın?
Y cuando tú, sin darte cuenta, sin quererlo, y sin malicia o premeditación hiciste desaparecer a Dwight, ¿ le hiciste desaparecer en sentido permanente?
Ateş ejderinin üzerinize gelmesini kötü bir şans olarak mı düşünüyordun?
¿ Crees que solo haya sido mala suerte que viniera sobre ustedes el Dragón de Fuego?
Roman'ın şansı hep kötü gitmiştir.
Roman siempre tuvo mala suerte.
Şansımız kötü gittiği için bir aslanı yatırmak zorunda kaldık.
Recientemente tuvimos mala suerte, tuvimos que sacrificar a un león.
Kariyeri kötü ekonomi ile gölgelenen bir siyaset aristokratının şansının müthiş şekilde ters dönmesi üçüncü parti adayı, Ross Perot, ve Nikaragua'daki gizli savaş.
Un asombroso revés de la fortuna, para un aristócrata de la política cuya larga carrera fue oscurecida por una mala economía un tercer candidato, Ross Perot, y una guerra secreta en Nicaragua.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]