English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ B ] / Bir an için

Bir an için Çeviri Fransızca

4,630 parallel translation
Bir an için senin de bunda bir şekilde parmağının olduğunu düşünmüştüm.
Pendant une minute, j'ai pensé que vous pouviez être impliquée.
Marks'a soruşturma açmanın sonuçlarını bir an için bile olsa düşündünüz mü?
Tu as réfléchi à un moment aux conséquences de l'ouverture d'une enquête sur Marks?
Yaşadığımızı bir an için bile nasıl bilebiliriz?
Sinon comment savoir, même pour un instant, que nous sommes vivants?
Buna bir an için bile inanmam.
Je n'y crois pas une seule seconde.
Bir an için haftasonu savaşçılarısınız, sonra bir bakmışsın, savaş alanında mermilerden kaçıyorsunuz.
Vous n'êtes qu'un guerrier du week-end, et d'un coup, vous lancez des balles dans une zone de tir.
Ve Ajan Howard, oğlumun öldüğü gün beni tehdit ettiğinizi unutacağımı bir an için bile düşünmeyin.
Agent Howard, ne vous imaginez pas, l'espace d'un instant, que j'oublierai vos menaces le jour de la mort de mon fils.
Bir an için... Yanıldım galiba.
Je suppose que j'avais tort.
- Sadece bir an için.
- Juste un moment.
Parmağımı kestikten sonra bir an için bile yarışmayı bırakmayı düşünmedim.
Il n'y a pas eu un seul moment où je pensais que j'allais quitter le jeu après m'être coupé le doigt.
O an oradan kaçmam gerektiğini de biliyorum ve bu senin için en güvenli şey olurdu, ama Muirfield dışarıda bir yerde olsa bile, benim de elimde değildi.
J'aurais dû m'enfuir sur le moment, et que ça aurait été la chose la plus sûre pour toi, mais même avec Murfield dehors, Je ne pouvais pas m'en empêcher non plus.
Şu an insanları hayrete düşürmek için bir fırsat yakaladım.
J'ai une opportunité d'être incroyable.
Anne bir an önce eve dönebilmek için çok çalışıyor.
Maman est en train d'étudier dur pour pouvoir revenir plus tôt.
Eğer senin için olmasaydı, bu ıssız yerde ne yarım yıl ne de bir yıl hayatta kalabilirdim.
Si ce n'était pas pour toi, je n'aurais pas pu survivre un an et demi dans cet endroit désert.
Eğer doğru bir şeyi yapmak için bir zaman varsa, o an bu andır.
Si jamais il y avait un moment et un seul bien agir, c'est maintenant.
Edgar Roy vergi dairesi için bir yıldan fazla çalışmamış.
Edgar Roy n'a pas travaillé aux impôts plus d'un an.
Şu an bunu konuşmak için uygun bir zaman değil.
C'est pas vraiment le moment.
Ve şu an burada kendisi için çok sıcak bir Opry karşılaması istediğim özel bir misafirim var.
J'ai une invitée très spéciale, j'aimerais que vous lui fassiez un accueil très chaleureux.
İnanılır gibi değil. Şu an senin için bir şey yapamam ama değil mi?
Je ne peux rien faire pour que tu te sentes mieux, si?
Sadece bir süre için, belki bir yada iki yıl, geri dönmek için güvenli olana kadar.
Pas longtemps, juste un an ou deux, jusqu'à se que ce qu'on puisse revenir et être en sécurité.
Bu gece Regina hakkında konuşmamız ve onun anılarını paylaşmak için bir fırsat.
Donc ce soir c'est l'occasion de parler de Regina, de partager des souvenirs,
Omar, şu an bavulların bir USB için aranıyor.
Omar, on est en train de fouiller vos sacs pour trouver une clé USB.
Vaiz Coggins'in vefatından sonra manevi cemaatimizde bir boşluk olduğunu biliyorum ama şu an sizlere Ulu Rabbimizin Chester's Mill'i unutmadığını söylemek için buradayım.
Je sais qu'il y a un grand vide dans notre communauté spirituelle depuis le décès du Révérend Coggins, mais je suis ici pour vous dire que le Seigneur Dieu n'a pas oublié Chester's Mill.
Bu an için mükemmel bir şarkı.
C'est la musique parfaite pour ce moment.
Şu an onlarla konuşmak için iyi bir zaman değil. O zavallı ruhlar...
Laisse-les tranquilles pour le moment.
Efendim, şu an Dana'yla konuşmak için kötü bir zaman mı?
Hé, Madame, c'est le mauvais moment pour parler à Dana?
Seni hatırlamak için mükemmel bir an.
C'est le truc parfait pour me souvenir de toi.
Bunun Danny için önemli bir an olduğunu biliyorum ve bunu batırmasına izin vermeyeceğim.
Ecoute, je sais que c'est un moment important pour Danny, et je le laisserai jamais foutre ça en l'air..
Yada ben daha yeni bir yük gönderdim ve şu an için yalnızca sigaralarım vardır.
Ou je viens d'en expédier, et pour le moment je n'ai que des cigares.
Şu an New York City'de dolaşıyordur. Aynı numara giydiğimiz için istediğim zaman bana ödünç vereceği güzel çizmelerinin içindedir muhtemelen. Dışarıda bir yerde o, Ted.
Elle est dehors quelque part se promenant dans New York maintenant probablement dans une paire de bottes vraiment mignonne qu'elle me laissera emprunter quand j'en ai envie parce qu'on fait la même taille.
Bunca yılın ardından, şu an bile bir yanım Robin'in yüzünü güldürmek için minicik bir fırsatım olsa bile hiç düşünmeden anında yapıyor.
