English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ B ] / Birincisi

Birincisi Çeviri Fransızca

2,493 parallel translation
Birincisi, benim tanıdığım Elena daima asıl gerçeği ister, iyi ya da kötü.
D'abord, la Elena que je connais voudrait savoir la vérité, qu'elle soit bonne ou mauvaise.
6. sınıfların birincisi, Sean Cairns!
1er, Primaire-6 : Sean Cairns.
Ve 7. sınıfların birincisi, Rebecca Bailey!
1re, Primaire-7 : Rebecca Bailey.
Birincisi, ki birinci olmasının sebebi var, arabadan çıkarım bu seni havaalanına götürür ve Miami'ye döndüğünde Gio'ya hapiste nasıl hayatta kalınacağını öğreten danışmanlardan tutmasını söylediğimi söyle.
Un, et elle est pas en un par hasard, je sors de la voiture et ce type te ramène à l'aéroport, et une fois à Miami, tu dis à Gio d'embaucher un consultant pour apprendre à survivre en prison.
Öğretmenlerimizin en kötü yüzde altı veya yüzde onunu işten çıkarıp yerlerine sıradan öğretmenler alabilseydik ABD öğrencilerinin ortalama düzeyini şu anda dünya birincisi olan Finlandiya düzeyine getirebilirdik.
Si on éliminait entre 6 et 10 % des plus mauvais enseignants en les remplaçant par des profs passables, la moyenne des étudiants américains pourrait égaler celle des Finlandais, à savoir la plus élevée au monde.
Birincisi, neden bir ahbap olmak zorunda ki?
Premièrement, pourquoi "un frère"?
Önemli bir şey. Aslında, şeylerin birincisi.
- Une chose importante.
Birincisi, geçen gün sizin evdeyken Bonnie ile yaptığınız oturma odasının yeni dekorasyonunu ne kadar beğendiğimi söylemeyi unuttum.
D'abord, quand je vous ai quitté l'autre jour, j'ai oublié de vous dire combien j'aimais le réaménagement que toi et Bonnie avez fait avec le mobilier du salon.
Birincisi.
- Le premier.
Birincisi... Çılgın bir Vegas düğünü.
La première, un mariage délire à Vegas avec une célébrité.
İşletme okurken, şef yardımcısı olarak çalıştım ayrıca sınıf birincisi olarak mezun oldum.
Laissez votre CV à mon assistant... J'ai travaillé comme second alors que j'étudiais en école de commerce. J'ai fini 1er.
Birincisi, maçımızı neredeyse sekiz seferdir iptal ediyorsun.
D'abord, c'est la 8e fois de suite que tu annules le match.
Birincisi Alicia Seberg'in katilini yakalamak için. Katil zavallı Lilith Nash değildi. Katilin virüse maruz kaldığında hayatta kalabilmek için bir panzehir aldığını söylemiştiniz.
attraper le tueur d'Alicia Seberg, tueur qui n'est pas la pauvre Lilith Nash puisque ce tueur a, je te le rappelle, pris un antidote afin de survivre à l'exposition du virus.
Birincisi, yerel bir bahisçiye 250.000 $ borçlu bir tezgahtar. İkinci tahmin ise olası mafya bağlantıları.
Un invité, vendeur, qui devait 25 000 $ à un bookmaker, et un autre qui aurait des relations avec la mafia.
Birincisi, inanılmaz konuşkanlar.
- D'abord, ce sont des pipelettes.
Dört aşamadan birincisi.
Étape 1 sur 4.
Birincisi, çok tutucular.
Primo, ils sont pudibonds.
Birincisi, daha önce yaptığım gibi hataları yapmama engel olur diye düşündüm.
D'abord, je pense que ça me permettra d'éviter de faire les erreurs que je fais tout le temps.
Birincisi, bunlardan 20 tane yapmış olman lâzım.
Primo, ça vous fera 20 des comme ça.
Birincisi, acımasızlık yapma.
Primo, ne sois pas méchant. Deuzio, tu devrais être en montage.
- Birincisi, acımasızlık yapma.
Primo, ne sois pas méchant.
Pekâlâ, birincisi, hayatının sonuna kadar kaçmayı mı düşünüyorsun?
