Benimle konuşuyor Çeviri Fransızca
345 parallel translation
Benimle konuşuyor.
Il me parle.
- O benimle konuşuyor!
- Il m'a causé, à moi!
Tanrı şu anda benimle konuşuyor.
Le Seigneur me parle, à présent.
Eğer öyleyse, sanırım şu an benimle konuşuyor.
Alors, je crois qu'il me parle.
Benimle konuşuyor olmanız bir iltifat oldu.
C'est pourquoi je suis flatté que vous me parliez.
Amam onunla konuşuyorum. O da benimle konuşuyor.
Mais je peux lui parler et il peut me parler.
Marian benimle konuşuyor.
Marian me parle! Miss Marian.
O genellikle benimle konuşuyor.
Oui, très souvent.
Benimle konuşuyor musun?
Vous me dites quelque chose?
Benimle konuşuyor!
Il me dit quelque chose!
* Doğdum yeniden * * Ve O, benimle yürüyor * * Ve O, benimle konuşuyor *
Je suis comme un nouveau-né et il marche à mes côtés, il parle avec moi et il me dit que je suis sienne.
* Ve benimle konuşuyor * -... o da askerde.
- et il me parle - dans l'armée, comme vous.
Patatesi seviyorum çünkü benimle konuşuyor.
J'aime la pomme de terre, parce qu'elle me parle.
- Sık sık benimle konuşuyor.
– Il me parle. Souvent.
Benimle konuşuyor.
Elle parle de tout avec moi.
- Bir ses benimle konuşuyor.
- C'est ma voix intérieure.
Galiba rüyalarımda benimle konuşuyor.
Elle semble me parler en rêve.
Anne, bunun anlamı benimle konuşuyor musun?
Vous avez vu? Elle est même mieux habillée. Bonjour.
Ama bir ses benimle konuşuyor.
Mais j'entends une petite voix.
Tanrı benimle konuşuyor... o gözlerimizi açmamızı ve bize kurtuluş için yol göstereceğini söylüyor.
Dieu me parle... et Il me dit d'ouvrir les yeux et de te conduire à la Rédemption!
Chorgan, yok edilmenizi isteseydim, şu anda benimle konuşuyor olmazdınız.
Si j'avais voulu vous détruire, vous ne seriez pas là à me parler.
Bazen, gecenin bir yarısı... babam benimle konuşuyor.
Parfois, dans la nuit, j'entends mon père qui me parle.
Burada benimle konuşuyor olduğuna göre fena b.ka batmış olmalısın.
Si tu es venu, c'est que tu es vraiment dans la merde.
Sanki içimde olduğunda, benimle konuşuyor gibi.
C'est comme si elle me parlait quand elle est en moi.
Artık sadece Teneke Adam benimle konuşuyor.
Seulement Tin Man me parle à présent.
- Diğer erkekler benimle konuşuyor.
- Les autres hommes me parlent.
Her sabah benimle konuşuyor diye kıskanıyorsun.
Tu es jaloux parce qu'elle me parle rous les marins.
Diyelim ki güzel bir kadın bana doğru gelip, benimle konuşuyor bilirsin?
Disons qu'une jolie femme arrive et commence à me parler.
- Benimle konuşuyor.
- Ils répondent.
Benimle konuşuyor, bana gülümsüyor.
Il me parle, me sourit.
- Benimle konuşuyor, merak etmeyin.
II parle avec moi.
Benim yemeğimi yediği halde benimle bu şekilde konuşuyor.
Il mange mon pain, et me parle sur ce ton.
Bir kaç gündür benimle çok az konuşuyor.
On a échangé 10 mots en 10 jours.
Benimle kibarca konuşuyor bana çiçekler getiriyor, her zaman sarı güller. Atlarından, eski sevgililerinden, düellolarından bahsediyor askerlerinden ve av seferlerinden bahsediyor, sürekli konuşuyor... Aşk denen şey çok iğrenç.
il me donne des fleurs, toujours des roses jaunes... il parle de ses chevaux, de ses femmes, de ses duels... il parle, parle, parle... l'amour est une chose ignoble.
Fabrikadakiler benimle kibar konuşuyor.
Il n'y a rien de mal. Et l'on me répond très gentiment.
Benimle konuşmaktan hoşlanıyormuş. Konuştu da konuştu. Boyuna konuşuyor adam!
Il aime me parler, et il parle bien.
Benimle bir şey hakkında konuşuyor.
Des fois, elle me parle
- Bakın kim konuşuyor benimle.
J'aimerais bien!
Benimle de çok terbiyeli konuşuyor.
Et il me parle trés gentiment.
Neden herkes benimle çocukmuşum gibi konuşuyor?
Pourquoi tout le monde me parle comme si j'étais un enfant?
Konuşuyor ama benimle konuşmuyor.
Mieux. Il parle, mais pas à moi.
Sanki bu ülkeye yamanmaya çalışan bir ibneymişim gibi konuşuyor benimle.
Il me parle comme si j'étais un pédé débarquant du bateau.
Stone benimle geleçeğim konusunda konuşuyor.
Stone parle de mon avenir.
Ve benimle Elvis Presley filmindeymişiz gibi konuşuyor.
Et elle parle comme dans les vieux films.
- Şu an benimle ölü bir adam konuşuyor.
C'est un homme mort qui me parle. Ah ouais?
Onun bütün işlerini biliyor. Benimle çok olumlu konuşuyor.
- Vous me faites trop d'honneur.
Herkes benimle değil, benim hakkımda konuşuyor,
Tout le monde parle de moi, mais personne ne me parle.
Şuna bak benimle nasıl konuşuyor!
Je descends faire les courses.
Boyunluk takan birileri benimle mi konuşuyor?
Est-ce que quelqu'un avec une minerve est en train de me parler?
Benimle nasıl konuşuyor böyle?
- Vous avez vu comment elle parle? Et puis toute la lessive!
Benimle düşüncelerimde konuşuyor.
Il me parle dans mes pensées.
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşuyor 62
konuşuyoruz 54
konuşuyorlar 21
konuşuyorduk 20
benimle evlenir misin 227
benim 5594
benim için fark etmez 98
benimle 208
konuşuyorsun 21
konuşuyor 62
konuşuyoruz 54
konuşuyorlar 21
konuşuyorduk 20
benimle evlenir misin 227
benim 5594
benim için fark etmez 98
benimle 208
benimsin 41
benimle kal 183
benim de yok 54
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benimle gelir misin 93
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim adım 192
benimle kal 183
benim de yok 54
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benimle gelir misin 93
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim adım 192
benimle gel 1086
benim için farketmez 29
benim gibi 258
benimdi 32
benim için öyle 32
benim de 449
benim için önemli 63
benimle dalga geçme 73
benim için yap 39
benim için 458
benim için farketmez 29
benim gibi 258
benimdi 32
benim için öyle 32
benim de 449
benim için önemli 63
benimle dalga geçme 73
benim için yap 39
benim için 458