Neden Çeviri İspanyolca
480,273 parallel translation
Neden anlaşmayı kabul etmiyoruz?
¿ Por qué no aceptar el trato?
- Neden bahsediyorsun?
- ¿ De qué habla?
Conway'i neden davet etmedin?
¿ Por qué no invitaste a Conway?
Merakımdan soruyorum Bay Xu, bu duruma neden bu kadar odaklandınız?
Tengo curiosidad, Sr. Xu. ¿ Por qué le preocupa tanto este asunto?
Çinliler bu Rus gemisinde ne olduğuyla neden bu kadar ilgili?
¿ Por qué les preocupa a los chinos lo que haya en el barco ruso?
Neden?
¿ Por qué?
O zaman seni neden işe almadım, biliyor musun?
¿ Sabes por qué no te contraté entonces?
- Neden şimdi yapmıyoruz?
- ¿ Por qué no lo hacemos ahora?
Neden yaptım, bilmiyorum.
No sé por qué lo hice.
Neden versinler ki...
¿ Por qué me dieron...?
Bana bunu öylece verdi. Neden?
Me lo dio sin más. ¿ Por qué?
O bunu neden istiyor ki?
¿ Qué motivo tiene ella?
Bunu neden bildirmedin?
¿ Por qué no lo declaraste?
Neden size aktarıldım?
¿ Por qué me pasaron con usted?
Neden özür diliyorsun?
¿ Qué lamentas?
- Kafa kesme sırasında neden yoktun?
- ¿ Por qué no estabas en la decapitación?
Sen neden yoktun?
¿ Por qué tú no?
- Neden?
- ¿ Por qué?
Neden açıklama yapmam gerektiğini anlamış değilim.
No sé por qué tengo que darte explicaciones.
Ulusal Güvenlik'e neden gittin?
¿ Por qué fuiste a la NSA?
- Peki sen neden bu kadar ilgileniyorsun?
- Entonces ¿ por qué te interesa tanto?
Onu nasıl buldular, neden orada, bilmiyorum.
No entiendo cómo lo agarraron ni por qué está allí.
Neden bana bilgi verilmedi?
¿ Por qué no me avisaron?
Neden...
¿ Por qué...?
Bayan Davis, neden buradasınız?
Sra. Davis, ¿ por qué está aquí?
- Neden buradasınız?
- ¿ Por qué está aquí?
Neden sığınakta değildin?
¿ Por qué no fuiste al búnker?
Neden tek bir genç kongre üyesiyle sorun yaşıyorsun?
¿ Por qué te causa tantos problemas un diputado joven?
Neden sordunuz?
¿ Por qué lo pregunta?
Neden burada buluştuk?
¿ Qué hacemos aquí?
Ama bunun olacağını biliyorsak neden olmadan önce durdurmuyoruz?
Pero si sabemos que van a atacar, ¿ por qué no lo evitamos antes de que lo hagan?
Artık burada olması için bir neden yok, değil mi?
Ya no tiene motivo para estar aquí, ¿ no?
Resmî bir neden yok.
Oficialmente, no.
Bunları uydurması için bir neden göremiyorum.
No sé por qué inventaría esto.
Şu anda seni hâlâ neden koruduğuma kendim bile şaşırıyorum.
¿ Por qué sigo protegiéndote? No me entiendo a mí mismo.
- Seni gördüğümü neden söyleyeyim ki?
- ¿ Por qué le diría a alguien que te vi?
Neden gidip onunla konuştun ki?
¿ Por qué tuviste que hablar con él?
Gözden düşmüş eski bir başkanın ifadesi. Bunları neden şimdi açıklıyor?
La declaración de un expresidente caído en desgracia. ¿ Por qué habla ahora?
Neden bu kadar sessiz kaldı?
¿ Por qué calló tanto tiempo?
Hâlâ neden uğraşıyor?
¿ Qué es lo que persigue?
Walker neden fikrini değiştirdi?
¿ Por qué Walker cambió de opinión?
Neden katılmasın?
¿ Por qué no?
- Neden dinlemek istemiyorsun? - Bana bak.
- ¿ Por qué no quieres escucharme?
- Derdin ne? Neden dinlemiyorsun?
- ¿ Qué te pasa?
Kocanın ölümüne ben neden oldum.
Tu esposo murió por mi culpa.
- Neden bahsediyorsun?
- ¿ De qué hablas?
Claire'le Laura Moretti diye biri hakkında konuşmanızı neden dâhil ettin?
¿ Por qué incluiste esto? ¿ Claire y tú hablando sobre Laura Moretti?
- Neden birden tereddüde düştün?
- ¿ De dónde salen todas estas dudas?
Bize bir neden lazım.
Necesitamos una causa.
Bunu neden söylüyorsun?
¿ Por qué dices eso?
- Neden beni öpmüyorsun?
- ¿ Por qué no me besas?
neden olmasın 2566
neden ben 377
neden bilmiyorum 122
neden sordun 312
nedenmiş 415
neden beni aramadın 26
neden gelmiyorsun 20
neden acaba 102
neden olsun 25
neden beni dinlemiyorsun 23
neden ben 377
neden bilmiyorum 122
neden sordun 312
nedenmiş 415
neden beni aramadın 26
neden gelmiyorsun 20
neden acaba 102
neden olsun 25
neden beni dinlemiyorsun 23