English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ I ] / Işimiz var

Işimiz var Çeviri Fransızca

2,247 parallel translation
Görünen o ki seninle işimiz var.
On a du pain sur la planche. Je peux serrer les mains.
Yapacak çok işimiz var biliyorum ama aylardır tek başıma yıkanamadım.
Je sais que nous avons beaucoup à faire, mais Cela fait des mois que je n'ai pas pris de douche seul.
Çocuklar, gelin, işimiz var.
Les gars, approchez. On a à faire.
Bugün daha çok işimiz var.
Depêche-toi, Merlin. La journée est chargée.
Kralla görülecek acil bir işimiz var.
Nous avons à faire avec le roi.
İyi bir insandır. Pekala beyler, yapacak işimiz var.
- Prends bien soin d'elle.
Seninle daha çok işimiz var delikanlı.
On a pas mal de vos affaires.
Aslında yapılacak çok işimiz var, Amanda.
En fait, on a beaucoup de travail, Amanda.
Burada ne işimiz var bilmiyorum.
Je ne vois pas ce qu'on fait là.
Ev gibisi yok! Burada ne işimiz var?
Mais qu'est ce qu'on fait ici?
Yapacak çok işimiz var.
On a beaucoup de travail à faire.
Çünkü yapacak çok işimiz var.
Car il y a du travail pour nous deux.
Burada ne işimiz var?
Que fait-on ici?
Çok işimiz var, o yüzden...
Nous avons beaucoup de personnes en attente, donc...
Bayanla biraz işimiz var.
Nous avons du travail.
Bizim bitmemiş bir işimiz var.
Toi et moi, on a des choses à régler.
Yapacak çok işimiz var.
On a encore pas mal de travail.
Burada ne işimiz var?
- Qu'est-ce qu'on a ici?
Elbette, istiyorum. Yani, ben iş yerinde her şey karman çorman ve burada da bir sürü işimiz var.
Bien sûr que si, mais... c'est du délire au boulot et on a beaucoup à faire.
- Ne işimiz var burada?
- Qu'est-ce qu'on fait ici?
Yapacak işimiz var, bebeğim.
Le devoir nous appelle mon pote.
Oh, neredeyse unutuyordum, seninle benim, bitirilmemiş bir işimiz var.
J'oubliais. Toi et moi on a des comptes à régler.
Roxbury'de geçen yıl yaptığım evin yanında büyük bir restorasyon işimiz var.
- Les affaires? Et bien, nous avons un gros chantier de rénovation à Rocksbury, à côté de la maison que nous avons construite l'an dernier.
Idaho'da ne işimiz var?
Qu'est ce qu'on fait dans l'Idaho?
Sana göre bir işimiz var.
Laquelle? - On a un boulot à t'offrir.
Öncelikli bir işimiz var.
Je t'explique.
Naoko'yla benim hala bahçede işimiz var.
Naoko et moi avons encore du travail au jardin.
Yapacak çok işimiz var.
On a beaucoup à faire.
Burada ne işimiz var?
Qu'est ce qu'on fait là?
Artık yapacak bir işimiz var.
On est en affaire.
- Burada ne işimiz var?
On va où, au fait?
Çok işimiz var.
On bosse, là.
Aman Tanrım, Bannen, işimiz var.
Bon sang, on a un boulot à faire. Tu vas tout faire foirer. Bon sang, on a un boulot à faire.
Görmüyor musunuz işimiz var?
On fait notre boulot!
Ne işimiz var burada?
Qu'est-ce qu'on fout ici?
"Ne işimiz var burda?"
"Que faisons-nous là?"
Bitmemiş bir işimiz var sanırım.
C'est pas fini, tu vois...
Başkan Hassan ve benim hala yapacak çok işimiz var o yüzden bunu kısa keseceğiz... Başkan ve ben, bu konuşmaları Birleşmiş Milletler'de yapmayı seçtik çünkü Ortadoğu sorunu artık bütün dünyayla ilgili bir hale gelmiştir.
Le président Hassan et moi avons encore des détails à régler, mais avant je veux que vous sachiez que le président et moi avons choisi l'ONU pour accueillir ces discussions, car les problèmes au Moyen-Orient sont d'ordre mondial.
Burada ne işimiz var?
Qu'est-ce qu'on fait là?
Olayı kapatmak için son bir işimiz var.
Plus qu'un petit détail pour boucler l'affaire.
Çok işimiz var.
On a à faire.
- Burada ne bok işimiz var bizim?
Qu'est-ce qu'on fout là?
Bugün çok işimiz var, Michael.
On a une grosse journée, Michael.
İşimiz var.
On a du boulot.
İşimiz var.
On y va.
Bizim her gün çok işimiz var.
Pour ne pas changer.
- Yapacak bir sürü işimiz var.
Ils partent en colo.
Yapacak çok işimiz var.
Nous avons tant à faire.
- İşimiz gücümüz var!
On a du boulot.
Hawthrone Eczanesi Burada ne işimiz var?
On fait quoi, là?
- İşimiz var beyler.
- Nous sommes en affaires, les gars. [Gonflable bastringue musique]

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]