English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ B ] / Bunu yapmak zorunda değilsin

Bunu yapmak zorunda değilsin Çeviri Fransızca

1,108 parallel translation
Bunu yapmak zorunda değilsin.
Ne te sens pas obligée.
Bak, bunu yapmak zorunda değilsin.
Tu n'as pas besoin de faire ça.
- Bunu yapmak zorunda değilsin.
- Vous n'avez pas à faire ça.
- Bunu yapmak zorunda değilsin.
- Tu n'as pas à faire ça. - Tais-toi.
Bunu yapmak zorunda değilsin!
Faites vite! Vous n'êtes pas censé être là!
- Bunu yapmak zorunda değilsin.
- Ce n'est pas la peine.
Bunu yapmak zorunda değilsin.
Vous pouvez encore reculer.
- Bunu yapmak zorunda değilsin.
- Ce n'est pas nécessaire.
Bak, bunu yapmak zorunda değilsin.
Te sens pas obligée.
Bunu yapmak zorunda değilsin, Dawn.
Tu n'es pas obligée de faire ça.
Bunu yapmak zorunda değilsin, John.
Pas la peine de faire ça, John.
Bunu yapmak zorunda değilsin.
Ne t'embête pas.
- Bunu yapmak zorunda değilsin, lütfen!
Ne faites pas ça, s'il vous plaît!
- Bunu yapmak zorunda değilsin anne.
- Tu n'as pas à faire ça, maman.
Bunu yapmak zorunda değilsin.
Tu n'es pas obligée de faire cela.
Bunu yapmak zorunda değilsin.
Tu n'es pas forcé de continuer.
Bunu yapmak zorunda değilsin.
Inutile de faire ça, tu sais.
- Biliyor musun, bunu yapmak zorunda değilsin.
Tu le feras. Pourquoi tu résistes?
Üzgünüm. Bunu yapmak zorunda değilsin.
Je vous en prie, ne pleurez pas.
- Bunu yapmak zorunda değilsin
- T'es plus obligé de le faire.
Bunu yapmak zorunda değilsin.
Tu n'as pas à faire ça.
Bunu yapmak zorunda değilsin.
Vous n'avez pas à faire ça. Alors...
Ama bunu yapmak zorunda değilsin.
T'as pas à faire ça.
Korkunç bir şey oldu. Biliyorum. Bunu yapmak zorunda değilsin.
Une chose terrible est arrivée, mais...
Bunu yapmak zorunda değilsin biliyorsun değil mi?
Tu n'as pas à faire ça, tu sais.
Hayır Carter. Bunu yapmak zorunda değilsin.
- Tu n'as pas à le faire.
Bunu yapmak zorunda değilsin, canım.
Tu n'avais pas à faire ça, chérie.
Chiana, eğer istemiyorsan, bunu yapmak zorunda değilsin.
Chiana, tu n'es pas obligée de faire ça si tu n'en as pas envie.
Sen bir koyunsun ama bunu yapmak zorunda değilsin.
Vous êtes un amour, mais c'est inutile.
Bunu yapmak zorunda değilsin, Tamam mı?
Pas besoin de le dire, d'accord?
Bunu yapmak zorunda değilsin.
Tu n'es pas obligée de faire ça.
- Lana, bunu yapmak zorunda değilsin.
- Ne te sens pas obligée.
- Lex, bunu yapmak zorunda değilsin.
- Lex, tu n'es pas obligé.
Erkekliğini kanıtlamak için bunu yapmak zorunda değilsin.
Tu n'as pas à faire ça pour prouver ta virilité.
Bunu yapmak zorunda değilsin Bunu yapmak istemiyorsun!
T'es pas obligé de faire ça! Tu ne veux pas le faire!
Bunu yapmak zorunda değilsin.
T'es pas obligé de venir.
- Bunu yapmak zorunda değilsin.
C'est pas la peine.
- Sen seç, bunu yapmak zorunda değilsin.
- Rien ne t'oblige à ça.
Bunu yapmak zorunda değilsin.
Rien ne t'y oblige.
Angel bunu yapmak zorunda değilsin.
Angel... tu n'es pas obligé de faire ça.
Biliyor musun, bunu yapmak zorunda değilsin.
Tu sais, tu n'as pas besoin de faire ça, tu sais.
Bunu yapmak zorunda değilsin.
Tu n'es pas obligée.
- Sorun değil. Bunu yapmak zorunda değilsin.
- Tu n'as pas à faire ça.
Hayır, Carter. Bunu yapmak zorunda değilsin.
Non, Carter, tu n'as pas besoin de faire ça.
Bunu yapmak zorunda degilsin.
Rien ne t'oblige à ça, tu sais.
Ve bunu bir daha yapmak zorunda değilsin.
Et tu ne vas pas recommencer.
Bunu yapmak zorunda değilsin Tong-yi.
Vous n'êtes pas obligée de partir.
Stanley bunu yapmak zorunda değilsin.
Inutile de faire ça, c'est bien ton futur-toi!
Bunu yapmak zorunda değilsin.
T'es pas obligée de faire ça.
- Bunu yapmak zorunda değilsin anna
- Puisque je suis là...
Bunu yapmak zorunda değilsin.
S'il vous plait!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]