English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ D ] / Devam edemiyorum

Devam edemiyorum Çeviri Fransızca

76 parallel translation
- Devam edemiyorum.
Je ne peux pas continuer.
Devam edemiyorum.
J'en peux plus.
Yazmaya devam edemiyorum, çünkü ben... Ne söylediysen, yazdığımda görünmeli.
Je ne peux pas continuer à écrire parce que j'ai l'impression... que ce que tu viens de dire doit figurer dans ce que j'écris.
Böyle devam edemiyorum işte.
Elle s'est pas allumée. Je veux dire, je...
Papet, ayrılıyorum çünkü devam edemiyorum...
Papet, je m'en vais parce quej en peux plus.
Çılgınım, devam edemiyorum.
Je deviens fou, je ne pourrai pas continuer.
Devam edemiyorum.
Je ne peux pas continuer.
Ben rol yapmaya devam edemiyorum- - Yani- -
A faire semblant.
Böyle devam edemiyorum.
Je ne t'ai pas oubliée.
O, "Artık devam edemiyorum" mu dedi?
Que s'est-il passé? Quelle était la raison? Il a fini par dire : "Je n'en peux plus"?
Devam edemiyorum.
Je ne peux plus continuer.
Devam edemiyorum...
I can t hold on.
Devam edemiyorum.
Peux plus continuer.
Devam edemiyorum.
Je ne tiens plus.
- Ben devam edemiyorum! - Edebilirsin, Ivan!
- Je peux pas, vas-y!
- Dinle, bu şekilde devam edemiyorum.
- Ca ne peut plus continuer.
* Yoruldum, devam edemiyorum.
Je suis si fatiguée. Je n'en peux plus.
Bu şekilde devam edemiyorum.
Je ne peux pas continuer à fuir.
Pekala, devam edemiyorum... Ama bir dilek yerine gelecekse...
Je peux plus avancer... mais si un voeu doit être exaucé...
Devam edemiyorum.
Je ne tiens plus...
Devam edemiyorum.
Je ne le supporte plus.
Devam edemiyorum! Çok sıcak hissediyorum!
Je ne pas continuer... tellement chaud...
- Artık devam edemiyorum.
- J'en peux plus.
Artık devam edemiyorum.
Je ne peux plus faire ça.
Artık devam edemiyorum, nefret ediyorum bu adamdan.
Une arme? - Oui. Tu veux faire mourir Richard et Sieb tout à l'heure, non?
Devam edemiyorum.
David Childers remplace Joshua Webster à la botte.
Buna daha fazla devam edemiyorum.
Je ne pouvais plus.
Devam edemiyorum.
Je ne peux plus avancer.
Yoluma devam edemiyorum.
Je n'arrive pas à l'enlever.
Çünkü hikayeyi bilmezsem, devam edemiyorum.
Parce que si je ne connais pas l'histoire, ça ne marche pas.
- Hayatıma devam edemiyorum.
- Je ne peux pas tourner la page.
Neden hayatıma devam edemiyorum?
Pourquoi je ne peux pas avancer?
Ayrıca neden hayatıma devam edemiyorum? Kendi hayatıma. Onun güneşinin yörüngesinde uyduluk yapıp çocuklarına bakmadığım hayata.
Et pourquoi je ne peux pas avancer avec ma vie, ma propre vie, pas celle dans laquelle je suis ce satellite en orbite autour de son soleil et élevant ses fils?
"Devam edemiyorum."
"Je n'en peux plus."
- Devam edemiyorum anne!
Je ne peux pas maman!
Neden bütün arkadaşlarım gibi hayatıma devam edemiyorum?
Pourquoi je suis pas comme mes amies?
Yapamıyorum. O yüze bakarak devam edemiyorum.
Je peux pas avec cette tête.
Buna daha fazla devam edemiyorum.
C'est plus possible.
* Ama ben devam edemiyorum *
Et je ne peux pas avancer
Devam edemiyorum.
Laisse-moi ici.
Devam edemiyorum!
- Je n'arrive pas à suivre. - Par ici.
Neden yoluma devam edemiyorum?
On peut plaider.
Telafi edemiyorum. Karşı basınç, düşmeye devam ediyor.
Je n'arrive pas à compenser
Konu para ve flört olunca meraklanmadan edemiyorum - neden yatırım yapmaya devam ediyoruz?
Entre la finance et les rendez-vous, je me posais cette question : Pourquoi continue-t-on d'investir?
Devam edemiyorum. Satha çıkmamız lazım.
Trop profond.
Ben de artık buna devam edemiyorum.
Je n'ai plus la force non plus.
Herkes bu ölümlerin geçmişte kaldığını düşünerek hayatına devam etti fakat ben daha fazlasının olacağını düşünmeden edemiyorum.
Tout le monde a oublié... pensant que les meurtres étaient finis. Mais j'ai le sentiment... qu'un drame se prépare.
Devam... edemiyorum. Yaşasın!
Je... ne peux pas... continuer.
Neden kendimi, o bebekleri korumaya devam etmek için ikna edemiyorum biliyor musun?
Tu sais pourquoi je ne peux plus me résoudre à garder protéger ses bébés là-haut?
Biz de seninle birbirimize destek olmaya devam edeceğiz çünkü bunları sensiz yaşadığımı hayal bile edemiyorum.
Et on sera là l'un pour l'autre, car je peux pas imaginer traverser ça sans toi.
Devam edebilirim sandım, ama edemiyorum.
J'ai pensé que je pourrais suivre, mais je peux pas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]