English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ G ] / Geçmişte kaldı

Geçmişte kaldı Çeviri Fransızca

1,010 parallel translation
Sana karşı günah işledim. Hepsi geçmişte kaldı.
J'ai péché contre le ciel et devant Toi.
Bu yıllarca sürdü. O ölümün geçmişte kaldığına kendimi inandırmaya çalıştım. Sonra nikah günümüzde, ağabeyi, o minyon adam...
Au fil du temps je croyais que le passé était vraiment mort mais le jour de notre mariage il a réapparu.
Hepsi geçmişte kaldı, eski tanıdık yüzler.
Tous ces visages familiers se sont envolés.
Hepsi geçmişte kaldı.
Ça n'a plus d'importance.
Her şey geçmişte kaldı.
C'est le passé.
Geçmişte kaldı. Sorunuz konu ile ilgili olmalı, Bay Keane. Açıklayın lütfen.
La pertinence de votre question m'échappe, M. Keane.
- Bugün çoktan geçmişte kaldı oldu.
- Parce que c'est déjà hier.
- Yaptığımız onca şeyden... - Onlar geçmişte kaldı.
C'est fait!
Hepsi geçmişte kaldı.
Ça fait partie du passé.
Sen belki güzel bir hayal kuruyordun ama... Geçmişte kaldı..., Şimdi bir rüyayı harcamanı görüyorum..
Un jour, tu m'as fait faire le plus beau rêve de ma vie mais comme tout beau rêve, il s'est évanoui.
"O geçmişte kaldı.. Ve geçmişte geri gelmez."
" Le mien est passé dans le passé qui ne revient pas...
Bunun seni üzmesine izin verme. Geçmişte kaldı her şey.
Oublie ceux-là!
- Geçmişte kaldı.
- Tu disais déjà ça à l'époque.
Oh, Cass, bunların hepsi geçmişte kaldı.
C'est du passé!
Eskiden, idam için böyle darağacı falan kurmazdık. O günler geçmişte kaldı.
Jadis, on n'avait pas besoin d'échafaud pour pendre.
Geçti artık! Her şey geçmişte kaldı.
Tout ça, c'est du passé!
Modeller geçmişte kaldı sanıyordum, öyle değil mi, Claudia?
Les modèles, ça a fait son temps. Pas vrai, Claudia?
Şimdi hepsi geçmişte kaldı.
- C'est du passé, maintenant.
Bana Phil Stainer'dan bahsettiğinde, bitti, geçmişte kaldı.
Quand tu m'as parlé de Stainer, c'était du passé.
Bütün bunların hepsi geçmişte kaldı.
C'est dépassé, tout ça.
Hepsi geçmişte kaldı.
Et tout y est passé
Hepsi geçmişte kaldı.
On l'était, on ne l'est plus.
Bu çoktan geçmişte kaldı.
C'est déjà du passé.
" Sen, onun için geçmişte kaldın.
Tu n'es qu'un amusement pour lui.
Geçmiş geçmişte kaldı.
Le passé est le passé.
O günler geçmişte kaldı.
Cette époque est terminée.
Kod kelimeleriniz ise ; " "Umutsuzluk zamanı geçmişte kaldı".
Votre mot de passe sera : "Voici l'hiver de notre déplaisir."
"Umutsuzluk zamanı geçmişte kaldı".
"Voici l'hiver de notre déplaisir."
- Bunlar geçmişte kaldı.
- C'est du passé.
Geçmişte kaldı.
C'est le passé.
- Eleanor, geçmişte kaldı, yıllar geçti üstünden.
- Il est trop tard, depuis des années.
Yaptığı hataları kabul ediyorum, fakat hepsi geçmişte kaldı.
Il a commis de terribles erreurs, mais c'est du passé.
Hepsi geçmişte kaldı.
- Voilà, c'est passé.
... parlak dekorlar, naiflikler halkın çocukça saflığı, bütün bunlar geçmişte kaldı.
... les décors lumineux, naïïfs, la crédulité infantile du public n'existent plus.
Geçmişte kaldı artık.
C'est du passé maintenant.
Sirkler geçmişte kaldı.
- Le cirque, c'est fini.
O geçmişte kaldı.
Il fait partie de l'histoire.
Her neyse, bunların hepsi geçmişte kaldı.
De toute façon, c'est du passé.
Stalinist baskının kanlı gölgesi geçmişte kaldı.
L'ombre sanglante de la répression stalinienne s'est effacée.
Ama o geçmişte kaldı.
Je dois être franche.
Şarbon hastalığı artık geçmişte kaldı.
la fièvre aphteuse ne sera plus qu'un souvenir.
Onlar geçmişte kaldı.
Ils sont un reflet du passé.
Şirket savaşları bile geçmişte kaldı.
Même les guerres corporatistes font partie du passé.
Hepsi geçmişte kaldı.
C'est du passé maintenant.
Peggy'nin kriz hali artık geçmişte kaldı.
Sa dépression, c'est du passé.
Peki, geçmiş geçmişte kaldı.
Laissons le passé en arrière.
Aristokrasi ve şövalyelik, geçmişte kaldı.
La noblesse c'est fini.
- Hepsi geçmişte kaldı.
- Tout cela, c'est du passé.
Evet, ama hepsi geçmişte kaldı.
Oui... mais maintenant ce qui nous interresse c'est TINGA...
Örnek bir erkek değilim ki, ayrıca onlar geçmişte kaldı.
D'abord, c'est le passé, et...
Geçmişte kaldı bunlar.
- Tu parles comme si tu étais d'une autre époque.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]