English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ D ] / Dinlesene

Dinlesene Çeviri Fransızca

297 parallel translation
Şunları bir dinlesene.
Grands dieux!
Bekle bir saniye. Şarkı nasıl gidiyor dinlesene.
Attendez de voir!
- Beni dinlesene.
Ecoute-moi!
Şimdi şunu dinlesene. Bunun mümkünatı yok.
Ce passage est impossible.
Elizabeth gibi söz dinlesene!
Pourquoi n'es-tu pas sage comme Elizabeth?
- Dinlesene. Onu susturmalısın.
- Vous devriez la faire taire.
Merhaba dostum. Oturup dinlesene.
Asseyez-vous et écoutez.
Dışarıdaki şu beyaz tüccarı dinlesene.
Vous entendez le vieux négrier?
- Dinlesene beni!
- Écoutez-moi!
Dinlesene, Christine.
Restez avec nous, Christine.
Dinlesene.
Qu'est-ce que c'est?
Dinlesene anne, ne güzel söylüyorlar.
Ils chantent bien.
Dinlesene, Anne. Fransızca şarkı söylüyoruz.
Maman, on chante en français!
Dinlesene.
Ecoutez.
Onu dinlesene... Prenses Grace.
Tu te prends pour la princesse Grace.
Dinlesene beyefendiyi.
Écoute-le bien.
- Dinlesene. Duyuyor musun? - Evet.
Tu les entends?
"Dinlesene" der gibiydi.
Vous voyez?
- Dinlesene şu saçmalığı.
- Écoute-moi ça.
Dinlesene, Bowie ve ben iş hakkında konuşuyorduk.
Écoute, Bowie et moi avons parlé affaires.
Seni salak. Oraya gidemezsin. Dinlesene ben.
Idiot, tu ne peux pas descendre là dedans.
Dinlesene!
Ecoute, Jack.
- Stanley, dinlesene!
- Ecoutez.
- Beni dinlesene.
- Je veux que tu m'écoutes!
- Şunu dinlesene.
- Écoute ça.
Lucas, bir numarayı dinlesene Bir aksilik var gibi geliyor bana.
Lucas tu entends? Le n ° 1 ne semble pas normal.
Dinlesene beni.
- Alors ça vient? Tu m'écoutes?
- Dinlesene bi. - Ne?
- Tu m'entends?
Bir baban var, dinlesene onu!
Écoute ce que te dit ton parent unique!
Az sus da beni dinlesene?
Tu veux la fermer une minute et m'écouter?
Dinlesene.
Écoute-moi.
Beni bir dinlesene...
Écoute-moi
- Dediğini dinlesene.
C'est non.
Dinlesene, bu işi halletmen için sana yüzde on veriyorum.
Ecoute, je te paie 10 % pour faire ça.
Gel buraya, dinlesene.
Viens ici, ecoute.
- Dinlesene.
- Ecoute.
- Dinlesene. Nora yaşlanmamış mı?
- Nora a beaucoup vieilli.
Domuzu dinlesene, nasıl da can havliyle çığlık atıyor!
Écoute le cochon qui crie pour sa vie!
Kalbimin sesini dinlesene, Al.
Écoute le battement de mon cœur.
Dinlesene...
Ecoutez-les.
Onu bir dinlesene.
Ecoute le.
Şu laytmotifi dinlesene.
Ecoute ça, le leitmotiv.
Dinlesene.
On appelle?
Hey, dinlesene.
Ecoute!
Dinlesene.
- Écoutez.
- Dinlesene.
Oui, je t'écoute.
Dinlesene.
Ecoute-les.
Dinlesene!
Écoute-moi!
Beni dinlesene.
Ecoute-toi donc parler.
- Dinlesene.
- Regarde-moi ça.
- Neyse, dinlesene.
Merci.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]