English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ D ] / Dinleyin

Dinleyin Çeviri Fransızca

12,405 parallel translation
- Tamam. Dinleyin.
Mec, écou... d'accord.
- Beni bir dinleyin. Bu derste öğrendiğimiz bir şey varsa o da Major League filminin konusudur.
Si on à appris une chose, c'est l'intrigue de ce film.
Dinleyin.
Ecoutez.
- Biliyorum, dinleyin.
Je sais... Écoutez...
Beni dinleyin.
Ascoltami.
Beni dinleyin!
Ascoltami!
Beni dinleyin.
Ascoltami...
Dinleyin, şimdi gitmem lazım.
Mais écoute, je dois y aller.
Tamam, dinleyin şimdi.
D'accord, écoutez.
Pekala hanımlar, dinleyin.
Ok, les filles, écoutez.
Onların talimatlarını dinleyin.
Suivez leurs consignes.
- Yalan söylemiyorum. Beni dinleyin.Lütfen yardım edelim.
Elle ment.
- Çok eminim! - Dinleyin...
Je suis formel là-dessus.
Dinleyin!
Ecoutez!
Yalvarırım Majesteleri, beni dinleyin.
Je supplie Votre Majesté de m'écouter.
Durun durun. Bir dinleyin, durun,
Attendez, attendez Attendez, attendez.
Çavuş, dinleyin.
Sarge, écoute.
Dinleyin, iyi olacak. O yüzden bitirmeme izin verirseniz...
Ecoutez, il ira bien, si vous voulez bien me laisser finir.
Bir dinleyin Ben, şu zumba-pilates-spin saçmalıklarıyla uğraşmıyorum.
Je ne m'embête pas avec ce genre de Zumba, pilates et spinning.
Dinleyin. Eğer tuhaf hissederseniz Mollie hemşireye söyleyin.
Si vous commencez à vous sentir bizarre, vous le dites à l'infirmière Mollie,
Lütfen beni dinleyin!
Ne fais pas ça!
Dinleyin komutan...
Ecoutez, Général...
- Hayır, siz dinleyin.
- Non, vous, écoutez-moi.
Lütfen onu bir dinleyin.
- M. le Secrétaire, écoutez-le.
Don Maroni, lütfen dinleyin beni.
Don Maroni, écoutez-moi s'il vous plaît.
Beni dikkatlice dinleyin.
Ecoute-moi attentivement.
Bayanlar ve baylar. Lütfen dinleyin.
Mesdames et messieurs, votre attention s'il vous plaît.
Rahatta dinleyin. Bir olayımız var.
On a un problème
Dinleyin beyler.
Très bien messieurs.
Dinleyin, en yakın arkadaşım orada. Bugün Dostluk Günümüz.
Écoutez, mon meilleur pote là-bas, c'est notre Manniversaire.
Dinleyin, açıklamama izin verin.
Ecouter, laisser moi juste m'expliquer.
Dinleyin! Dinleyin.
Écoutez!
İçerideki sesi dinleyin.
Écoutez!
Önlenme üzerine çalışırken... CDC merkezleri, beni dinleyin.
Nous travaillons à l'endiguement du Ce... des centres CDC, vous comprenez.
Dinleyin.
Ecoute ça.
Dinleyin.
Écoute ça.
Beni dinleyin bu işi halletmek istiyorsak yardımlarına ihtiyacımız var.
Les gars, écoutez, On a besoin de leur aide si on veut s'en sortir.
Dinleyin. Eşimle ikimiz burada olmaktan memnuniyet duyuyoruz ama olay şu ki...
Écoutez, mon mari et moi sommes particulièrement ravi d'être ici parce que...
Finn'in kınamak benimle tanışmak sonra, Greg bulmak, dinleyin.
Trouve Greg, puis retrouvez-moi à l'appart de Finn.
Dinleyin, Komiser Muavini, biz bu işi çok ama çok uzun zamandır yapıyoruz.
Écoutez sergent, nous faisons ça depuis très, très longtemps.
Küçük kuşun cıvıldamasını dinleyin
" Ecoute le chant du petit oiseau
Dinleyin, biri bodrumuma indi ve onları içeri hapsettim.
Quelqu'un est entré par effraction dans mon sous-sol et je l'ai enfermé ici
Dinleyin beni, gidin buradan.
Écoutez, partez. Il faut...
Beni dinleyin.
Écoutez-moi.
Dinleyin, beni yakaladınız.
Écoutez, vous m'avez eu.
Bakın, bir kere şarkıyı dinleyin. Hoşunuza gitmezse basar gideriz.
Écoutez, pourquoi ne pas écouter la chanson, et si vous la détestez, on fichera le camp d'ici, OK?
Beni dinleyin!
- Écoutez!
Dinleyin.
Écoutez!
Millet beni dinleyin.
Hé, tout le monde, écoutez.
Dinleyin!
C'est ce que vous me dîtes? Ecoutez!
Hayır, hayır, dinleyin.
Écoute.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]