English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ B ] / Bu kadar kolay

Bu kadar kolay Çeviri Fransızca

1,941 parallel translation
Bir daha bu kadar kolay olmaz.
Si tu veux te battre, OK.
Sence her şey bu kadar kolay mı olacak?
Tu crois que tout ça va se passer tranquillement?
Pentagon'a gizlice dalmak çocuklar için neden bu kadar kolay?
Pourquoi c'est aussi facile aux gosses de s'introduire dans le Pentagone?
Annemin dediği doğru. Bizim bile haklarımız bu kadar kolay ayak altına alınıyorsa buraya yeni gelenleri hiç düşünemiyorum.
Comme dit Maman, si nos droits peuvent être bafoués de cette façon, imagine ce qui se passe pour les nouveaux arrivants.
Ama bu kadar kolay olmamalı.
Mais ceci n'est pas la bonne voie.
Bu kadar kolay olacağını beklemedim...
Kôtarô Nakagawa - Hitomi Kuroishi
Benden bu kadar kolay kurtulamazsın. Hiç arkadaşım yok.
On ne se débarrasse pas facilement de moi.
O parayı miras yoluyla almamış, kendin kazanmış olsaydın bu kadar kolay koyamazdın.
Si vous l'aviez gagné plutôt que d'en hériter, ce ne serait pas si facile.
- Bu kadar kolay mı?
- C'est aussi simple que ça?
- Bu kadar kolay.
- C'est aussi simple que ça.
Neden bu kadar kolay kabul etti?
Pourquoi est-ce qu'il s'est laissé faire?
- Bu kadar kolay pes ettiğini hiç görmemiştim.
Je ne t'avais jamais vu abandonner aussi facilement.
Eğer gerçek hayatta da bu kadar kolay olsaydı. 51. bölge üzerinde çalışıyor.
- Si seulement c'était aussi facile.
Ama seni bu kadar kolay bırakır mıyım bilmiyorum.
Mais je ne suis pas prête à vous laisser partir.
Gerçekten bu kadar kolay mı sence?
Vous pensez que c'est si simple?
Bu işten bu kadar kolay vazgeçmem.
Je ne vais pas abandonner aussi facilement.
- Bu kadar kolay olamaz, değil mi?
- Ça ne pouvait pas être si facile.
Bu kadar kolay anlaşacağımızı tahmin etmiyordum.
Je pensais pas qu'on s'entendrait si facilement.
Bir hanım çeyiziyle bu kadar kolay ayrılmaz.
Une dame ne se défait pas de sa dot si légèrement.
Bu kadar kolay korkacağını sanmazdım.
Je pensais pas que tu flippais si facilement.
Anlayacaklar mı? O, sizin çocuğunuz olsa bu kadar kolay konuşamazsınız.
Si c'était votre garçon, vous ne seriez pas si sûr.
Bu kadar kolay erekte oluyorsun.
Tu bandes direct.
Neden senin için bu kadar kolay oldu?
Pourquoi c'est si facile entre vous?
Gelecek sefer bu kadar kolay bırakacağını sanmıyorum.
La prochaine fois, il n'abandonnera pas si facilement.
Bu kadar kolay olmayacağını biliyordum.
Je savais que ça ne serait pas si facile.
Bir camiyi dinlemek bu kadar kolay olmamalı.
D'accord. Ça ne devrait pas être si simple d'espionner une mosquée.
Bu kadar kolay çikacagini düsünmedim.
Je ne pensais pas qu'elle partirait si facilement.
Kendimi bu kadar kolay bir şekilde aklamayacağım.
Je ne lâcherai pas le morceau si facilement.
Eğer bu kararı bu kadar kolay verebilseydin onu pek de fazla istemediğine işaret olurdu.
Si cette décision avait été facile, ça aurait montré que tu ne la désirais pas tant que ça.
Beni bu kadar kolay alt edemezsin.
- Allez, Jack. - Tu ne m'auras pas comme ça.
Hayat ne zaman bu kadar kolay oldu ki?
Est-ce que ça a déjà été aussi simple?
Bu kadar kolay olmasını isterdim.
J'aimerais que ça soit aussi facile.
Bu durumu değiştirmek bende saplantı haline geldi. Bu kadar kolay kurtulamaz.
Je pense jour et nuit... qu'il n'a plus le droit de vivre.
Ama bu kadar kolay kurtulamayacağımızı bilmemiz gerekirdi.
On aurait dû savoir qu'on ne s'en tirerait pas si facilement.
Nasıl bu kadar kolay üzüntümü mutluluğa çevirdin gözyaşlarımı gülücüğe,
Vous avez transformé ma tristesse en bonheur. Toutes mes larmes en rire.
Bizden bu kadar kolay kurtulamazson John.
Vous ne nous échapperez pas si facilement, John.
Bu kadar kolay mı?
C'est aussi simple?
Öylesine bir profesyonelin bu kadar kolay ölmesi beni korkutmuştu.
Réaliser qu'un pro de ce niveau pouvait périr ainsi, m'a vraiment fait peur.
Bu kadar kolay, ha?
C'est aussi simple?
Bu kadar yıl sonra, belki de ona, herşeyi anlatmak daha kolay olur.
Après tout ce temps, ce serait peut-être plus facile de lui dire la vérité.
Bu günü o kadar uzun zamandır düşünüyordum ki. Her şeyi planlamıştım ve çok kolay oldu.
Ça fait tellement longtemps que je pense à ce jour, je l'ai tourné et retourné dans ma tête et ce n'était rien.
Burası bu kadar küçükken yerleşmenin. kolay olmadığını biliyorum.
C'est pas facile, vu le peu d'espace... C'est très petit. Les temps sont durs.
Bu ne kadar kolay olacak göreceğiz.
On a vu comme ça a été facile.
Bu o kadar da kolay olmayacak.
Ce ne sera pas aussi simple.
Bu işten kendini o kadar kolay kurtaramazsın.
T'iras pas loin comme ça dans ce métier.
Hâlâ "muharebede kayıp." Bu hiç kolay değil, bu kadarını söyleyebilirim.
- Toujours disparu au combat. Ce n'est pas facile, vous pouvez me croire!
Bu o kadar kolay değil.
Ce n'est pas si simple.
Ve bunun için bu kadar üzüldüğünü bilmiyordum. Kesinlikle kolay birşey olmayacak.
1978 1979
- Bu düşündüğün kadar kolay olmayabilir.
- Ça ne sera peut-être pas si facile.
Bu o kadar kolay değil.
C'est pas aussi simple.
Çünkü bu kez o kadar kolay olmayacak.
Parce que je ne vais pas laisser les choses se faire cette fois.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]