Nasıl bir şeydi Çeviri Fransızca
231 parallel translation
Onun bıçaklanarak öldürülmesini izlemek nasıl bir şeydi?
une fois? Alors, qu'est-ce que ça t'a fait, à toi, de le voir mourir comme ça d'un coup de couteau!
Nasıl bir şeydi?
Comment était-il?
Esperia'daki nasıl bir şeydi?
Comment était celle de l'Esperia? 300 000, c'est pas rien!
Nasıl bir şeydi ki?
Quelle cargaison?
Nasıl bir şeydi? O zaman neler hissetmiştin?
Qu'as-tu éprouvé quand ta femme a été enceinte?
Nasıl bir şeydi?
Il était de couleur?
Az önce yemi alan balık nasıl bir şeydi bilmiyorum.
" J'ignore quel poisson vient de prendre l'appât.
Nasıl bir şeydi hatırlamıyorum bile!
Je ne me souviens plus comment c'est.
Londra'dan ayrıldığın zamanlarda giyim tarzı nasıl bir şeydi?
Quelle était la mode quand vous avez quitté Londres?
Nasıl bir şeydi?
A quoi cela ressemblait-il?
Albayın arabası nasıl bir şeydi bilmem ama Güney Kaliforniya'da bunun gibi binlercesi vardır.
Je ne sais pas quel genre de voiture il conduisait, mais il doit y en avoir des milliers en Californie du Sud.
Adobe Walls savaşı. Nasıl bir şeydi?
Bon, la Bataille des Murs d'Adobe, c'était comment?
- Nasıl bir şeydi?
- Où en était-on?
Nasıl bir şeydi?
Comment était-ce?
Nasıl bir şeydi bu?
De quoi s'agit-il?
Nasıl bir şeydi?
Quelle histoire?
Ama ya acı? Nasıl bir şeydi?
Mais quel était le goût de cette douleur?
- Nasıl bir şeydi?
C'était comment?
Nasıl bir şeydi?
Comment c'était?
İki adamı aynı anda yere sererken senin de beraber serilmen nasıl bir şeydi?
C'était comment, de lancer à deux receveurs en même temps?
Sayın Fletcher... size ilk olarak... şunu sormak istiyorum, bir tıp dehası... yetiştirmek nasıl bir şeydi?
Je demanderai à Mme Fletcher de commencer... par nous dire ce que c'est que... d'élever un génie de la médecine.
Nasıl bir şeydi?
Ça fait quoi?
Nasıl bir şeydi?
C'était comment?
- Pijama nasıl bir şeydi?
- Quel genre de pyjama?
Senin için nasıl bir şeydi?
Et pour vous, comment c'était?
Sizce yüzlerce yıl önce ilk yardım nasıl bir şeydi acaba?
A quoi ressemblaient les premiers secours, il y a cent ans?
- Nasıl bir şeydi?
- A quoi ça ressemble?
Bay Wayne nezarette olmak nasıl bir şeydi?
Ça vous a fait quoi d'être en prison?
Nasıl bir şeydi?
C'est comment?
Evraklar nasıl bir şeydi?
Ils sont comment, ces documents?
Nasıl bir şeydi Dukat ile onca zaman yalnız olmak?
Comment s'est passé ce voyage en tête-à-tête avec Dukat?
Nasıl bir şeydi?
A quoi il ressemble?
Nasıl bir şeydi?
Et comment c'est?
- O olmak nasıl bir şeydi?
- C'était comment d'être elle?
Şoförden koparılan şu et parçası... -... nasıl bir şeydi?
À quoi ressemblait la plaie qu'il a faite au chauffeur?
- Adres defteri mi gördün mü? - Hayır, nasıl bir şeydi?
- Tu n'aurais pas vu mon carnet d'adresse?
Nasıl bir şeydi?
A quoi ressemblait quoi?
Ne yapamayacağını ondan dinlemek nasıl bir şeydi?
Qu'as-tu pensé quand il t'a dit ce que tu ne pouvais pas faire?
Kaybolmak nasıl bir şeydi hatırlıyor musun?
Souviens-toi de ce que c'est que s'évader.
Peki nasıl bir şeydi?
Alors c'est comment?
- Nasıl bir şeydi? - İnci küpeydi.
- A quoi elle ressemble?
Nasıl bir şeydi?
Je les avais. A quoi ils ressemblent?
Genç olmak, eğlenmek nasıl bir şeydi hatırlıyor musun? Hatırlamıyorum.
Tu te rappelles ta jeunesse, quand tu t'amusais?
Araba nasıl bir şeydi?
C'était quoi, comme voiture?
Nasıl bir şeydi? Harikaydın dostum!
Génial, t'as vraiment des couilles!
Hasta kişinin yatakta nasıl çıplak yattığına dikkat edin. Geçmişte bu alışılmış bir şeydi.
Notez que le malade est couché nu, ce qui était l'habitude à l'époque.
Bana yardım et. Nasıl bir şeydi?
À quoi ça ressemble exactement?
Delifişek bir çiftlik sahibinin oğlu kızı baştan çıkarır. Bir çocuk için bulmaca gibi bir şeydi. Yani kadın kahraman nasıl olur da kötü adama âşık olur?
Jennifer Jones en servante métis... et Gregory Peck en méchant, le cruel fils du propriétaire du ranch qui la séduit.
Daha önce gerçekten kimse bana bir şey almamıştı annemin erkek arkadaşı Chester haricinde 12 yaşındayken doğum günümde almıştı "Cennet Bahçesi Vücut Kremi" dedikleri bir şişe bir şeydi tenime iyi geleceğini söylemişti ve nasıl kullanılacağını bana göstermek istemişti ben de göstermesine izin verdim.
Personne ne m'avait rien acheté avant, à part Chester, le copain de ma mère. Quand j'ai eu 12 ans, il m'a offert un flacon d'huile pour le corps du "Jardin d'Eden". Il disait que ce serait bon pour ma peau et il a voulu me montrer comment l'utiliser.
O zaman hapishane nasıl bir şeydi bilmiyordun.
Tu connaissais pas la prison.
Saatlerce resmimi çektim. Nasıl olacağını görmek için saçımı farklı şekillerde değiştirerek çektim. Atari salonundaki insanlar kesinlikle delirdiğimi düşünüyordu ki benim durumumu göze alınca gerçekten söylenebilecek bir şeydi.
j'ai pris ma photo pendant des heures changé ma coiffure pour voir le changement les gens pensaient que j'étais barjo... ce qui est un comble, si on regarde où j'étais j'ai plus un sou en poche et je veux pas rentrer
nasıl bir şey 94
nasıl biri 157
nasıl bir iş 21
nasıl bir adam 21
nasıl bir duygu 46
nasıl birisi 19
nasıl bir yer 19
nasıl biriydi 103
nasıl bir his 21
şeydi 22
nasıl biri 157
nasıl bir iş 21
nasıl bir adam 21
nasıl bir duygu 46
nasıl birisi 19
nasıl bir yer 19
nasıl biriydi 103
nasıl bir his 21
şeydi 22
nasılsın 5362
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasılsınız 3074
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasıl yani 1497
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasılsınız 3074
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasıl yani 1497