English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ D ] / Diğeri

Diğeri Çeviri Fransızca

5,436 parallel translation
Bu dünyada halletmen gereken şeyler varsa hemen yapmalı ve kendini diğeri için hazırlamalısın.
Si vous avez des affaires à régler, faites le nécessaire et préparez-vous pour l'autre monde.
Diğeri ise akıntısı olmayan denizlere yelken açıp keşifler yapacak.
Un autre explorera et naviguera sur la mer qui n'a pas de marées.
diğeri Cabernet'ti bu merlot rengi.
Celui-ci est un merlot. Vous savez, ce n'est pas bon de mentir.
Diğeri sadece Kır Saçlının Elli Tonuydu.
Avec Merc c'était juste... 5 nuances de Grey.
Ama sürekli iki şey yaptığını fark etti, biri sinemaya gitmek diğeri ise parkta ya da sahilde yürümekti.
Mais elle a fini par remarquer qu'ils n'étaient que tous les deux. Aller voir des films, se balader dans les parcs ou sur la plage.
Hayır. Diğeri.
maintenant... l'autre
Biri önde ve diğeri gerideydi.
" L'un devant, l'autre derrière.
Diğeri "Bullseye Paintball" isimli bir şirket adına kayıtlı.
L'autre est enregistré à une entreprise appelée "Bullseye Painball."
Ve sonra diğeri, sonra da diğeri. ta ki herkes teslim oluncaya kadar.
Puis une autre, et une autre, jusqu'à ce que vous renonciez.
Küserler ve sonra içlerinden biri hukuk danışmanı denilen kişiye gider ve bazen diğeri çok sinirlenir. Birisi hukuk danışmanına her şeye hayır demesine söyler her ne kadar yanlış yolda olduklarını bilmelerine rağmen yani bunlara karşın anne ve baba çocuklarını çok ama çok severler... -... ve her zaman seveceklerdir.
et parfois, si l'un des deux est très en colère... l'un des deux dit à son avocat de dire non à tout même s'ils savent qu'ils ont tort ce qui signifie que même si une maman et un papa aiment leurs enfants très, très fort... et les aimeront toujours...
Fakat bil diye söylüyorum,... son birkaç yıldır bunu yapan iki kişi oldu,... diğeri de... Tam bir hıyar.
Mais, sache que, ces dernières années, il y a deux personnes qui l'ont fait, et l'autre personne c'est... un vrai con.
Diğeri, kızıl kafalı.
L'autre, le roux.
Biri yumurtladı sonra da diğeri devam ettirdi.
Il y en a un qui a balancé ça, et un autre a repris.
Bir tanesi Charles Gölü davası ile diğeri Dora Lange'in yarasıyla eşleşti.
L'un d'eux a été utilisé dans l'affaire de Lake Charles, un autre correspond aux blessures de Dora Lange.
Damatlarının biri Çinli, biri Arap, diğeri de Yahudi.
La preuve, leurs trois autres filles ont épousées un Chinois, un juif et un Arabe.
Diğeri New York'ta ikinci romanını yazıyor. "Ne hakkında?" diye sordum.
L'autre finit son second roman à New-York. J'ai dit : "De quoi ça parle?"
Biri göğsüne, diğeri de boynunun civarında bir yere.
Un à la poitrine, un au cou.
Buraya sadece iki tip adam gelir, biri küreğini kapıp gelenler diğeri ise iş planları olan adamlar.
Deux genres de types viennent ici, le mec avec la pelle, le mec avec un plan de carrière.
Tamam bayanlar, diğeri geliyor.
Allez, les gars, venez là.
Bir diğeri de evrenin boyutunu hesaplayabilmemiz için bir yol tasarladı.
Et une autre a conçu une façon de calculer la taille de l'univers.
Diğeri ne?
Et l'autre?
İri olan, açık renk pantolon ve enine çizgili kazak giyiyor. Diğeri kahverengi pantolon ve yelek giymiş.
Le grand porte un pantalon pâle et un chandail rayé, et l'autre a un pantalon noir et un gilet.
