Öyle demek istemedi Çeviri İspanyolca
274 parallel translation
- Joe, öyle demek istemedi.
- Joe, no quería decir...
Annem öyle demek istemedi.
- Mi madre no quiso decir eso.
'i çekmek istemiyormuş. Komedi çekmek istiyormuş. Öyle demek istemedi patron.
¡ Quiere rodar una comedia!
Bayan Emery, Müfettiş bence öyle demek istemedi...
Sra. Emery, seguro que el inspector no insinuaba...
Eminim öyle demek istemedi, Con. Baba sadece öfkelendi.
Estoy segura de que no quiso decirlo, John. Tu papá estaba nervioso.
Yani belki öyle demek istemedi... ama sanki öyleymişim gibi davranıyor.
Es decir, tal vez no lo piensa... pero se comporta como si fuese verdad.
Öyle demek istemedi.
Pero no habló en serio.
Eminim öyle demek istemedi. - Elbette öyle.
Seguro que no sabía lo que decía.
Öyle demek istemedi.
- Déjala, Yorie, no le hagas caso.
- Öyle demek istemedi, Achilles.
- No quiso decirlo, Aquiles. Vamos.
Hayatım, baban öyle demek istemedi.
Tu padre no quiere decir eso.
- Öyle demek istemedi, evlat.
- No piensa eso.
Aslında öyle demek istemedi.
No lo dice en serio.
Aslında ona haksızlık ettiniz... Hem de çok. Bence öyle demek istemedi.
Verá, fue dura con él... muy dura, y no creo que él pretendiera...
- Eminim öyle demek istemedi...
- Estoy seguro de que él no quería...
Öyle demek istemedi.
No lo dice en serio.
Öyle demek istemedi efendim.
Yo creo que no lo decía en serio.
- General, öyle demek istemedi.
- Lo que quiere decir es que...
Jim öyle demek istemedi.
Jim no quiso ser malo.
Öyle demek istemedi kumandan.
No lo decía en serio, comandante.
- Öyle demek istemedi.
- No quiere decir eso. - Déjalo, yo me encargaré
Öyle demek istemedi.
Ella no quería...
Öyle demek istemedi.
No quiso decir nada.
- Willy, öyle demek istemedi.
- ¿ Vas a mandar tú en esta casa?
Audrey, baban öyle demek istemedi.
Audrey, tu padre no quiso decir eso realmente.
Hayır, öyle demek istemedi.
No quería decir eso.
Öyle demek istemedi.
No quería decir eso.
Öyle demek istemedi, Prensim.
No quiso decir eso, mi príncipe.
- Yapma ALF. Willie öyle demek istemedi.
- Vamos, no te irás en serio.
Marc öyle demek istemedi.
No seas tonto. Marc tampoco sabe pero lo hace.
Öyle demek istemedi tatlım.
No quiso decir eso querida.
Öyle demek istemedi.
No lo dijo en serio, Seymour.
Linda öyle demek istemedi.
No creo que Linda quisiera decir eso.
Öyle demek istemedi ki Data.
Ella no se refería a eso, Data.
- Öyle demek istemedi!
- No fue en serio. - Vete.
- Öyle demek istemedi.
- Ella no quería decir eso.
Öyle demek istemedi...
Ella no dice que...
- Öyle demek istemedi. - Ha?
No lo dice en serio.
- öyle demek istemedi...
- Él no quería decir...
Öyle demek istemedi.
No siempre es así, ¿ verdad?
Andy, öyle demek istemedi.
Déjalo. No lo dice en serio.
Öyle demek istemedi.
Sylvia.
- Öyle demek istemedi.
Pero no.
Öyle demek istemedi.
No lo pensó.
Öyle demek istemedi.
No quiso decir eso. Oye, creí que te habías dado por vencido.
- Memur bey, sorun yok. Öyle demek istemedi.
- No quiso decir eso.
Elbette öyle demek istemedi.
Claro que no.
Öyle demek istemedi.
No iba en serio.
Baba, öyle demek istemedi.
Sabes que no lo dice en serio.
O, öyle demek istemedi ki.
No lo dijo para ofenderlo.
Öyle demek istemedi Baba.
No fue en serio, papá.
öyle demek istemedim 274
öyle demek 43
öyle demek istememiştim 49
istemedim 58
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle olsun 692
öyle mi dersin 362
öyle demek 43
öyle demek istememiştim 49
istemedim 58
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle olsun 692
öyle mi dersin 362
öyle bir şey değil 75
öyle işte 113
öyle bir şey yok 92
öyle oldu 102
öyle mi diyorsun 87
öyle ya da böyle 119
öyle misin 81
öyle ki 92
öyle görünüyor 500
öyle deme 154
öyle işte 113
öyle bir şey yok 92
öyle oldu 102
öyle mi diyorsun 87
öyle ya da böyle 119
öyle misin 81
öyle ki 92
öyle görünüyor 500
öyle deme 154