English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ B ] / Birini

Birini Çeviri Fransızca

52,305 parallel translation
Koydaki en önemli kadınlardan birini mi dikizliyordun?
En train d'espionner une femme d'affaires bien en vue d'Emerald Bay.
Onlardan birini kendine mi sapladın?
Tu t'es piqué avec ça?
Sence ileride bunlardan birini hatırlayacak mıyız?
Vous croyez qu'on va se rappeler de tout ça?
Birini özlemenin nasıl bir his olduğunu bilirim.
Je connaissais ce sentiment.
O da birini mi özlüyordu yoksa?
S'ennuyait-il de quelqu'un, lui aussi?
Kendime göre birini bulamadım.
Je n'ai jamais trouvé la bonne personne.
Elinize geçen ilk fırsatta birini bulup kurtarın.
Quand c'est possible, il faut trouver quelqu'un à sauver et le sauver.
George'dan önce başka birini görmediğine emin misin?
Tu n'as vu personne avant George?
İzlediğini kan, çavuşlarımdan birini öldüren adama aitti.
Il a suivi le sang d'un homme qui a tué un de mes sergents.
İngiltere Kralı şahsen sıradan birini ziyarete gelmiş.
Le roi d'Angleterre en personne est venu rendre visite à un roturier.
Biliyor musun metinlerinden birini okumayı çok isterim.
Paul... j'aimerais beaucoup lire un de vos manuscrits.
Birini bıçaklarsın, boğazını kesersin saniyeler içinde yere düşerler.
Tu poignardes quelqu'un, lui tranches la gorge, il tombe. Deux secondes plus tard, il est mort.
Yani eşlik edecek birini arıyorsan. Şişe büyük.
Enfin, si vous voulez inviter quelqu'un.
Gariban birini tanıyorum.
Je connais un voyou.
Ateş etmeyi bilmelisiniz ama birini vurmak, isteyeceğiniz son şey olur.
Vous devez savoir tirer mais surtout, vous ne tirez sur personne.
- Seni öldürmesi için birini tuttular.
- Quelqu'un a été engagé pour te tuer.
Birini mi bekliyorsunuz?
Vous attendez quelqu'un?
Daha ucuz birini bulabilirdin.
Tu aurais pu trouver quelqu'un de moins cher.
Biliyorsun, daha önce birini öldürdüm.
Tu sais, j'ai tué un mec une fois.
Bana hiçbir şey yapmamış birini.
Il ne m'avait rien fait.
Eğer gülün son yaprağı düşmeden birini sevmeyi ve sevgisini kazanmayı öğrenebilirse büyü bozulacakmış.
Si le prince pouvait apprendre à aimer et à gagner l'amour d'une femme avant la chute du dernier pétale, le sortilège serait rompu.
Ama eskilerden hoşuna giden birini tekrar okuyabilirsin.
Mais tu peux relire ce que tu voudras.
Hem anlayan birini
Ça n'a vraiment rien d'étrange
Seni görmeyi çok isteyen birini tanıyorum.
Je connais quelqu'un qui serait content de te voir.
Pekala, Tanrıyı yargılamak senin için bu kadar kolaysa çocuklarından birini cennette sonsuzluğu yaşaması için seçmelisin.
Eh bien, si c'est aussi facile pour toi de juger Dieu... Tu dois choisir lequel de tes enfants, va passer l'éternité au paradis.
Birini tanıyınca içli dışlı oluyorsun.
Quand tu connais la personne, t'es extravertie.
Sana birini hatırlatıyor mu?
Elle ne te rappelle personne?
İkinizden birini bugün kovacağım.
Je vais virer l'un d'entre vous.
- Her birini bul! Raees nerede?
Où est Raees?
Geriye bakma! Birini bulana kadar durma!
Tu te retournes pas et t'arrêtes pas avant d'avoir trouvé quelqu'un.
Birini bile.
Pas une.
Birini bulur bulmaz gelirim.
Je viendrai dès que je trouverai quelqu'un.
Gerçekten birini aradık mı?
Mais a-t-on bien cherché?
Yaşayan birini aramıyorsun. Ölü olanları işaretliyorsun.
Tu marques les morts, pas les vivants.
Ayrıca babam bana birini nerede değil, nasıl içtiğiyle değerlendir derdi.
L'essentiel, ce n'est pas où il boit, mais s'il tient bien l'alcool.
Birini öldürmem gerek.
Je dois tuer quelqu'un.
Birini öldürmem gerek.
Tuer quelqu'un.
Üç yol önce, babam birini öldürmek istediğini söylemişti.
Il y a trois ans, mon père m'a dit qu'il voulait tuer quelqu'un.
Aynaya bakıp başka birini görmek istediğiniz oluyor mu hiç?
Ça vous arrive de vouloir voir un autre dans la glace?
Eğer onu sormak için buraya gelirsen senin yerine herhangi birini bile tercih edeceğini söyledi.
Si vous passiez... Il a dit qu'il préférerait n'importe qui d'autre. N'importe qui.
- Birini öldürmem gerek.
Je dois tuer quelqu'un. Qui?
Herhangi birini!
N'importe!
Belirli bir kişini öldürmeyi değil, herhangi birini öldürmek istiyor.
Il ne veut pas tuer quelqu'un, il veut tuer n'importe qui.
Ölmek ise sadece birini. Yani bu gerçek?
- La mort, une seule.
Hayır. Çoğu katil tanıdıkları birini öldürür.
Non, la plupart des meurtriers tuent une connaissance.
Küçük toplantılarından birini daha mı yaptın?
Une autre réunion du conseil?
High Wycombe'de bir keresinde üç kişiyi zehirleyen birini yakalamıştım.
J'y ai confondu un empoisonneur.
- Birini mi arıyoruz?
On appelle quelqu'un?
Demek birini seven biri için.
C'est quelqu'un qui aime quelqu'un.
Birini seçeceksin, diğerini öldüreceksin.
Tu en choisis un et tu tues l'autre.
Birini mi bekliyorsun?
Est-ce que vous attendez quelqu'un?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]