English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ Ö ] / Öyle görünüyorsun

Öyle görünüyorsun Çeviri İspanyolca

263 parallel translation
Ben sana aşığım, sen de öyle görünüyorsun.
Estoy muy enamorada...
Ama bu günlerde gittikçe şirinleşiyor olmalısın ki, gözüme öyle görünüyorsun.
Pero debes de estar mejorando, porque ahora sí que me gustas.
Öyle görünüyorsun.
Sí, luces cansada.
- Öyle görünüyorsun.
- Lo parecéis.
Öyle görünüyorsun.
¡ Y lo aparentas!
- Ve bu nedenle çok formdayım. - Evet, öyle görünüyorsun.
Por eso estoy en perfecta forma.
- Sen de öyle görünüyorsun.
- Tú también.
Evet, öyle görünüyorsun.
Si, puedo verlo.
Galiba öyle görünüyorsun.
Creo que es así.
- Zaten öyle görünüyorsun.
- Es la que tienes.
- Ama bana öyle görünüyorsun.
- Por la voz lo pareces.
Öyle görünüyorsun.
No, pero te pareces a uno.
Güzel. Çünkü öyle görünüyorsun.
Bien, porque luces genial.
Herkese göre öyle görünüyorsun.
Bueno, para el resto sí.
Evet, öyle görünüyorsun.
Sí puedes.
- Evet, öyle görünüyorsun. - Yani daha önce hiç böyle bir şey yapmadım.
En realidad, nunca hice esto.
Sen bir kazanansın. Öyle görünüyorsun...
Tu eres una ganadora.
Öyle görünüyorsun.
- Sí. Se te nota.
- Öyle görünüyorsun.
Pues así se te ve.
Şey, öyle görünüyorsun.
Pues... así se te ve.
Evet ama bugün öyle görünüyorsun!
¡ Sí, pero hoy sí lo parece!
İnan ki sevgilim sen de öyle görünüyorsun bana.
Pues, créeme, amor mío a mis ojos tú también.
Harika görünüyorsun. - Sen de öyle.
¡ Estás preciosa!
Sen çok çirkin birisisin,... oysa şu an gözüme öyle güzel görünüyorsun ki?
Usted es un joven feo... para mí en este momento usted es perfectamente encantador.
- Zıpkın gibi görünüyorsun? - Öyle mi?
- Luces maravillosamente, sí, señor.
Jenny, öyle şahane görünüyorsun ki.
Jenny, luces maravillosa.
- Şaşırmış görünüyorsun. - Öyle. Neden?
Pareces sorprendido. ¿ Por qué?
Walter, öyle şapşal görünüyorsun ki!
¡ Walter, te ves tan tonto!
Zaten öyle yapmış gibi görünüyorsun.
Parece que ya te lo ha dado.
- Bu gece harika görünüyorsun. - Öyle görünüyorum, değil mi?
Esta noche estás preciosa.
Biraz, öyle görünüyorsun.
Sí, estás algo...
- Şahane görünüyorsun! Öyle değil mi?
Te ves maravillosa.
Öyle görünüyorsun... gerçekten...
Estás verdaderamente...
Öyle. Çok güzel görünüyorsun.
De verdad muy bonita.
- Sen de harika görünüyorsun. - Sen de öyle.
- Estás en forma, ¿ eh?
Niye öyle şaşırmış görünüyorsun, seni işe yaramaz ateist?
¿ Por que se sorprende tanto, maldito ateo?
# Bakakalacak, çünkü iyi Görünüyorsun ve öyle olman #
PARTICIPE EN SÉ NEGRA, NENA
Ölümcül hayal, gözle görünüyorsun ama ele gelmiyorsun, öyle mi?
¿ No eres, fatal visión sensible al tacto como a la vista?
Öyle mi? İş elbiselerini giymiş gibi görünüyorsun.
- Pues parece que lleva ropa de faena.
Anlıyorum. Harika görünüyorsun. - Öyle mi?
Pero ahora se te ve muy bien.
Öyle dik dik bakma. Çok şaşırmış görünüyorsun.
No me mires así.
Harika görünüyorsun. Öyle mi?
- Te ves genial.
Gündüz vakti daha iyi görünüyorsun. Sende öyle.
- Tienes mejor aspecto de día.
- İyi görünüyorsun. - Öyle mi?
Luces bien.
Bir arkeolog gibi görünüyorsun, öyle mi? - Evet
Parece que ahora te dedicas a la arqueología, ¿ eh?
Dışarıdan insan gibi görünüyorsun ama içinde bir makine var. öyle mi?
Por debajo, eres una máquina, ¿ verdad? Pero, ¿ estás vivo por fuera?
En azından benim için öyle. Öte yandan sen, emeklilik hayatını geride bırakmış gibi görünüyorsun.
Por lo menos para mí pero tú pareces no haber pensado en jubilarte.
Öyle görünüyorsun.
A mí sí me lo pareces.
Üzgün görünüyorsun, ben de öyle.
Te sientes triste igual que yo.
- Harika görünüyorsun. - Sen de öyle.
- Te ves grandiosa.
- İyi görünüyorsun. - Öyle mi?
- Tienes buen aspecto.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]