English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ Y ] / Yardımcım

Yardımcım Çeviri İspanyolca

11,973 parallel translation
Yardımcım Marco beni uyandırır.
Marco, mi ayudante, me despierta.
Vizörü çıkmıştı ve zor hareket ediyordu. Tanrı yardımcımız olmuştu açıkçası.
Verlo moverse de inmediato aunque el visor no iba bien, fue algo caído del cielo, para ser sincero.
Baş Editör Yardımcımızın, James Taylor'u kandırmayı başarması -
Nuestro editor logró convencer a James Taylor.
Pazarlama müdürümüz, satış müdürümüz araştırma ve geliştirme başkan yardımcımız ve birkaç müşterimiz.
Él es nuestro director de mercadotecnia, director de ventas, de investigación y desarrollo, algunos de nuestros compradores.
Ben yapacağım, sen de bana yardımcı olacaksın.
Lo haré y tú me asistirás.
- Yardımcı mı oluyorsun?
Inteligente.
Eğitiminizde size yardımcı olacağım.
Os ayudaré con la orientación.
Zamanı geldiğinde neye ihtiyacın olursa yardımcı olmaktan mutluluk duyacağım.
Cuando llegue el momento, estaré encantado de ayudarte en lo que necesites.
Nolan'ın Başkan Yardımcısı'nı vurduğunu duydum ve Amanda'nın yardımıma ihtiyacı olabileceğini düşündüm.
Oí lo de Nolan, que había disparado a la Vice Canciller, y pensé que Amanda podría necesitar mi ayuda.
- İkimize de yardımcı olmak adına sessiz olacak mısın, Ray?
- ¿ Nos hará un favor a ambos y se mantendrá callado, Ray?
- İkimize de yardımcı olacağım ve ses yapmayacağım.
- Nos haré un favor a ambos y me mantendré callado.
İzin ver yardımcı olayım.
Déjame ayudar.
Bunun sebebi kameramanım ve yardımcı ev sahibim Dr. Amy Farrah Fowler'ın benimle ilişkisini bitirmeyi tercih etmiş olması.
Eso es porque mi cámara y copresentadora, la Doctora Amy Farrah Fowler, ha decidido terminar su relación conmigo.
Yardımcı olabileceğim başka bir şey var mı?
¿ Hay algo más en lo que pueda ayudar?
Görünüşe göre, kurabınımız belediye debir olaya karışmış ve biz de oraya personellerden sorumlu başkan yardımcısı ile konuşmaya gidiyoruz.
Sí, aparentemente, nuestra víctima tuvo una confrontación en el ayuntamiento, así que vamos a ir para hablar con el jefe de personal.
Umarım gün ışığı gibi parlayan karakterin iş bulmana yardımcı olacaktır.
Espero que lleves ese carácter alegre a las entrevistas de trabajo.
- Ginny için her şeyi yaparım. O zaman bana yardımcı olun.
Entonces deje que lo ayude.
Yardımcı olduğun için minnettarım.
Te agradezco la ayuda.
Sizin için bölge savcısı yardımcısından bir arama izni alacağım.
Contactaré con un ayudante del fiscal para conseguiros una orden.
Arkadaşlar tanıştırayım. Yardımcı avukatımız Claire Lacoste.
Chicos, ella es Claire Lacoste, nuestra asociada junior.
Danny, ona yardımcı olmamız lazım.
Danny, tenías que ayudarle.
İyi hissediyordu çünkü yarıştan önce çok fitti. Sanırım bu ona yardımcı oldu.
Se sentía bastante bien porque estaba muy en forma antes de la caída y creo que eso le ayudó mucho.
Biliyorsun sana bu Lycon konusunda yardımcı olacağım.
Ya sabes que te ayudaré con todo esto de Lycon.
Eğer bize yardımcı olmazsanız....... size yardım etmemiz zorlaşır.
Nos será difícil ayudarlos si ustedes no nos ayudan a nosotros.
Ben bir yardımcıyım, işimi bitirdiğime göre gitmeliyim.