Primo, tu comptes fuir pour le restant de tes jours?
Birincisi, olayım o değil benim.
Premièrement, c'était pas ce que tu crois.
Birincisi, "Six Points" ten bir cinayet kurbanıydı. Onu kurtaramadım. Ama hastalarımdan biriyle, uyuşacak gibi duruyordu,
Le premier était un Six Points assassiné que je n'ai pas pu sauver, semblait compatible avec un patient, donc je l'ai gardé en vie assez longtemps pour en être sûr.
Birincisi, bunun askerlerimize karşı terörist bir saldırı olma ihtimaline karşı, Savunma Bakanlığı'nı bilgilendirmeliyim
Primo, avertir le département de la Défense au cas où la fusillade soit une attaque terroriste sur nos soldats.
Evet, birincisi, ben kovulurum.
- D'abord, je suis viré.
Birincisi : Eşcinseller beşlik çakmaz.
les gays font pas ça.
Birincisi, kabuklar bir şeyi yakalamak için fazla yavaş kapanır.
Non. A : Les coquillages se referment trop lentement pour t'attraper.
Bakın Dedektif, birincisi 15 bin, öldürmeye değecek bir rakam değil.
Primo, on ne tue pas pour 15 000 $.
Birincisi, harika kırsal alanlar.
La campagne y est magnifique,
Birincisi kadın futbol koçu, erkek hemşire gibidir- -
c'est comme une nourrice masculine.
Birincisi, bu seneki rakiplerimiz geleneksel korolar.
d'abord, nos concurrents sont des chorales classiques.
- Birincisi...
- La première...
Birincisi, ellerini aracın içinde tut.
D'abord, garde tes bras à l'intérieur.
Sınıf birincisi olarak mezun oldum.
Major de promo.
Birincisi, para hakkında endişelenmeyi bırakacaksın çünkü bu benim işim.
D'abord, arrêtez de vous en faire pour l'argent, c'est mon boulot.
Sodyum tiopental üç ilacın birincisi.
- Le thiopental de sodium. Le premier ingrédient du cocktail.
Birincisi, şehri sonsuza dek terk ediyorum.
" Chers amis, j'ai deux mauvaises nouvelles.
Çünkü birincisi, bir ailen var. İkincisi de, seni torunlarının önünde yerde sürüklemedim.
T'es chanceux car, a ) t'as une famille, et b ) je t'ai pas piétiné devant tes petits-enfants.
Birincisi ve en önemlisi : Araba.
Et premièrement, et le plus important, la voiture.
Birincisi, Örümcek Adam kostümü giydiğimi söylemeyin.
Premièrement, ne dites pas que j'étais Spiderman.
Pekala, dinle, birincisi ikimiz de bundan karlı çıkacağız.
Écoute. Bon, premièrement, c'est gagnant pour nous deux.
Birincisi, burası ayakta kalabilmek için gizli olmalı.
Premièrement, pour que cet endroit survive, il doit rester secret.
Birincisi, ben patron değilim sana söylemiştim ;
Tout d'abord, je vous ai dit que je ne suis pas le patron ;
Ve sonra bir sonuca varacaksınız : birincisi ; bu gezegende bir şeyler oluyor ve ikincisi, bu gökyüzünden bir şey bizi ziyaret etmiş ve arkasında bazı bilgiler bırakmış.
Et vous arrivez ensuite à la conclusion que premièrement, quelque chose de très étrange est entrain d'arriver sur cette planète, et deuxièmement, si cela provient de l'extérieur de ce système, alors quelque chose possédant une certaine intelligence nous a rendu visite.
Birincisi...
- Une...
Birincisi benim operasyonuma karışmaya hiç hakkın yok!
D'abord, tu n'as pas le droit d'intervenir dans cette mission.
Birincisi beni hemen burada öldürürsün.
vous me tuez maintenant.
Birincisi, aramızdakilerden "bu şey" diye bahsetmekten vazgeç.
Premièrement, arrête d'appeler ça "ce truc".
Başını bir yere mi vurdun? Birincisi Tess'e güvenilmez.
On ne peut pas lui faire confiance, et elle ne peut pas faire comme Chloé.
- Birincisi kim?
- Qui est le premier?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]