English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ N ] / Ne isterseniz

Ne isterseniz Çeviri İspanyolca

1,641 parallel translation
Üzerinde sarmaşık yetiştirebilirsiniz. Veya başka ne isterseniz.
Pueden poner una hiedra aquí, o una enredadera, o lo que sea...
Ne isterseniz veririz.
Lo que necesiten, se les dará.
- Tamam, sakin olun. Ne isterseniz yapabilirim.
Tranquilos los dos.
- Her şeyi, ne isterseniz.
Cualquier cosa!
Daha sonra, sizler ne isterseniz yapabilirsiniz.
Vosotros podréis hacer lo que os apetezca.
Ne isterseniz imzalayacağım.
Firmaré lo que usted quiera.
Ne isterseniz yaparım, beni oraya göndermeyin.
Por favor, jueza. ¡ No puede! Haré cualquier cosa.
Ne isterseniz yaparım.
Te daré una mamada, ¿ sí?
Bana ne isterseniz yapın, ordu sizi engel...
¡ Los militares no os dejarán!
Ne isterseniz yapacağım.
Haré lo que usted me pida.
Elbette, ne isterseniz.
- Por supuesto. Cualquier cosa.
Pekala, o iki kızı burada bırakın. Size ne isterseniz veririm.
Dejen a las dos chicas aquí y les daré lo que quieran.
Bay Jackson... uzun zaman benden ne isterseniz yaptım.
Sr. Jackson... desde hace mucho tiempo hago lo que usted quiere que haga.
Siz ne isterseniz onu yapın.
Tú y los otros pueden hacer lo que quieran.
Ne isterseniz yapın, ama biraz hareket etmeniz lazım. Yoksa bir gün kalbiniz duruverir.
Lo que usted quiera pero... tiene que hacer algo porque si no, un día su corazón va a decir stop.
- Ne isterseniz onu yapmaktır.
- Hacer lo que quieras.
Ne isterseniz veririm.
Les daré cualquier cosa.
Efendim ne isterseniz yaparım.
Señor, haré lo que desee
Ne isterseniz hem de...
Le pagaré... todo lo que usted quiera
Grubunuzun tişörtünden her şeyine, ne isterseniz alabilirsiniz.
Camisetas de las bandas, todo. Todo lo que representa. Es el aspecto, la imagen.
Ne isterseniz deyin, ben bu ülkeyi seviyorum.
puedes decir lo que quieras sobre este país, y yo adoro este lugar.
Amerika için ne isterseniz deyin ben burayı sevdiğimi söylerim.
pero, saben, pueden decir lo que quieran de América del norte. y yo digo que adoro este lugar.
Ama siz Amerikan halkı için ne isterseniz deyin.
pero digan lo que quieran sobre norte América gente.
Ne isterseniz deyin, onlarla uğraşmak zorundasınız.
como quieran. tendrán que lidiar con ellos.
Deneyimli, güvenilir Marco ne isterseniz yapar.
El viejo y confiable Marco hace todo lo que tú quieres.
Ne isterseniz yaparım.
Haré lo que quiera. Por favor, Señor Dean.
Buna ne isterseniz deyin.
Llámelo como quiera.
Ne isterseniz sorun
Lo que sea.
Ne isterseniz alabilirsiniz. Geri kalanlar benimdir.
Tomen lo que quieran, pero el resto es mío.
Tabii ne isterseniz yaparız.
Seguro, le daremos todo lo que necesite.
Ne demek isterseniz.
Como quieras.
Ne zaman isterseniz, size eşlik ederim.
- ¿ Sí? Cuando quiera lo acompaño.
Beni ne zaman isterseniz ziyaret edin.
Pueden visitarme cuando quieran
Bir bırakın isterseniz, bir alan olursa ne âlâ.
Déjalo a ver si se vende.
Angel bugün ne isterseniz onu yapın dedi.
Ángel te dijo que hicieras lo que quieras.
- Ben ne dışarı isterseniz?
¿ Y si quiero salir?
Ne bilmek isterseniz.
Claro, lo que necesite saber.
Ne zaman isterseniz, ziyaret edebileceğinizi söylediler.
Dicen que pueden venir a visitarlo cuando quieran.
Ne isterseniz.
Seré voluntario en la clínica... ¡ Lo que usted quiera!
- Ne zaman isterseniz, buyurun.
- Cuando quiera.
Hangi alete isterseniz ona erişiminiz olacak bana kan hücrelerinin nereden geldiğini ve ne işe yaradığını söylerseniz tabii.
Tendrá acceso a todo el equipo que requiera siempre que me diga de dónde son las plaquetas y para qué las usa.
Ne zaman isterseniz gidelim.
Estoy lista, cuando quiera.
Ne zaman çizgi film seyretmek isterseniz, ben hazırım.
¿ por qué no venimos juntos, a ver qué buena es?
Açık kapı ilkesiyle çalışırım. Yani, ne zaman isterseniz... ofisime gelebilirsiniz.
Mi puerta siempre estará abierta, vengan a verme... cuando ustedes quieran.
Ne zaman isterseniz arayabilirsiniz.
Me pueden llamar.
Siz ne zaman isterseniz çıkarıp işeyebiliyorsunuz, Hank.
Sólo digo que ustedes se lo pueden sacar cuando sea.
Ne demek isterseniz onu deyin, sohbet bitmiştir.
Como le quiera llamar, esta conversación ya se acabó.
Ne kadar isterseniz öderim.
Lo que usted quiera, se lo pagaré.
Oh, ne olmasını isterseniz, efendim.
Como Ud. Quiere que sea, señor.
Ne zaman isterseniz buluşurum, önemli değil. Numaram 555-0130.
No me importa. llamame al 555-0130.
Bununla ne yapmamı isterseniz?
¿ Qué quieres que haga con eso?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]