Akıllı çocuk Çeviri Fransızca
447 parallel translation
Akıllı çocuk, değil mi?
Petit malin, hein?
Akıllı çocuk.
Voilà un bon garçon.
- Yo, akıllı çocuk küçük Jeff'in bu konuda söyleyecek sözü yok.
Non, mon cochon. Le petit Jeff est pas prêt de te causer de ça.
O bize öyle demedi akıllı çocuk.
Ce n'est pas ce qu'elle a dit.
Seni akıllı çocuk! İşte...
Tu es malin!
Akıllı çocuk!
Quel gentil garçon.
Akıllı çocuk.
Bon garçon!
- İşte akıllı çocuk.
Brave garçon.
Akıllı çocuk.
Brave garçon.
- Akıllı çocuk.
- Malin.
Şimdi beni iyi dinle, akıllı çocuk.
Cessez de jouer au plus malin et écoutez-moi.
- Akıllı çocuk.
- Parfait.
Erkeklerin en mesudu... Akıllı çocuk!
Il est heureux, le bougre.
Akıllı çocuk!
Un si bon garçon.
- Akıllı çocuk!
- Bien vu!
Tamam mı, akıllı çocuk?
Satisfait?
Akıllı çocuk.
C'est bien.
Akıllı çocuk.
Petit malin.
Ne yaptığını söyleyeyim akıllı çocuk.
Je vais te dire ce que tu as fait.
Akıllı çocuk.
Bien, ce garçon.
Sıranı bekle, akıllı çocuk.
Tu auras ton tour, petit malin.
Pekala akıllı çocuk, beni küçük düşürmeyi başardın.
Jien Fu! Tu es vraiment très fort! Tu m'as traîné dans la boue.
Hadi Larry, akıllı çocuk ol.
Viens, Larry. Sois gentil.
Haydi akıllı çocuk gel bakalım!
- Je vais t'apprendre, mon gars!
Cevapla bunu, akıllı çocuk.
Réponds, petit malin.
Akıllı çocuk.
Bon garçon. Restez là.
Pekâlâ, akıllı çocuk, işte geldik.
Voilà, petit malin. On y est.
Çeneni sil. Akıllı çocuk.
Essuie-toi le menton.
Sana nasıl yarış yapılacağını gösteririm sanıyordum akıllı çocuk.
Je t'apprendrai à t'en servir mieux que ça.
Akıllı çocuk.
Voilà, c'est bien.
Akıllı çocuk!
Très bien!
- Tek akıllı çocuk o.
- Il est très intelligent.
Silahın alasını bulurum ben, akıllı çocuk.
Je peux en avoir aussi, le futé. Et beaucoup.
Vay canına, çocuk çok akıllı.
Sacré gamin!
Akıllı bir çocuk.
Intelligent.
- Ne akıllı bir çocuk.
- Quel garçon intelligent!
O çok akıllı bir çocuk... ve her zaman salt gerçeği bilmek ister.
Elle est très intelligente et aime connaître la vérité.
Kay'i bekletme. Akıllı bir çocuk.
Grand sens des affaires.
Çok akıllı bir çocuk.
C'est un petit garçon très sensé.
Seni akıllı bir çocuk sanmıştım.
Tu as toujours été calé.
Onun kadar akıllı ve girişken bir çocuk hiç görmedim.
Je n'ai jamais vu une enfant aussi intelligente ou éveillée.
Bir sumo hakeminin kahraman oğlunu oynayan çocuk. Akıllıydı ama yapışkandı, ondan hoşlanmazdım.
Y avait un autre garçon, bon élève, mais je ne l'aimais pas.
Bir yanlışlık olmalı, o çok akıllı... Tarak, mürekkep... - Bir çocuk kaybolamaz...
Peigne, poudrier... deux bagues, sac.
Akıllı kolejli çocuk değil artık.
Il n'est plus l'étudiant déluré.
Akıllı çocuk, bak ne diyeceğim.
Si tu veux abandonner, dis-le.
Akıllı, çalışkan çocuk.
Le jeune prodige, le studieux.
Peki akıllı çocuk, oynamak mı istiyorsun?
Petit malin!
Kendini gerçekten akıllı sanıyorsun, he? Öyleyse sana iyi bir ders vereyim, çocuk.
Laissez-moi vous donner une bonne correction.
Bu çocuk... bunu söylüyorum, çünkü söyleyecek başka bir şey bulamıyorum... çok akıllı... ve marifetli bir çocuk... sanırım, yanında yattığım en mükemmel erkeklerden biri, anlıyor musun?
Ce gosse est... je dis ça parce que je ne vois rien d'autre à dire... mais il est tellement futé... tellement débrouillard... que... Je n'ai jamais couché avec un type plus formidable. Tu comprends?
O hayal gücü yüksek olan akıllı bir çocuk.
Ce garçon déborde d'imagination.
Akıllı bir çocuk, değil mi?
N'est-ce pas un gentil garçon?
çocuklar 5285
çocuk 1118
çocukların 41
çocukları 61
çocuklarım 135
çocuklarını 17
çocuklarımız 21
çocukların var mı 28
çocuklara 23
çocukları severim 21
çocuk 1118
çocukların 41
çocukları 61
çocuklarım 135
çocuklarını 17
çocuklarımız 21
çocukların var mı 28
çocuklara 23
çocukları severim 21
çocukken 158
çocuklar için 51
çocuklar nasıl 59
çocuklar nerede 87
çocuklar iyi mi 22
çocuklarım var 24
çocuk yok 22
çocuklarla evde 16
çocuk oyuncağıydı 17
çocuklar mı 47
çocuklar için 51
çocuklar nasıl 59
çocuklar nerede 87
çocuklar iyi mi 22
çocuklarım var 24
çocuk yok 22
çocuklarla evde 16
çocuk oyuncağıydı 17
çocuklar mı 47