Birinci Çeviri Fransızca
11,163 parallel translation
Davetsiz misafirler birinci kat batı koridorunda kordona alındı.
Intrus au niveau 1, couloir ouest.
Sanırım sincap birinci, sonra rakun.
À mon sens, l'écureuil vient d'abord, puis le raton-laveur.
Annesi ve babası... birinci sınıfta başlayan iştahsızlık için tedavi olduğunu söylediler.
Papa et Maman disent qu'elle a été suivie pour ça au début de sa première année.
Birinci sınıf er, Birleşik Devletler Ordusu.
Première classe, armée américaine.
Ve Birinci Yıllık Karides Yarışması'nın galibi Kamekona Tupuola!
Et le gagnant de la première compétition de cuisine Shrimpapalooza... Kamekona Tupuola!
Birinci olana da bakın.
Regardez qui est arrivé en premier.
Birinci kaptanın davetiyesi olmadan kimse jolly Roger'ın güvertesine adımını atamaz.
Personne ne monte sur le pont du Jolly Roger sans le consentement de son capitaine d'abord.
Önümüzdeki hafta uçakla buraya getiriliyormuş... birinci mevkide.
Il est écrit ici qu'ils seront rapatriés d'Ecosse la semaine prochaine... en première classe.
Boruyolunun açtığı hasarı birinci elden gördüler.
Ils ont vu les dommages faits par l'oléoduc.
- Birinci yirmi bin dolar alıyor, okul için kullanabilirim.
Le gagnant reçoit 20,000 dollars. Je pourrais utiliser ça pour payer mes cours.
Alison DiLaurentis kamuoyu davasında biz jüri olarak savunma makamını birinci dereceden cinayet suçlusu olarak bulduk.
Dans l'affaire qui oppose le Commonwealth à Alison DiLaurentis, nous, le jury, estimons que l'accusée est coupable de meurtre au premier degré.
Birinci derece cinayetle suçlu.
Coupable de meurtre avec préméditation.
Bir kuyu kazmanıza yardım ettim hem de birinci sınıf, çocuklar için güvenli ziyaretçi merkeziyle!
Je vous ai aidé à creuser un puits, avec un beau hall d'accueil adapté aux enfants!
- Birinci kat temiz.
- RÀS en bas.
Birinci kısım tamamlandı.
Première étape terminée.
"Geçen Yaz Ne Yaptığını Biliyorum." birinci ve ikinci filminden bir şey öğrendiysem o da ben ve Cameron'un ölecekler listesinde olduğumuzdur.
Et s'il y a quoi que ce soit que j'ai appris de Souviens-toi... l'été dernier, 1 et 2, c'est que moi et Cameron sommes les suivants dans la liste de vengeance du tueur.
Bu birinci seviye kilitlenmelidir.
Ceci est une fermeture de niveau 1.
Birinci seviye kilitlenme. Lütfen...
Fermeture de niveau 1...
Bir Humanich, bir insanı öldürdü ve birinci protokolü ihlâl etti.
Un Humanich a tué un être humain et violé le protocole primaire.
Birinci George.
George le Premier.
- Birinci David Bowie.
David Bowie. Le Premier.
- Birinci Çeçen Savaşında köylerinin bombalandığından bahsetmişti bana.
Elle m'a dit que son village fut bombardé pendant la 1e Guerre Tchétchène.
Birinci kural ; eğer tedbirli olursan şık giyinebilirsin.
Règle numéro un, tu peux être à la mode si tu es discrète.
Birinci hat, yayındasınız.
Vous êtes à l'antenne.
Şefler, birinci timsiniz.
Les Marshals seront la Strike Team Alpha.
Kabin görevlileri dışında birinci sınıfta uçan sekiz yolcu vardı.
En plus de l'équipage, il y avait huit passagers première classe.
Ayrıca adaletin uygulanmasında hızın da önemli olduğuna inandığımdan davaların sonuçlandırılma hızını birinci önceliğim haline getireceğim.
Et... parce que je crois en une administration rapide de la justice... J'en ferai une priorité pour doubler la vitesse des affaires.
Birinci takımımız sahada şu an.