Encore maintenant, après toutes ces années, il y a encore une partie de moi où, même s'il y a la moindre chance la moindre chose que je puisse faire pour faire sourire Robin, je n'y pense même pas, je le fais juste.
Cep telefonları ve internete bağımlı hale geldiğimiz için bir an şaşırdık.
On est juste à fond parce qu'on est accro à nos cellulaires et à internet. C'est vrai.
Son bir senede gerçekleştirdiğimiz ilk konuşmayı açmak için ilginç bir yol seçtin Ryan, ama buyur konuş.
C'est une étrange façon de commencer notre première conversation depuis plus d'un an, Ryan, mais vas-y.
Aslında bu amaç için bir kano yaptım ancak haberler belli, ve benim sana olan manâlı duygularım da öyle. Bu an, en uygun an gibi görünüyor.
J'ai justement construit un canoë exprès, mais étant donné la situation, et mes forts sentiments envers toi, je pense que maintenant est un bon moment.
Bunun şu an için iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum.
C'est peut-être pas la meilleure idée là.
Eğer altı ay ya da bir yıl içinde kendini öldürmediysen senin için onlar yapacak.
Et dans 6 mois ou 1 an, si vous ne vous êtes pas tuée d'ici là, ils le feront pour vous.
Şu an yaşlılara yönelik diyet uzmanlığı eğitimi için bir yıllığına 4 kişilik yer açık.
Il y a actuellement 4 places libres pour une année de formation en diététique pour personnes âgées.
Duygusal olmak için pek doğru bir zaman değil şu an.
Ce n'est pas le moment de faire dans les sentiments.
Kardeşim Alex'in ki kendisi de şu an Rick yüzünden ölmüş durumda kadınların çocuk doğurmak için ekstra bir yağ tabakasına sahip olduklarından dolayı daha lezzetli olduklarına dair bir teorisi vardı.
Mon frère, Alex... Mort aussi à cause de Rick. Il pensait que le bon goût venait de la couche de gras que les femmes ont pour la maternité.
Şu an fiskeyi kullanmak için güzel bir şey düşünemedim.
Je ne vois pas en quoi un poing peut être bien utilisé.
An İtibariyle İfşa Edilebilir Bilgiler Mevcut Keşif Birliği ( 2 ) Surların yıkılmasından bu yana, asıl amaçları Sur Maria'nın yeniden ıslah edilmesi için bir ileri karakol kurulması ve Saldırı Kuvvetleri için hücum hattı oluşturmak haline gelmiştir.
Cependant, la nature de leur activité n'est plus la même qu'avant la chute du mur Maria.
Aria, biliyorum şu an bir ilişki için uygun olmadığını konuşmuştuk.
Aria, je sais que nous avons discuté du fait que tu n'es pas... Disponible.
Boşanma davası için duruşmanın hemen öncesine kadar bekleyeceğim fakat Wendy'nin çocuklarına vasi olması için bir an önce harekete geçmeliyiz.
D'accord. Je vais attendre juste avant ton procès pour demander le divorce, mais en ce qui concerne la motion pour que Wendy devienne la tutrice légale pour les garçons, on devrait s'en occuper maintenant.
Şu an için tuhaf bir durum yok.
Oui. Rien d'étrange jusqu'ici.
Çocuklarının vesayetinin Wendy'ye verilmesi dilekçesi için bir an önce harekete geçmeliyiz.
La demande pour que Wendy soit la tutrice des enfants, on devrait s'y atteler tout de suite.
Lockheed'den hisse senedi almak için su an iyi bir zaman çünkü iHA'larin ateslediği Hellfire füzesini onlar üretiyor.
Voilà... Lockheed est une bonne affaire pour le moment parce qu'ils font le missile Hellfire, qui est tiré d'un drone Predator.
Şu an için, o, ama herhangi bir garanti veremiyoruz onun gelecekteki getirmedi.
Pour l'instant, il va bien, mais je ne peux pas faire de garantie en ce qui concerne son avenir.
Şu an için elimizde başka bir bilgi yok.
C'est tout ce qu'on a pour l'instant.
FBI sizi bilgilendirmediği için resmi olarak özür diliyor. Şu an alıkoyduğunuz adam sürmekte olan gizli bir operasyon için çok büyük önem arz ediyor.
Le FBI vous présente ses excuses pour vous avoir laissé dans le noir, mais vous détenez actuellement un homme d'une grande valeur concernant une affaire secrète en cours.
Evet, ezik Bir Geyşa'nın Anıları, çünkü McKinley hiyerarşisinde bir yerim var ve hepiniz o hiyerarşi de daha düşük bir yerdesiniz ve genellikle tipim olmayan biri için olan sevgimi itiraf edip Oprah'ın koltuğunda zıplayarak bu hiyerarşiyi patlatmadan önce emin olmak istedim.
Oui, mémoires d'une geisha nulle, parce que j'occupe une certaine place dans la hiérarchie de McKinley, et que vous occupez tous une place différente plus bas dans cette hiérarchie et avant d'exploser cette hierarchie en sautant sur le canapé d'Oprah déclarant mon amour pour quelqu'un qui n'est, soyons honnête, pas mon genre de corps habituel. Je voulais être sûre.
Öldürmek için eğitilmiş itin tekinden başka bir şey olduğumu düşündüren tek anım bu!
Il n'y a que ce souvenir qui me donne l'impression de ne pas être uniquement un chien entraîné à tuer.
Öldürmek için eğitilmiş itin tekinden başka bir şey olduğuna dair anılar edineceksin.
Je te donnerai des souvenirs qui te feront te sentir autrement que comme un chien entraîné à tuer.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]