English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ D ] / Düşünün

Düşünün Çeviri Fransızca

4,002 parallel translation
Canlı yayın olmadan, kaçırdığımız muhteşem anları düşünün.
Sans le direct, imaginez les bons moments qu'on aurait ratés.
Bir düşünün bunu. Anlamlı gelmiyor, değil mi?
Allez, réfléchissez-y.
Bunu barut gibi düşünün.
Penses-y comme de la poudre de fusil.
Sizi burada bulduğuma ne kadar şaşırdım düşünün.
Quelle surprise de vous trouver ici.
Bu ülkeye saldırabilecek birinin tüm farklı yollarını düşünün.
Pense à toutes les différentes façons que quelqu'un puisse attaquer ce pays.
Sedef hastalığının oldukça ilerlemiş hâlini düşünün.
Imaginez une forme extrême de psoriasis.
Pro-Bükme size bir oyun gibi gelebilir ama bir de şehir için anlamını düşünün.
Le pro-bending n'est peut-être qu'un jeu pour vous, mais pas pour la ville.
Neredeyse bir insan üretecektiniz. Bunun hakkında düşünün.
Vous avez presque créé quelqu'un pensez y!
Eğer bu halde iken sizin sinirlerinizi bozabiliyorsam,... düşmanlarınıza neler yapabileceğimi bir düşünün.
Si je peux vous agacer à ce point, pensez à la réaction de vos ennemis.
İyice düşünün taşının. Buyruğunuzu bekliyorum.
Quoi que vous décidiez, j'attendrai votre décision.
Hatta düşünün biraz, savaşacak olsam güçlerimi kullanamadığım bir kaplıcada beklemezdim değil mi?
ce ne serait pas dans une source chaude où je ne peux utiliser mes pouvoirs.
Bir gün izin alın. Bu konuyu biraz düşünün.
Prenez une journée, pensez-y.
Bunu dijital hazine avı olarak düşünün.
Une chasse au trésor numérique.
Fakat yürürken, size verilen fırsatı boşa harcamanın ne demek olduğunu düşünün.
Mais sur le chemin, songez aux opportunités gâchées.
Bir düşünün.
Pensez à ça.
Bayan Clark, mahkemenin size bir avukat atamasına izin vermeyi düşünün isterseniz.
Mme Clark, vous voudrez peut-être envisager de permettre au tribunal de nommer un avocat pour vous.
Herkesin vazo ve blender hakkında neler söyleyeceğini bir düşünün.
Pensez à tout ce que vos invités diront des blenders et des vases
Evimizi düşünün, kalabileceğiniz evimizi düşünün.
Squattez dans notre casa comme si c'était la votre.
Bunu bir düşünün.
Penses-y.
Leena'ya olanları düşünün.
Pensez à ce qui est arrivé à Leena.
Kasabın kızıyla aynı parfümü kullandığınızı düşünün!
S'imaginer acheter le même parfum que la fille d'un boucher!
İnsanlara yardım etmek için kaybedilen fırsatları düşünün ve kaybedilen gelirleri de.
Je veux dire, pense aux opportunités perdues pour aider les gens... et aux revenus perdus.
Pozitif düşünün.
Pensées positives.
- Oğlunuz Jeffrey'i düşünün.
Pensez à votre fils Jeffrey. Mon fils est mort.
Hiçbir şey demeyin. Bunu bir düşünün.
Je veux que vous réfléchissiez.
Onu dev bir elf olarak düşünün.
Dites-vous que c'est un lutin géant.
Düğün hediyesi gibi düşünün. Buradaki her şey ve bu.
Imaginez ça comme un cadeau de mariage mazel tov et tout ça
Bir düşünün.
Réfléchissez-y.
Bu gününüzün nasıl geçtiğini bir saniye düşünün.
Réfléchissez une seconde à comment cette journée s'est déroulée pour vous.
Onun yerine, kulaklarınız arasındaki beyninizle, daha çok düşünün. " Ben nereye gideceğim?
Mais je veux que tout le monde utilise ce qu'il a entre les oreilles pour méditer sur ceci.
- Güzelce yağlanmış bir makine düşünün.
Imagine une machine bien rodé.
Kaybedecek bir şeyi olmayan insanlar gibi düşünün.
Réfléchissez comme des gens qui n'ont plus rien à perdre.
Bi düşünün.
Penses-y.
Düşünün bir.
Pensez-y.
Rektörü Siebert, mantıklı düşünün.
Président Siebert, écoutez votre raison.
Ne amaçla? Biraz düşünün.
Dans quel but?
Burası için öleceğimi düşünüyorsanız, bunu tekrar düşünün derim.
Si vous pensez que je vais me tuer pour cette entreprise, vous pouvez aller voir ailleurs.
Bir şansınız olduğunu düşünün...
Pensez à ce nouveau examen comme une chance qui vous est donné....
Birşeyler düşünün, sakat kafalar
Réfléchis, imbécile.
Şirket yetimhanenin borçlarını ödeyerek ona özgürlüğünü verdi ve yeni bir bina inşa etti. Bunu avans olarak düşünün
La chaîne s'est permis de payer les dettes et de construire ce complexe.
Helium'un böyle bir güçle neler yapabileceğini düşünün.
Pensez à ce qu'Helium pourrait accomplir avec une telle puissance.
Barışın ne olasılıklar doğuracağını bir düşünün.
Imaginez ce que la paix permettra.
Karşılaşacağımız engelleri düşünün.
Songez aux obstacles que nous rencontrerions.
Savaştan sonra köleliği kaldıran hiçbir yasa olmadığını düşünün. Savaş bittiği için, artık olağanüstü hal yetkilerim sayesinde mahkemelerin kararlarını görmezden gelemem. Özgür bırakılan bu insanlar köleliğe geri mi dönecek?
Si aucun amendement n'abolit l'esclavage, la guerre finie, si je n'ai plus les pouvoirs me permettant d'ignorer la loi, comme j'ai estimé devoir le faire, ceux que j'ai libérés retomberont-ils en esclavage?
Düşünün, bu yasal olsaydı bile....
Je ne t'ai pas fait libérer. Réfléchis. Ça m'aurait pris des semaines, rien qu'en paperasse.
Bir düşünün.
Pensez-y.
Fakat onların nasıl hissettiklerini bir düşünün.
Qu'est-ce qu'ils ressentent?
Ama yine rehine rolünü oynamak gerekir bir ayrılık hediyesi düşünün.
Mais comme il faut que tu aies l'air de jouer le rôle d'un otage. Considère ça, comme un cadeau d'adieu.
Beni bu hale getirmek için bir ordu gerektiğini düşünün.
Il a fallu une armée pour me préparer.
Bunu bir düşünün.
Pensez-y.
Bunu bir yatırım olarak düşünün.
- Vois ça comme un investissement.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]