Soy tu ayudante y he hecho mi trabajo, así que me voy.
Gösteri yardımcısı mı?
¿ Ayudante de pre-representación?
Tamam, şerifin yerine bakan Yardımcı Donnelly pek akıllı biri değil ama raporunun bir kopyasını aldım.
Vale, bien, el sustituto del sheriff, el ayudante Donnelly, no es un cerebrito, pero tengo una copia de su informe.
Sana yardımcı olacağım.
Me puedes oir?
Görünüşe göre karantina alanında yardımcı olacak gönüllülere ihtiyacımız var.
Okay, parece que vamos a necesitar voluntarios para ayudar el area de cuarentena.
Nefes almana yardımcı olması için bir prosedür uygulayacağım.
Voy a hacer un procedimiento para ayudarle a respirar.
Bu amaçla bir iş arkadaşım tarafından yürütülecek olan Utopyum görev birimi kurduk. İzinden dönen bölge savcı yardımcısını takdim etmekten gurur duyuyorum. Peyton?
Con este fin, hemos formado un equipo anti Utopium... encabezado por una amiga a la que doy... la bienvenida tras su regreso sabático... la asistente Peyton Charles. ¿ Peyton?
- Mantıklı. Birisine sırf beyaz diye yardım etmenin neredeyse beyaz olmadıkları için ayrımcıIık yapmak kadar kötü bir şey olduğunu unutmayalım.
También tenemos que recordar que ayudar a la gente solo porque son blancos es casi tan malo como discriminar en contra de ellos si no son blancos.
Yardımcı olabileceğim bir husus var mı?
¿ Hay algo que pueda hacer para ayudar?
Papaz yardımcısıyım.
Soy vicaria.
- Empire'daki Bella'nın babası yardımcı mı oldu?
¿ Y Bella del Empire, su padre te ayudó? Sí.
Yardımcı olayım.
Déjame ayudar.
Çatlak Baş Editör Yardımcısı bunu demesen uyuyamayacaktım o yüzden seni aradım.
Al loco editor... no puedo dormir sin decir esto y por qué te llamé.
Dün sarhoşken Baş Editör Yardımcısı'nı aradığımda yanımda mıydın?
¿ Me viste ayer llamando al editor, mientras estaba borracha?
Aman da benim Baş editör Yardımcım!
¡ Omo!
Ben sana yardımcı olmak için buradayım.
Estoy aquí para ayudarte.
- Sana yardımcı olamayacağım kardeşim.
No puedo ayudarte, hermano.
Meşaleni taşıyan basit bir yardımcıyım.
Un mero acólito, llevando tu antorcha.
- Bakan yardımcısı mı?
- ¿ Viceministro?
Bakanın altı olan bakan yardımcısı mı?
Quieres decir, ¿ viceministro, debajo del ministro?
Yardımcı olamadığım için özür dilerim.
Lo siento, no puedo ayudarte.
Çünkü ben FBI Müdür Yardımcısıyım, Saul.
Porque soy la Subdirectora del FBI ahora, Saúl.
Her zaman oynayıp takıma yardımcı olmak en iyi olmak istiyorum. Bu benim zaafım.
Siempre quise jugar y quise ayudar y quise ser lo mejor que podía, esa es mi debilidad.
Kendimi topladığım günden itibaren Ronaldo bana hep yardımcı oldu.
Desde el día en que auné esfuerzos, Ronaldo me ha ayudado.
Eskilerin dedikleri gibi, ailemize yardımcı olmazsak kime yardım ederiz?
Si no ayudamos a nuestra familia, ¿ a quién vamos a ayudar?
Bana burada Lara adında bir dansçının olduğunu söyledi ve çok yardımcı olmuş bugün burada mı?
Dijo que había una bailarina aquí que se llamaba Lara que le ayudó mucho... ¿ Está aquí hoy?
Kız araştırmasında yardımcı mı oluyormuş?
¿ Lo ayudaba con su investigación?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]