English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ B ] / Bu senin için

Bu senin için Çeviri Fransızca

10,319 parallel translation
- Bu senin için değil. - Yala!
C'est pas pour toi.
Eminim bu senin için çok heyecan verici olacak.
Bien, je pari que c'est excitant pour vous.
Yani şu an bu senin için hiç sorun değil mi?
Donc tu es calme en ce moment?
Bu senin için hiç iyi değil Raymond.
Ce n'est pas bon pour toi.
Bu senin için bir şey ifade ediyor mu?
Vous vous en fichez?
Bu senin için.
Pour toi. Je tiens à m'excuser.
Bu senin için benden daha kötü olacak.
Bien pire pour toi que pour moi.
Bu senin için sürpriz olmamıştır genellikle neden bahsettiğini anlamıyorum.
Ce ne devrait pas te surprendre que je ne sache souvent pas de quoi tu parles.
Maine'a küçük bir gezi yaptım, ve bunu getirdim... yolculuk hediyeleri. Bu senin için.
J'ai fait un petit voyage dans le Maine, et j'ai ramené... des souvenirs.
Bu senin için.
Pour vous.
Oh, bu senin için iyi olur.
Oh, ce serait génial pour toi.
Fakat bu hukuk bürosundaki herkes senin için ölü olamaz, çünkü er ya da geç, birilerine ihtiyacın olacak.
Un jour, - vous aurez besoin de quelqu'un.
Bu sayının senin için ne anlama geldiğini biliyorum.
Je sais à quel point ce numéro compte pour toi.
Melvin, sen Daniel için iyi bir arkadaşsın ama bu senin kavgan değil.
Melvin, tu comptes pour Daniel, mais ce n'est pas ton combat.
Ama insanların senin için yazdığı tüm beyanların kopyaları var. Bu bağış yapan insanların tam listesine yakındır.
Mais j'ai copié les déclarations sous serment faites, et c'est une liste presque complète des gens qui ont donné.
Bu arabanın senin için kalp kırıklığı demek olduğunu anladık.
On a en quelque sorte compris que pour vous, cette voiture signifie cœur brisé.
Bu eteği senin kadınlığa adım törenin için yapıyoruz.
On fait cette jupe pour ton initiation.
Okul ve senin için, bu şeyi taşımayı kabul ettiğimde arkada 6 kişinin de oturacağını söylememiştin.
Quand j'ai accepté d'amener cette chose pour l'école, vous ne m'aviez pas parlé des six personnes assises derrière.
Bu sadece deneylerde iyi sonuç vermiş ve kesinlikle tehlikeli bir şey özellikle Bruce'un durumdan olan birisi için ; senin için de tabii.
C'est effectivement expérimental et vraiment imprudent, surtout pour quelqu'un dans ton état et celui de Bruce.
Senin için bu şekilde olmasına üzgünüm ama buna sen sebep oldun.
Navrée que ça te soit déplaisant, mais tu en es responsable.
Bu, senin için büyük bir gün.
C'est un grand jour pour toi.
Bu da senin için pek iyi olmaz.
Ça ne finira pas bien pour toi.
Benim gerçekten kendi ayaklarım üzerinde durabileceğimi hayal etmek senin için niye bu kadar zor?
Pourquoi c'est si dur de t'imaginer que je puisse m'en sortir seule?
Senin görevin bu Peter görevini tamamlamak için bu mağraları bizim bildiğimiz kadar iyi bilmen gerekiyor.
Vous faites partie de ça, Peter, et il faudra que vous connaissiez ces grottes aussi bien que nous pour achever votre mission.
Bu aleti bulmak için ben de senin kadar istekliyim.
Je veux le retrouver autant que vous.
- Senin için neden bu kadar önemli?
Pourquoi est-ce si important pour toi?
Sadece kendi çocuklarım için değil senin çocuğun için de bu dünyayı güvenli hâle getirmek için harekete geçtim.
J'ai mis les choses en marche pour rendre ce monde plus sûr, pas seulement pour mes enfants, mais aussi pour les tiens.
