English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ K ] / Küçük adam

Küçük adam Çeviri İspanyolca

3,417 parallel translation
Bu küçük adamın sana ihtiyacı var, tamam mı?
Ese niño te necesita, ¿ de acuerdo?
"Küçük Adam".
Es "personita".
ama küçük adam öyle değil mi?
¿ pero personita está bien?
Küçük adam, küçük el.
Persona pequeña, pequeña mano.
Küçük adam, sürtük!
¡ Personita, maricón!
Cüce Elvis... Yani küçük adam Elvis peşimden geldi, maskeyi arıyordu.
El enano Elvis... quiero decir, la personita Elvis vino tras de mí en busca de la máscara.
Küçük adam, pislik!
¡ Personita, vergajo!
Ahh, küçük adam.
Personita.
Küçük adam Elvis.
Personitas Elvis.
Tamam, küçük adam, seninle görüşeceğiz...
- Jovencito, nos vemos...
- Tamam küçük adam.
- Amigo. - ¡ Basta!
Hadi küçük adam. ( İngiltere Başbakanı John Majors : ) İrlanda başbakanıyla
Muy bien, tenemos que ir a comprar algo de te verdad?
Küçük adam?
¿ Hombrecito?
Sen kutsal bir savaş mı istiyorsun, küçük adam?
¿ Quieres una guerra santa, hombrecito? La tienes.
Benim küçük adamım nasıl?
¿ Cómo está mi hombrecito?
Ben küçük adamı yapıyorum.
Vas a ser un hombrecito.
Pekâlâ, küçük adam Lenny, işin bitti.
Muy bien, pequeño hombre... vas a caer.
Annem kayıp ihbarında bulunmadan küçük adamı eve geri götürmeliyim.
Necesitamos llevar al hombrecito de vuelta a casa, antes que mamá llame a personas desaparecidas.
O küçük adamı herkes kadar seviyorum.
Ahora bien, me agrada ese muchachito tanto como a cualquiera.
Bizim küçük adam bu koca herifi nasıl alt etti?
¿ Cómo logró este chico tan menudo mover a semejante gigante?
Küçük adam korkudan altına sıçmıştı.
Ese tipo cagando da miedo.
O küçük adamın bildiği bir şey varmış değil mi?
Cielos, ese hombrecito sí que sabía algunas cosas.
Huzur içinde yat, küçük adam.
Descansa en paz, chiquito.
İyi ki doğdun, küçük adam.
Feliz cumpleaños, pequeñajo.
İyi misin, küçük adam?
¿ Qué tal, pequeñajo?
Bu bir söz, küçük adam.
Eso es una promesa, hombrecito.
Küçük adam, ağlamaya başlama.
Oye, pequeñajo, no te pongas a llorar ahora.
Senin adın nedir küçük adam?
¿ Cómo te llamas, pequeño hombre?
Asla, küçük adam.
Nunca, hombrecito.
Küçük adamı ortadan kaldırmak mı?
¿ Eliminar al enano?
Aklından neler geçiyor, küçük adam?
¿ Qué estás pensando, hombrecito?
Bir saat içinde benim için ikizleri kreşten alman lazım. Ne yapıyorsun burada, küçük adam?
Voy a necesitar que recojas a los gemelos en una hora. ¿ Qué tienes ahí, pequeño hombrecito?
Neden küçük adamı uyandırmıyoruz?
¿ Por qué no despiertas al pequeño?
Küçük beyaz adam beynin patlamaya hazır olmalı.
Tu cerebrito de hombre blanco debe estar listo para explotar.
Küçük Andy'nin kocaman adam olduğuna inanamıyorum.
No puedo creer que poco Andy, All Grown Up!
Küçük kızları mahvediyor. Hepimiz ayakkabılara takıyoruz ve bir adamın gelip ayağımıza giydireceğini sanıyoruz.
Confunde a las niñas, nos obsesionamos con zapatos y creemos que un chico va a venir a ponérnoslos en el pie.
Ben de küçük bir adamım! Kapa çeneni!
Yo soy un hombre pequeño.
İşte burada da ilk atom bombası çifti var : "Şişman Adam" ve "Küçük Çocuk".
Y por aquí hay duplicados de las primeras bombas atómicas... "Fat Man" and "Little Boy". ( "Hombre gordo" y "Niño pequeño" ).
Adam'la küçük bir oyun oynuyoruz da.
Se trata de un juego entre Adám y yo.
Senin adin nedir kücük adam?
¿ Cómo te llamas, pequeño hombre?
Ölmesini istediğin... küçük Charlie'nin beynine giren ve onu ele geçiren adam.
Es al que quieres muerto... el que se metió en la cabecita de Charlie y la hizo suya.
Bu da sistemimizin başarısızlığına yol açıyor... Adam küçük bir tüccardan, mafyaya dönüştü. Ve en büyük etkisi Asya gecekondularına yansıyor.
Esto muestra el fracaso de nuestro sistema que permite... que un comerciante de poca monta se convierta en un mafioso y gobierne sobre el mayor barrio marginal de Asia.
O küçük bir adam, görmek zor olabilir.
Es pequeño, quizá cueste verlo.
Tatlı, küçük bir su adamısın.
Qué dulce muchachito de la compañía del agua eres.
"Küçük dev adam", "sivil savunma" gibi.
Es como camarones jumbo o inteligencia militar.
Evlat gerçekten hızlı büyüyorsun, küçük adam.
Allí, él y poco Paul.
Adamın peşine düştüm. San Antonio'nun dışında küçük bir motelde buldum O'nu. orada başka bir kadınla birlikteydi.
Lo perseguí lo encontré en un motel en las afueras de San Antonio con otra mujer.
Küçük bir Çinli adam nasıl tüm zamanların en harika dövüşçüsü haline gelir?
¿ Cómo puede un hombre de la pequeña china puede ser el más grande artista marcial de todos los tiempos?
Sonra bombanın sesi vardı, ve yanımızdaki adam... "Dün gece eşim ve küçük çocuğumla bir sığınak taydım..."
Se escuchó el sonido de una bomba, y el hombre junto a nosotras, dijo, " estaba en un refugio anoche, con mi esposa y mi hijo.
Biz burada küçük bir İngiliz kasabasındaydık... Almanya'dan, Rusya'dan, İtalya'dan, herhangi bir cepheden kilometrelerce uzakta, Ve bu adam...
Estábamos en este pequeño pueblo en Inglaterra, a millas de Alemania, de Rusia, de Italia, de cualquier frontera, y este hombre, tenía sangre en su cabello.
Ryan Lambert, küçük doğum günü partine gönderdiğim adam.
Ryan Lambert, El chico que envié a tu fiesta de cumpleaños

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]