Sebebi ne Çeviri İspanyolca
1,304 parallel translation
Çift mesainin sebebi ne?
por que el doble turno?
Ölüm sebebi ne?
¿ CDM?
Ölüm sebebi ne?
¿ Causa de la muerte?
Şikayet ettiğimden değil ama bu fikir değişikliğinin sebebi ne?
No es que me queje, pero ¿ por qué el cambio de actitud?
- Karanlık ve karmaşık olmasının sebebi ne?
¿ De qué está tan oscuro y confundido? Manticore
Sebebi ne?
¿ Qué lo causa?
Sebebi ne olursa olsun, teşekkürler.
CUALQUIERA QUE FUESE GRACIAS.
Ve sebebi ne olursa olsun, bir insanın ölümünden faydalanmanın yanlış olduğunu biliyorum.
Y sé que está mal beneficiarse de la muerte de alguien.
Üst üste 3 gündür Emlak kısmına bakıyorsun. - Sebebi ne?
Hace tres días que lees la sección de bienes raíces.
Bütün bunların sebebi ne? Bilmiyorum.
¿ A qué viene esto?
- Öğretmen kötü bir adam, bütün ödevleri yaptım, herkesi geçirip..... beni nasıl başarısız sayar, kalmamın sebebi ne?
Ese profesor es un hombre molesto. Hago todos mis estudios, todavía me reprueba. Y asciende a todos los demás.
Peki bunun sebebi ne?
¿ Para qué los rezos?
- Bunun sebebi ne olacak peki?
Pasarse a la causa enemiga. - Soy médico.
Peki en iyimiz olduğunuzu düşünmenizin sebebi ne?
Sr. Herrera. ¿ Qué le hace pensar que es el mejor para el puesto?
Peki bana karşı alaycı olmanın sebebi ne?
¿ Y la razón por la que Ud. es sarcástico conmigo es- -?
Makineye yapışıp asla para Ödemeyişinin sebebi ne peki?
¿ Cuál es el punto de tener una máquina que nunca paga?
Enfeksiyonun sebebi ne olabilir?
- ¿ Qué le causó la infección?
Evet. Pit stop'un sebebi ne? Yarın sabaha kadar alman gereken şey ne.
Sí. ¿ Qué tienes que hacer que no puede esperar a mañana?
Bu kadar emin olmanın sebebi ne?
¿ Y qué te hace estar tan seguro?
Onu istememenin gerçek sebebi ne? Ben...
¿ Por qué no lo quieres aquí?
'Peki sebebi ne...?
- ¿ Y eso por qué...?
Sanırım kızmasının sebebi ne yaptığınız değil, nasıl yaptığınızdı.
Pienso que la mitad de su enojo era, no por lo que hacías, sino como lo hacías.
Sebebi ne olursa olsun bu bir şans ve bunu kabul etmelisin.
Cualquiera sea la razón... ésta es una oportunidad y debes aceptarla.
Kişisel saldırıların sebebi ne?
¿ Y esos ataques personales?
- Sebebi ne peki? - Bazı saçma sapan lanetler işte. - Ne zaman varacağız?
- Por causa de una maldicion.
Ama belki seni rahatsız etmiyordur. Sebebi ne?
Pero veo que a usted no le molesta el olor. ¿ Por qué?
Bunu istemesinin sebebi ne olabilir acaba?
La Iglesia católica ha apoyado firmemente a Israel.
Bu saatte beni aramanın sebebi ne?
¿ Qué haces llamándome a éstas horas?
"Sebebi ne olursa olsun" olması gerekmiyor muydu?
tiene que ser "por esa razón"?
- Evet, ama neden şimdi? Bu değişimin sebebi ne?
Si, ¿ pero por qué esta sucediendo esto ahora?
Yani, bu yok oluşun sebebi ne?
¿ Y qué es lo que provocó la ruptura?
Ölüm sebebi ne?
- ¿ Qué causó el deceso?
