English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ N ] / Nasıl oldu

Nasıl oldu Çeviri Fransızca

6,626 parallel translation
Başın nasıl oldu? - Fena değil.
- Comment va ta migraine?
Peki nasıl oldu da kimse silah sesini duymadı?
Et personne n'a entendu de coup de feu?
Tamam ama nasıl oldu da yamyamlıktan banka soymaya ve insanları öldürmeye geçtin?
Comment en êtes-vous arrivé du cannibalisme à voler des banques et tuer des gens?
Yani FBI'yı atlatıp oraya gittiniz. Anlayamadığım şey ise oğlunuzu tekrar görmek isterken nasıl oldu da onu öldürdünüz?
Donc vous avez semé le FBI et vous êtes venu ici, mais ce que je ne comprends pas c'est comment vous êtes passé de vouloir aider votre fils à le tuer.
Nasıl oldu da bu noktaya vardın?
Et d'ou sortez-vous ça?
- Nasıl oldu?
- Comment se sentent-ils?
Bunlar nasıl oldu?
Comment est-ce que ça t'est arrivé?
Nasıl oldu, anlamadım. Bölüyor muyum sizi?
Je ne vous dérange pas?
Nasıl oldu?
Comment tu te sens?
Bu bana nasıl oldu?
Comment ça m'est arrivé?
Nasıl oldu bilmiyorum ama, o kaçtı.
Je ne sais pas comment, mais elle s'est enfuie.
Bütün bunlar nasıl oldu Joe?
Comment c'est arrivé, Joe?
Nasıl oldu bilmiyorum. - Çok dikkatliydim.
J'ignore comment c'est arrivé.
Bu nasıl oldu?
Comment est-ce arrivé?
Nasıl oldu da o serseri Doug'ı buldu?
Et comment a t il impliqué le vagabond, Doug?
- Nasıl oldu, biliyor musunuz?
Savez-vous comment c'est arrivé?
- Peki bu nasıl oldu?
Hamilton est décédé l'an dernier et...
Bu nasıl oldu?
Comment c'est arrivé?
- Mal sahibi nasıl oldu da fikrini değiştirdi dedim. ... birinci sınıf bir avukattan beni destekleyen e-posta almışlar başımızdan geçen bunca kötü şeyden sonra çocuğum ve benim bu evi hak ettiğimi yazıyormuş.
J'ai demandé ce qui avais fait changer l'avis des propriétaires, et..... il a dit qu'ils ont reçu un e-mail de ma part d'un très bon avocat... un qui parlera de combien mon enfant et moi méritons cette maison de rêve.
Nasıl oldu da ölmedin?
Comment n'es-tu pas mort? !
Nasıl oldu da senin gibi tembel bir asalakla kalakaldım!
Mais pourquoi je me traîne un branleur pareil?
Affedersin ama Vincent nasıl oldu da yine senin arabana bindi?
- Je suis désolé. - Comment Vincent a fini dans ta voiture?
- Bu nasıl oldu? - Orası önemli değil.
Comment est-ce que c'est arrivé?
Nasıl oldu bunu duymadım?
Comment n'ai-je pas pas pu en entendre parler?
Annen nasıl oldu?
Comment va ta mère? Elle tient le coup?
Nasıl oldu, ne zaman oldu, nasıl bir bardaktı kırdığın...
Comment c'est arrivé, quand c'est arrivé, de quel genre de verre il s'agit.
Nasıl oldu da izin verdi?
Elle est sous sédatif?
Nasıl oldu da Dünya Cumhuriyeti'nin ağına takılmayı başardın?
Qu'est ce qui vous a fait mordre à la ligne de la Rép-T?
Nasıl oldu da bunu yaptığında çocuğum bildiği halde hata yaptı?
Comment as-tu pu faire ça et mon fils a raté un mot que je sais qu'il connaît?
Nasıl oldu da bu hale düştüm?
Comment j'ai atterri ici?
Tuz nasıl oldu da bu küçük biberliğe girdi.
Comment le sel est entré dans le tout petit trou du poivre?
Genç bir şerif yardımcısı için ağır bir sorumlulukmuş Nasıl oldu bu iş?
Eh bien, c'était plutôt une lourde responsabilité pour un jeune officier. Comment c'est tombé sur vous?
Söylesene, Eddie Vedder'ın ceketini çalmak için Pearl Jam'in tur otobüsünü maymuncukla açan kız, nasıl oldu da polis oldu?
Waouh. Dis moi comment une fille passe de crocheter la serrure du bus de Pearl Jam s pour voler la veste en jean d'Eddie Vedder à un flic?
- Bunu nasıl oldu da -
Comment peux-tu...
Nasıl oldu bilmiyorum.
Je sais pas.
Bu nasıl oldu?
Alors comment c'est arrivé?
Bu nasıl oldu ya?
Comment c'est arrivé?
Peki nasıl oldu da sihri olmadan kaçıp zaman tünelini açmayı başardı?
Comment a-t'elle pu s'échapper, et ouvrir un portail temporel sans magie?
- Nasıl oldu peki?
- Comment c'est possible?
- Bu nasıl oldu sanıyorsun?
Comment tu crois que c'est arrivé?
- Sanırım bahsettiğin şey seninkinin nasıl oldu da kaldırıldığıydı.
- Tu veux dire que tu ne peux pas croire que le tien n'y a jamais été.
Nasıl oldu da bulabildiniz?
Comment l'avez-vous trouvé?
Sırtın nasıl oldu Esther?
Alors, comment vas ton dos, Esther?
Amerika Birleşik Devletleri'nde oldu O nasıl Yeşil Ejder olduğunu biliyor muydunuz?
Comment savait-elle que le Dragon Vert était aux Etats-Unis?
Paracelsus nasıl bu kadar güçlü bir koruyucu oldu.
Comment Paracelse a-t-il fait pour devenir un Gardien complet?
Hayır, gerçekte nasıl kişiler olduklarını öğrendiğim iyi oldu.
Non, c'est mieux que je sache qui ils sont vraiment.
Harold, eğer Vince evlenecektiyse, nasıl oldu da bundan kimsenin haberi olmadı?
Si Vince allait se marier, pourquoi tout le monde l'ignorait?
Bu nasıl oldu?
Comment se fait-ce?
Aradı ama Swift'in servetini nasıl taşıdığını bulma konusunda başarısız oldu.
Il avait cherché mais n'avait pas trouvé comment Swift relocalisait sa fortune.
Söyle bana, oğlunun dişleriyle uyan protezlerin varlığından nasıl haberin oldu?
Dites-moi, comment avez-vous appris l'existence d'un dentier modelé sur les dents de votre fils?
Kasabadan 3 çocuk nasıl bu hikâyeye dâhil oldu?
Comment les trois gosses sont-ils impliqués dans cette histoire?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]