English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ O ] / Onları seviyorum

Onları seviyorum Çeviri İspanyolca

680 parallel translation
Garip ama ne onları seviyorum ne de nefret ediyorum.
Es gracioso. No me gustan, pero no los detesto.
Onlar hoşuma gidiyor. Onları seviyorum, onları tanıyorum.
Sin embargo son pobres gentes, pero yo soy como ellos y los amo.
İnsanları prensiplerden daha çok seviyorum. ve prensibi olmayan kişiler... en çok onları seviyorum.
Me gustan más las personas que los principios, y las personas que no tienen principios son lo mejor de este mundo.
Onları seviyorum ama hayran değilim.
Lo quiero, pero no lo admiro.
Onları seviyorum.
Los quiero.
Şey, Ben... Onları seviyorum, ve onları özlüyorum, ve onlar burada benimle olsalardı daha güvende olurdum.
Es que... les quiero y les echo de menos.
Sanki bu çocuklar benim. Onları seviyorum.
Es como si estos niños fueran míos.
- Onları seviyorum.
- Los amo.
Onları seviyorum.
Un sueño.
Ben onları seviyorum, onlar beni sevmiyor.
Me caen bien. Sólo que yo no les caigo bien.
Ben de onları seviyorum.
Yo también los adoro.
Onları seviyorum.
Les tengo cariño.
Para, çünkü çalmıyorum ve kadınlar, çünkü onları seviyorum.
Los salarios, porque yo no robo. Mi sueldo y punto. Y las mujeres.
Onları seviyorum.
Las quiero.
Onları seviyorum. Ama bizimle kalmayacaklar.
No tengo nada contra ellos, pero no vivirán con nosotros.
- Biliyorum. Sadece diğer çocuklarla çok meşguldüm. Wayne, onları seviyorum.
He estado ocupada con el resto de la compañía.
Onları seviyorum.
Digo, los quiero mucho.
Onları seviyorum. - Seni lanet olası köle tüccarı.
Lo diré si Malik jura no matarme.
Bu yeni Dünya'da Afrika'yı yapacağım. Yine fiyort yapacağım, çünkü onları seviyorum.
En esta Tierra de repuesto se me ha asignado que haga África por supuesto, la haré con fiordos porque resulta que me gustan
Kızlara de ki onları çok seviyorum...
Quiero que les digas a las niñas lo mucho que las quiero a las dos...
Onlarla tanışmayı ve onları yazmayı seviyorum.
Me gusta conocer y escribir sobre la gente.
- Ben onları ağacın önünde seviyorum.
- Yo los prefiero delante de los árboles.
Prensiplerinden nefret ediyorum, ama onları anlatmanı seviyorum.
Harry, no comparto tus principios, pero me gusta cómo los expresas.
Ben de onları çok, hem de çok seviyorum.
También los quiero, de manera extraordinaria.
Onları en az Audrey kadar çok seviyorum.
Me gustan las flores casi tanto como Audrey.
Onları bu yüzden seviyorum, çocukları da.
Me encantan por eso, y adoro a los niños.
Ama ben seni onların düşündüğü gibi seviyorum.
Pero... quizá te quiera de la manera que dijeron que te quiero.
"Onları hiçbir zaman unutmayacağım ve hepinizi seviyorum, Dallas."
"Que jamás les olvidare... y que les quiero. Dallas".
Onları çok seviyorum.
Me gustan mucho.
Onları da bir şekilde seviyorum.
También me gustan así.
Kadın kokusunu seviyorum. Onların peşinden gitmenin heyecanını, onları ele geçirme anını seviyorum.
Amo el... olor del perfume, y la emosión de la caza y el momento de la conquista.
- Saçların dağıldığında onları çok seviyorum.
- Me gusta tu cabello despeinado.
- Londra Kulesi'nden mücevherler... polisten uzak dururuz onlar bizim dilimizi konuşmaz... hoşçakal, görüşürüz çok geçmeden döneceğiz... güle güle, hemen dönün ne de olsa sizleri özlerim... sizi seviyorum, güle güle diyorum, elveda değil... fazla gecikmeyin, hemen dönün size bir bakayım, Tanrı sizi korusun... söylediklerimi sakın unutmayın çabuk dönün... uzaklardayken bile bu şarkı kulaklarımızda olacak... hoşçakal, görüşürüz çok geçmeden döneriz... hoşçakal, görüşürüz çok geçmeden döneriz... hoşçakal, görüşürüz çok geçmeden döneriz... hoşçakalın, fazla gecikmeyin ne de olsa sizleri özlerim... sizi seviyorum, güle güle diyorum, elveda değil... uzaklardayken bile bu şarkı kulaklarımızda olacak... hoşçakal, görüşürüz çok geçmeden döneriz...
"Conocemos a la entrometida policía Pero no conocen nuestra melodía " Hasta luego, ve con Dios ¡ Pip! ¡ Pip!
- Ama onların müziğini seviyorum.
- Pero amo su música.
Onları hâlâ çok seviyorum.
Vamos, que quiero a mis amigos.
Hâlâ çok seviyorum onları.
Los sigo queriendo.
Fakat onları bu yüzden seviyorum.
Pero es por eso que me gustan.
Evet, onları seviyorum.
Y también la señora Ape. Oh, sí, me gustan.
Ben de zambak ekerim. Onları çok seviyorum.
Bueno, plantaré unas azucenas.
- Ama ben seviyorum onları!
- ¡ Pero me gustan!
Onları çok seviyorum.
Me encantan.
Kanatlıları üstünde çalışıyorum, çünkü seviyorum onları.
Yo atrapo coleópteros y los estudio porque los amo.
- Onları boş ver. Başkasını seviyorum dedim.
- No son los guantes, amo a otro.
Çocukları çok seviyorum. Ama onları bu dünyaya getirip, acı çektirme hakkına sahip değiliz.
Me encantan los niños pero no tenemos derecho de traerlos a este mundo y que sufran.
Ben onları böyle yufka rengi seviyorum.
Me gustan blancas como el merengue.
- Evet onlarla yapıyorum ve seviyorum onları.
- Seguro. Y además me gustan.
- Onlar benim dostum değil, ama ne kadar hakir görsem de seviyorum onları. Düşüşü hızlandırıyorlar.
No son amigos míos,... pero aunque los desprecie, les sigo amando,... y apresuro su caída.
Onları çok seviyorum!
Me encantan.
Kamyonlar. Onları seviyorum.
Camiones, Me encantan, ¡ Me encantan!
Ama çalıştıkları halde az yedirdiniz. Onları bu halde görmek yüreğimi parçalıyor. Onları çok seviyorum, büyük bir şefkat duyuyorum.
Me rompe el corazón verlos extenuados, porque tengo cariño por esos caballos... me parece que se trata de mí cuando los veo sufrir.
Onları seviyorum.
Me chiflan.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]