Ne olmuş? Binlerce sebebi olabilir niye öyle... Beni duymuyor musun?
- Podría haber cien razones- - - ¿ No me has oído?
Mahkemede ne olursa olsun sebebi o adamı görmen değil.
Lo que sea que pase en la corte, no es porque estés viendo a este tipo.
Elimizde ne kimlik, ne suç mahalli, ne de ölüm sebebi var, değil mi?
No tenemos ninguna identificación, ni escena principal del crimen y causa de la muerte, ¿ verdad?
Dawson, buraya gelmenin sebebi Joey'le senin, her ne olduğunuzu düşündüğün şeyse, bu pek iyi bir fikir değil.
Si Viniste porque crees que tú y Joey... Es mala idea.
Archer her ne yapıyorsa, iyi bir sebebi olduğuna eminim.
Sea lo sea que esté haciendo Archer estoy seguro que tiene buenas razones.
Suçlu hissetmenin sebebi bu değilse, ne peki?
Si no te sientes culpable por eso, ¿ por qué?
Her ne oIursa oIsun bu ikinci hayatını daha çok seviyordu... ve hikayeIer anIatmasının sebebi bu sıkıcı yere katIanamamasıydı.
Como sea, el prefería esta segunda vida. Y la razón por la que cuenta estas historias es porque nunca soportó este lugar aburrido.
Ne bir şüpheli, ne de cinayet sebebi varmış. Warrick bıçak kısmını büyült.
Warrick, realza el área de la lámina.
Ölüm sebebi tahminin ne?
¿ Cuál es la causa de muerte?
Böyle giyinmemin bir sebebi var. Ne?
Por eso voy vestido asi.
Sonra militan kardeşim Jabari, eski Bob, babam "siyah" dediği için, tavır alır ama babam hindiden bahsediyordur. Yanmış olmasının sebebi ise, çift kutuplu teyzem Leslie'nin yanlışlıkla fırını kapatmak yerine kafasını içine sokmaya çalışmasıdır. Fakat ne yaparız biliyor musun?
Mi hermano militante Jabari, antes Bob, se enfada con mi padre por decir "negro", aunque se refería al pavo, que se quemó cuando en vez de apagar el horno, mi tía bipolar Leslie intentó meter la cabeza en él.
Ne yazık ki, San Pablo'daki hastaların çoğunun burada bulunuş sebebi, aileleri tarafından terk edilmiş ya da işlerinden atılmış olmaları.
La mayoría de los pacientes han llegado a San Pablo abandonados por sus familias o expulsados de sus trabajos.
Kendimi suçlu hissetmemin sebebi ne biliyor musun?
Puedo hacer una pregunta?
Bu salaklığının sebebi de ne?
Por qué te estás poniendo estúpido?
Bütün bunlar bir sebebe dayalı! Ne sebebi?
Hay un motivo para todo eso.
Yani sana aşık olmasının sebebi ne olabilir?
¿ Cómo es...
- Ne olursa olsun! Michael, belki de bu geri dönüşlerinin sebebi senin bize daha çok ihtiyacının olmasıdır.
Michael, quizá siempre has regresado... porque tú nos necesitas más que nosotros a ti.
- Ee, ölüm sebebi ne?
- Entonces, ¿ la causa de la muerte?
Ne sebebi? Bozuk para makinelerinde oynamak için mi?
¿ Jugar en las tragamonedas?
sebebi nedir 18
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
nerdesin 184
neden 17190
neon 28
neyi var 56
new york times 63
nero 36
new york 2524
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
nerdesin 184
neden 17190
neon 28
neyi var 56
new york times 63
nero 36
new york 2524
nepal 33
newt 42
newman 169
nellie 86
newsweek 23
neşter 48
nerede yaşıyorsun 103
nelly 65
new york city 26
ne iş yapıyorsun 139
newt 42
newman 169
nellie 86
newsweek 23
neşter 48
nerede yaşıyorsun 103
nelly 65
new york city 26
ne iş yapıyorsun 139