Ve diğeri hayatta olsa da onlar için ölü olarak biliniyor.
Et l'autre est mort pour eux, même s'il est vivant.
Peki ya diğeri?
- Et deux?
Ölenin kimliğini belirleyemedik henüz ve diğeri de kaçmış.
On n'a pas encore identifié le macchabée. Et l'autre s'est enfui.
Siz ikiniz arasında nasıl seçim yapabilirim, biri tehlikeli ama yakışıklı, diğeri güçlü ama süper sevimli?
Comment choisir entre deux garçons, l'un est dangereux mais mignon l'autre est fort, mais super mignon?
Diğeri hayvanlara işkence etmeye bayılıyordu ve düğün ziyafetimizde zehirlendi.
Un autre aimait torturer des animaux et il a été empoisonné le jour de nos noces.
- Hayır, hatırla, sana söylemiştim havuzları sevmez diye. - Biliyorum diğeri...
- je sais que l'autre était...
Bir test negatif, diğeri de belirsiz çıktı efendim.
L'un est revenu négatif, l'autre peu convaincant, Monsieur.
Buradan çıkaracağımız sonuç biri öldürmeyi seviyor, diğeri sevmiyor.
Ce qui va décider de l'issue du combat, c'est que l'un est heureux de tuer et l'autre ne l'est pas.
Diğeri "gölge." Onu da başkasının almasına izin verirsin.
L'autre, c'est l'ombre, vous le donnez à quelqu'un.
Bence diğeri kadar çarpıcı değil ve fayda kısmını da yansıtmıyor.
C'est pas aussi dramatique et ça cache le bénéfice du produit.
- Diğeri?
Et l'autre?
İki banka hesabın var : biri Densk Bank'ta diğeri Holland Direct Bank'ta.
2 comptes : un à la Densk Bank, l'autre à la Holland Direct Bank.
Sonra diğeri de bana bakıp şöyle dedi :
L'autre me regarde et dit :
Pekala, adamımızın 42 numara giyiyor, ama diğeri 46 numara.
Ok, donc notre gars chausse du 44, mais l'autre paire est du 46.
Diğeri hakkında daha çok şey biliyorum.
Pour l'autre, j'en sais plus.
Diğeri gibi o da kıçımdan yere doğru uzanıyor.
Elle relie autant mon cul au sol que l'autre jambe.
Diğeri de Sycamore üzerinde.
Un autre sur Sycamore.
Bir tanesi sağlam parti yapıyor, diğeri sağlam ders çalışıyor.
Un toi qui teufe dur, et un toi qui bosse dur.
Tarih 4 Ağustos, yaşlı bir adam ve bir kadın, yani koca ve karı, ikisinin de bilinen düşmanları yok ancak bu eyaletin en kalabalık kasabasının, en işlek caddesindeki kendi evlerinde, önce biri, iki saat sonra da diğeri yasaları hiçe sayan biri tarafından öldürülmüş.
Le quatre août, un vieil homme et sa femme, sans aucun ennemi connu au monde, dans leur propre maison, dans une rue fréquentée de la plus grande ville de ce comté, ont été sauvagement assassinés l'un après l'autre, dans un intervalle de deux heures.
Diğeri için de aynısı.
L'autre pareil.
Diğeri ise oyun odasına.
L'autre, à une salle de jeux.
O değil... diğeri.
Ce n'est pas celui-là... L'autre.
O değil, diğeri!
Pas celui là!
İki ajan kaybettik, bir diğeri yakalandı.
Deux agents morts, un autre capturé.
"Ben Lisa simpson, burada... köpek, kedi ve diğeri için tüm sorumlulukları alacağıma söz veriyorum"
"Moi, Lisa Simpson, je promets d'assurer toute responsabilité pour ce chien, chat, autre."
Diğeri nerede?
Où est l'autre?
Ya diğeri?
Et les autres?
Ya diğeri?
Et l'autre?
- Biri düşürmezse diğeri.
C'est trop comique.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]