- Çünkü bu dünyada senin için kaldım anne!
Parce que je suis resté dans ce monde pour toi, Mère.
Açıkçası senin için en iyisinin bu olacağını düşünmeye başladım.
Et franchement, je commence à croire que c'est ce qu'il y a de mieux. Merci, Stewie.
Ve bu küçük adam da senin için.
Et ce p tit gars est pour toi.
Eğer bu sırrı... senin için sakladığımı bilirse annem bizi terk eder diye korktum.
J'ai eu peur que Maman parte si elle savait que tu m'avais demandé de garder ce secret pour toi.
Senin için tek istediğim de bu.
Et c'est ce que je te souhaite.
- Beni dinle kim olursa olsun, senin için anlamı ne olursa olsun hiç kimse bu operasyonu iptal edecek kadar değerli değil.
Ecoutez moi. Aucun homme, peut importe qui il est, peut importe ce qu'il est pour vous, ne vaut la peine d'annuler cette mission. Je suis désolée.
bu zor olacak Tanrım ama senin için başarısız olmayacağım...
Ca va être difficile, Seigneur. Mais je ne vous décevrai pas.
Bu mucize olabilecek bir pastı,... ama senin hapishane için hazırlanmaya odaklanman lazım.
C'était une tentative désespérée, et tu devais te préparer pour la prison.
Anlaşılan bu materyal senin için bir hediye olmuş.
Tu as l'air de t'y connaître sur ce sujet.
Bu seyahat senin için.
C'est une virée pour toi.
Şimdi babanla paylaştığınız bir parça var ve ben bunu asla bilemeyeceğim. Tahminimce senin için yaptığım veya seninle paylaştığım her şeyden daha çok seni olduğun kişi yapacak olan şey bu parça.
C'est que toi et ton père partager maintenant quelque chose que je ne saurai jamais et je suppose, peut-être plus que toute chose que j'ai faite où partagée avec toi, cela fera de toi ce que tu es.
Senin için önemli olan bu demek.
C'est tout ce que cela représente pour toi.
Yakışıklı'nın kalbini aldın ve senin olması için onu zorladın, ama bu seni asla tatmin etmedi.
Alors vous avez pris le coeur de Charmant et forcé à être vôtre, Mais il ne vous a jamais satisfait.
Bu oyunu bırakıyorum, ve senin için bir önerim var.
J'ai une proposition pour vous.
Bu yapılanın senin için büyük bir fedakârlık olduğunu biliyorum.
Je sais que c'est un sacrifice pour toi.
Sadece bilmeni isterim ki senin bu binadan kovulman için imza topluyorum.
Je veux que vous sachiez que je fais passer dans l'immeuble une pétition pour vous faire expulser.
Ama senin Shakespeare'i bu kadar sevdiğini bilseydim biletleri senin için alırdım.
Mais si j'avais su quelle amoureuse de Shakespeare tu étais... je les aurais eues pour toi.
Bu cinayetler senin için fazla kişisel. Kişisel bağın olan başka biri daha aklımıza geldi.
Ces meurtres te touchent à titre privé, et... se produisent quand quelqu'un... de proche débarque.
Eğer ona bulaşırsan, senin peşinden gelecektir, ve sonun toprakta Andreas'ın yanında olur. Balayı için fikrin bu muydu?
- Si tu continues comme ça, tu finiras six pieds sous terre, aux côtés d'Andreas.
Bu sadece senin için bir beden.
Elle ne sera que le contenant.
Senin için aramayı yapacağım ve bu küçük şantajı bitirceğim.
Je vais mettre un terme à ce chantage.
Bu küçük ibne geri döndüğünde, senin için çalışması sürpriz unsuru olacak. Bir göz atsak?
Quand ce petit salaud rentrera, tu auras l'avantage de la surprise.
Senin için bile, bu şaşkınlığın ötesinde.
Vous êtes pire que je ne le croyais.
Ve bu senin pişman olduğunu söylemen için son şansın.
Il vous dirait de partir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]