Iyi biliyorum Çeviri Fransızca
5,716 parallel translation
Orayı oldukça iyi biliyorum.
Je le connais bien.
Tabii ki daha iyi biliyorum.
Quoi? Si, je sais.
Evet, bunu iyi biliyorum.
Oui, je suis au courant.
Bunu çok iyi biliyorum.
Vous me la ferez pas.
İnsan hakları beyannamesini çok iyi biliyorum.
Je connais la déclaration des droits.
Bu ödülün Joel için ne kadar önemli olduğunu çok iyi biliyorum.
Je sais à quel point cette récompense compterait pour Joel.
Kim olduğunu gayet iyi biliyorum.
Je sais pertinemment bien qui vous êtes.
Böyle bir işte bir adama baskı uygulayabilmek için onun zayıf noktalarını bilmeniz gerekir ve ben bu adamın zayıf noktalarını çok iyi biliyorum
Pour mettre sous pression un homme pour ce genre de travail vous devez connaître ses faiblesses et je connais intimement les siennes.
- Hayır ama hayvanat bahçesi planını iyi biliyorum.
Non, mais je suis bien au fait des plans pour le zoo.
Sherlock, duygusuz, zalim veya öyle şeyler olabilir ama açıkçası, onunlayken nerede durduğumu gayet iyi biliyorum.
Sherlock est peut-être insensible et envahissant, et sans doute trop honnête, mais avec lui, je sais à quoi m'en tenir.
Ve senin de edemeyeceğini çok iyi biliyorum.
Et je sais très bien que ça ne marche pas comme ça pour toi non plus.
Yalnız kaldığın zamanlarda neyi sevdiğini iyi biliyorum.
Je sais comment tu es quand on te laisse seul.
Ama bu şehirdeki yolları tüm polislerden iyi biliyorum.
Mais je connais le chemin de cette ville mieux que tous les policiers.
- Kiminle konuştuğumu gayet iyi biliyorum!
Je sais très bien à qui je parle!
Senin kim olduğunu çok iyi biliyorum.
Je sais exactement ce que tu es.
Nasıl hissettiğini iyi biliyorum ama hayatta hep böyle şeyler olmaz.
Je comprends ce que tu ressens, mais la vie, ce n'est pas que ça.
Bunun nasıl bir duygu olduğunu, zannettiğinizden iyi biliyorum.
Je sais ce que c'est, plus que vous ne pensez.
Bak, her şeyle çok iyi baş edemediğimi biliyorum, ama o bebeği kurtardım.
Je sais, je n'ai pas tout géré comme il faut. mais j'ai sauvé ce bébé.
Yani, "Selam Louis, senden hukuk okulunun parasını ödemeni istemiştim ya hani biliyorum o zamandan beri benim girmeme de yardımcı oldun ve şimdi arkadaşız ancak o parayı versen çok iyi olur."
Je veux dire "Hey, tu te souviens quand je t'ai demandé" "de payer pour que j'aille à la fac de droit? " J'ai compris ça depuis que tu essayes de m'aider à y entrer
İyi bir fikir olduğunu biliyorum, bilmediğim şey neden üstelemediğin.
Je sais que c'était une bonne idée. Ce que je ne sais pas c'est pourquoi tu n'as pas insisté.
İyi. Çünkü biliyorum ki bana kızgın değilsin.
Parce que je sais que tu n'es pas en colère après moi.
Sen iyi birisin, biliyorum Ward.
Je sais que tu es une bonne personne.
Biliyorum, kimse böyle olmasını beklemezdi ama bu yine de özel bir şey ve bana kalırsa çok da iyi babalık yapacaksın.
Je sais qu'on ne pensait pas que c'est comme ça que ça arriverait mais ça reste un moment spécial. Et je pense que tu seras un père génial.
Seni annen kadar iyi tanımıyorum Steve ama anne olmak nasıl bir şey biliyorum. Sana zarar vermek istemiyor.
Je connais pas ta mère autant que toi, Steve, mais... je sais c'est quoi être mère puis y a pas de méchanceté là-dedans.
Filetosu seksten bile iyi olan bir biftekçi biliyorum.
Je connais un resto qui sert un steak meilleur que le sexe.
Ross, Samaritan'in çok iyi bir B plani oldugunu biliyorum. Sadece, zaten önceden benim olan bir sey için ödeme yapmak istemiyorum.
Ross, je sais que Samaritain est un excellent plan B, mais je n'apprécie pas payer pour quelque chose qui m'appartient en premier lieu.
Ama iyi haber 5. numaranin kime ait oldugunu biliyorum.
Je sais à qui appartient le cinquième numéro.
Anlatmazsan senin için daha iyi olacağını biliyorum.
Oh, je sais que tu n'as pas intérêt à le faire.
Ama eski yöntemlerin daha iyi bir gelecek kurmayacağını biliyorum.
Mais l'ancienne méthode n'améliorera pas notre futur.
İyi asker olmam gerektiğini biliyorum ve çabalıyorum da ama Bones'un burada olması gerektiğini biliyoruz.
Tu sais quoi? Je sais que je suis supposé être un bon soldat, et j'essaie vraiment fort, mais nous savons tous que Bones devrait être ici.
Ajan Cabot'ı çok iyi tanımıyorum, fakat çalıştığı birimin, başına gelenleri bir daha kimsenin yaşamaması için var gücüyle uğraştığını biliyorum.
