Duydun işte Çeviri Fransızca
136 parallel translation
Duydun işte, duymadın mı?
Vous connaissez?
- Duydun işte.
- Ce que j'ai dit.
Duydun işte ne dediğini. Seni mutlu ediyor mu?
Vous êtes content?
- Duydun işte.
- Tu as bien entendu.
Duydun işte. Hala benim yardımıma ihtiyacın olmadığından emin misin?
Maintenant que tu sais cela... es-tu sûr que tu n'auras pas besoin de mon aide?
Duydun işte!
Vous avez bien entendu.
Evet çoçuğum, Arkadaşını duydun işte.
Bon, mon fils, maintenant vous avez entendu votre ami.
Siang Birader, kendin duydun işte.
Frère Xiang, tu as tout entendu.
Duydun işte.
Tu as entendu, l'école est finie.
Duydun işte.
- Rendez-la-moi!
Duydun işte.
Tu as compris?
Ne dediğini duydun işte. Beyefendi üç bira istiyor.
T'as bien entendu, ce gentil monsieur veut 3 bières.
- Duydun işte.
- T'as entendu.
- Ne? Ama teğmen - - Beni duydun işte.
Comment, lieutenant?
Duydun işte.
Tu l'as entendu.
Evet duydun işte. ... işinin tarifi bu.
Tu sais, les papiers qu'on reçoit pour savoir combien il faut payer pour l'eau.
- Duydun işte.
- Tu l'as entendu :
Duydun işte.
D'accord? Voilà, je l'ai dit.
Duydun işte.
Tu m'as entendu.
Duydun işte, ilgilenecekler
Tu l'as bien entendu, ils s'en occupent.
- Duydun işte.
- Entendre ta voix
Duydun işte, yürü.
Tu as entendu, démarre.
Bay Wallace harika bir sanat eleştirmeni, sevgilim Duydun işte ne dediğini.
M. Wallace est un grand critique. Tu l'as entendu?
Duydun işte.
Qu'est-ce que t'as dit?
Ama onu duydun işte.
Oui, mais comme il dit : je suis mieux.
- Duydun işte, beni gördü.
- Elle m'a vu.
Duydun iste, zavalli küçük, sinsi hirsiz.
T'as très bien entendu!
İşte az ve öz olarak duydun, Danny.
Voilà l'affaire. Et vous devez savoir une chose :
- Bak işte sen de duydun.
Alors vous avouez.
İşte baba duydun?
Tu vois, père?
Duydun mu? Bu işte yokum.
Pas dans le coup.
Orayı. İşte, duydun mu?
Tu as entendu?
Duydun işte, geri götür!
- T'as compris, rapporte-la!
- Duydun işte.
Tu as bien entendu.
Duydun işte.
- Vous avez entendu.
Duydun işte.
Tu entends?
İşte şimdi iyice saçmaladın. Duydun mu beni?
- Si c " est pas débile, ça.
İşte bunu illk önce benden duydun.
Ça, c'est moi qui te l'apprends.
İşte duydun.
Tu les as entendus.
İşte, önerimizi duydun.
Vous avez entendu notre proposition.
Sen hiç mektupla evlilikleri duydun mu? İşte, o da onun için gitti.
T'as entendu parler des mariages par correspondance?
- Adamı duydun. Boyuyor işte burayı.
Il va repeindre ce resto.
Özel sektörü duydun mu? İşte beni bulabileceğin yer orası.
Le secteur privé, tu en as entendu parler?
İşte duydun, benimde sana soracağım bir kaç sualim var.
Tu vois, il y a quelques questions que je pourrais te poser...
İşte Duydun mu?
Vous entendez?
Duydun işte.
- Et bien, tu l'as entendu. Maintenant, on y va.
Tamam duydun işte gidelim
Bon, on y va?
- Duydun işte.
- Tu m'as bien entendu.
Duydun işte, düşündüğüm bu!
- C'est ce que tu penses? T'as bien entendu, c'est ce que je pense!
İşte duydun Amerika!
Entendez-vous, Américains?
Anlarsın işte... Sen de duydun mu?
- Tu entends?
işte 8558
iste 115
ister 23
istediğim 46
istemiyorum 1125
işte bu 2275
iste bu 21
işte burada 1824
iste burada 21
işte orada 1649
iste 115
ister 23
istediğim 46
istemiyorum 1125
işte bu 2275
iste bu 21
işte burada 1824
iste burada 21
işte orada 1649
iste orada 22
istersen 241
istedi 31
istedim 74
isterim 243
istemem 270
istemiyor 51
ister misin 572
isterdim 117
işte böyle 2360
istersen 241
istedi 31
istedim 74
isterim 243
istemem 270
istemiyor 51
ister misin 572
isterdim 117
işte böyle 2360