Nous première équipe est sur place actuellement.
O Birinci Dünya Savaşı'nda savaşmıştı...
Il a combattu pendant la Première Guerre.
Bu davada sizi birinci derece şüpheli yapıyor.
Ça fait de vous le principal suspect pour ce meurtre.
Spencer zamanının çoğunu birinci nişancı oynayarak geçiriyormuş.
Spencer a passé la plupart de son temps à jouer à des jeux de tir à la première personne.
Global Offensive. Online taktiksel birinci şahıs oyunu.
Un jeu de tir tactique en ligne.
Patlamış mısır hikayesine ağlamaman birinci tür kız arkadaşa sahip olduğunu gösteriyor.
Et le fait que vous n'avez pas pleuré quand j'ai parlé de partager du popcorn me laisse penser que c'est le premier genre de copine.
Neyse ki kurşun birinci ve ikinci metakarpalının arasından geçmiş radiyel arterini de ıskalamış, dostum.
Heureusement la balle est juste passée entre ton premier et deuxième métacarpiens et elle a aussi loupé ton artère radiale.
Birileri Simon Moran'ı birinci sorgulama odasına koyabilir mi?
Installez Simon Moran en Salle d'interrogatoire 1.
- Plânın birinci kısmı o.
Quelle est la seconde?
Birinci önceliğimiz Gina'yı güvende tutmak.
Priorité n ° 1 : garder Gina en sécurité.
Bu bana ikinci evliliğimin birinci yarısını, ve üçünü evliliğimin de ikinci yarısını hatırlatıyor.
Ca me rappelle de la première partie de mon deuxième mariage, et la seconde partie de mon troisième mariage.
Ve bana birinci randevumuzda da söylediğin gibi,
Et comme tu m'a dis lors de notre premier rendez-vous,
Çarpan ikinci araba birinci arabanın çıkardığını takti gibi.
La seconde voiture qui nous a percutés m'a un plus ou moins remis en place ce que la première voiture m'avait déplacé.
Birinci takım benimle.
Premier escadron, avec moi.
Polis, hala birinci sınıf öğrencimiz Tiffany Salle'in, trajik vefatını araştırmakta.
La police est toujours en train d'enquêter sur la mort tragique de Tiffany de Salle...
Bu yüzden kendimize hakim olmalıyız, Örneğin, .. birinci sınıf Tarih öğrencisi Eugene Melman'ı
On doit, par conséquent, résister à la tentation de, par exemple, taser Eugene Melman dans les parties intimes.
Birinci sınıf bir güvenlik şirketine ihtiyacımız olduğunu biliyordum. Bu yüzden parmaklarımı çalıştırdım.
Je savais qu'on avait besoin d'un service de sécurité hors-pair, donc j'ai laissé mes doigts faire le travail.
Tamam mı? Birinci adım.
Première étape :
Newark'ta ne bok yiyordu... hem de birinci sınıf görevde?
Mais qu'est-ce qu'il foutait à Newark, New Jersey, - sur une mission de niveau 1?
Ama birinci sınıf bir oyun deneyimini ikinci sınıf bir ekran ile yaşayamazsın o yüzden bir de 216 ekran TV.
Mais impossible d'apprécier la grande qualité de gaming sur un écran de ligue inférieure, donc... une haute résolution, une télé de 85 pouces.
Son teknoloji cihazlar, birinci sınıf laboratuvarlar.
État des équipement de pointe, laboratoire de classe mondiale.
Pekâlâ, birinci bölümü bitirdim.
Bon, j'ai fini un chapitre.
Birinci takım mekez girişi tahliye ediyor.
Équipe un évacuation par l'entrée principale.
Oyuncu birinci.
Je cherche juste le bouton "pwn".
birinci gün 16
birinci katta 19
birincisi 390
birinci kat 30
birinci dünya savaşı 32
birinci kural 18
birinci bölüm 38
birinci manga 18
birinci subay 32
birinci sınıf 101
birinci katta 19
birincisi 390
birinci kat 30
birinci dünya savaşı 32
birinci kural 18
birinci bölüm 38
birinci manga 18
birinci subay 32
birinci sınıf 101