Genre, complètement. Je connais pas bien l'agent Cabot, mais je sais que son équipe se met en quatre afin que tout ceci n'arrive à personne d'autre.
Biliyorum her şeyi iyi gitmemişti.
Tout ne s'est pas bien passé.
Zalimce işler yaptığını hiç görmedim bu yüzden iyi olduğunu biliyorum.
Jamais vu faire de choses cruelles. Je sais que tu es un bon garçon.
Biliyorum çok iyi bir zaman değil.
Je sais que ce n'est pas le meilleur moment.
Bunun çok tuhaf olacağını ve anksiyete ilacı yüzünden kafamın iyi olduğunu biliyorum ama herkesin el ele tutuşmasını istiyorum.
Je sais que c'est bizarre et... absolument à cause des pilules contre l'anxiété mais... J'aimerais que tout le monde se tienne la main.
- Hayır, dinle. Biliyorum Bruce'la işleri mahkemeye taşımak senin için olağan şeyler değil ama bu iyi bir şey.
- Non, écoute, je sais que tu n'as pas l'habitude de faire la loi avec Bruce, mais c'est bien.
Ne demek istediğini ben de biliyorum ama bunlar nakitten daha iyi.
Ouais, je sais ce qu'elle veut dire, mais ces bébés sont mieux que l'argent.
burada iyi işler yapacağını biliyorum.
Mais vous feriez merveille.
Elimde kalmanı sağlayacak kadar iyi bir şey olmadığını da biliyorum.
Et je sais que rien de bon n'en sortirait si je te demandais de rester.
Jack'le eğlendiğini biliyorum ama kafayı uyuşturucuya gömdüyseniz veya bilinçsiz şekilde yatıyorsan beni arayıp iyi olduğunu söyle.
Écoute, je sais que tu t'amuses avec Jack, mais si tu es droguée ou allongée inconsciente quelque part, appelle-moi, laisse-moi savoir que tu vas bien.
İlişkimizin pek de iyi olmadığını biliyorum fakat tehdite hiç lüzum yok.
Je suis conscient que notre relation est au mieux tendu, cependant, il n'y a pas de raison pour des menaces.
İyi olduğum işi bulmam gerekiyor ve bulacağımı biliyorum.
Je dois trouver ce pour quoi je suis faite. Et j'y arriverai.
Çok para kazanmak gibi özrü olmayan bir suç işlediğini biliyorum ama belki de yeteneğine, çalışkanlığına ve büyük başarılarına rağmen iyi bir adamdır.
Je sais qu'il a commis le crime de gagner beaucoup d'argent, mais peut-être qu'à part son talent, son dur labeur, et ses énormes mérites, c'est toujours quelqu'un de correct.
Çok iyi durumdaymışım gibi görünmediğimi biliyorum ama doğru yoldayım.
Je sais que ça ne donne pas l'impression d'aller si bien que ça, mais je suis sur la bonne voie.
Biliyorum, hiç iyi bir zaman değil ama konuşmalıyız.
Je sais parfaitement que le moment n'est pas bien choisi, mais... il faut que je te parle.
Almayacağını biliyorum çünkü benden daha iyi olduğunu düşünüyorsun.
Je sais que tu ne le prendras pas, parce que tu penses que tu vaux mieux que moi.
Iyi insanlari kaybetmenin nasil oldugunu biliyorum Onbasi!
Je sais ce que c'est de perdre de bons soldats, caporal.
Bunu kullanmayı iyi biliyorum.
Je sais comment m'en servir.
Beni aramanın seni daha iyi hissettirdiğini biliyorum.
Je comprends que le fait de m'appeler te fait du bien.
Çok iyi bir yalancı olduğumu ve Washington'a gitmem gerektiğini de biliyorum.
Je sais que je devais aller à Washington.
Biliyorum canım ama baban iyi bir fikir olmadığını düşünüyorsa...
Je sais chéri, mais... Mais si ton père... ne pense pas que c'est une bonne idée...
biliyorum 15888
biliyorum tatlım 44
biliyorum canım 32
biliyorum ama 99
biliyorum hayatım 20
biliyorum baba 24
biliyorum biliyorum 28
biliyorum efendim 52
biliyorum ki 71
biliyorum bunu 16
biliyorum tatlım 44
biliyorum canım 32
biliyorum ama 99
biliyorum hayatım 20
biliyorum baba 24
biliyorum biliyorum 28
biliyorum efendim 52
biliyorum ki 71
biliyorum bunu 16
biliyorum anne 31
biliyorum işte 83
iyi bayramlar 19
iyi bakalım 18
iyi birisin 30
iyi bak 101
iyi biri 103
iyi bari 21
iyi bir adam 101
iyi birine benziyorsun 16
biliyorum işte 83
iyi bayramlar 19
iyi bakalım 18
iyi birisin 30
iyi bak 101
iyi biri 103
iyi bari 21
iyi bir adam 101
iyi birine benziyorsun 16
iyi bir kız 32
iyi bilirim 16
iyi bakın 37
iyi biri mi 21
iyi biriydi 25
iyi bir fikrim var 23
iyi bir fikir 75
iyi bir şey 36
iyi bir nokta 22
iyi bir çocuk 55
iyi bilirim 16
iyi bakın 37
iyi biri mi 21
iyi biriydi 25
iyi bir fikrim var 23
iyi bir fikir 75
iyi bir şey 36
iyi bir nokta 22
iyi bir çocuk 55