English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ N ] / Ne dediğini bilmiyor

Ne dediğini bilmiyor Çeviri Fransızca

106 parallel translation
O ne dediğini bilmiyor.
II ignore ce qu'iI dit.
Ne dediğini bilmiyor.
Elle a perdu la raison.
Ne dediğini bilmiyor. Bazı şeyleri uyduruyor.
Il ne sait pas ce qu'il dit, il invente!
Ne dediğini bilmiyor.
Il ne sait pas à qui il s'adresse.
Ne dediğini bilmiyor.
Il ne sait pas ce qu'il dit.
Kargaburun'un ne dediğini bilmiyor musun?
Tu l'as entendu? Ce qu'a dit Falcaccio?
Ne dediğini bilmiyor.
Il ne sait plus ce qu'il dit.
Ne dediğini bilmiyor.
Il sait plus ce qu'il dit.
Onun hatası değil. Ne dediğini bilmiyor.
Ce n'est pas de sa faute, elle ne sait pas ce qu'elle dit.
Bunu sana söyleyen ne dediğini bilmiyor.
On t'a raconté n'importe quoi.
Çok düşüncesiz davranıyor, ne dediğini bilmiyor.
Il s'est emballé.
Hezeyan içinde ne dediğini bilmiyor.
Ça lui donne des délires.
Ne dediğini bilmiyor.
Elle ne sait pas ce qu'elle dit.
Therèse kusura bakma insan acıdan ne dediğini bilmiyor.
- Excusez-moi, Thérèse. La douleur m'a fait dire des grossièretés que je ne pensais pas...
- Ne dediğini bilmiyor.
- Il dit n'importe quoi.
Bu adam ne dediğini bilmiyor.
Le gars ne sait pas ce qu'il raconte.
- Memur bey, lütfen! - Bu kız ne dediğini bilmiyor, tamam mı? - Size tecavüze mi yeltendi?
- Il n'essayair pas de vous violer?
Karım kabuslar görüyor, ne dediğini bilmiyor.
Ma femme fait des cauchemars et elle ne sait plus ce qu'elle dit.
Ne dediğini bilmiyor.
Elle raconte n'importe quoi.
- Ne dediğini bilmiyor.
- Il ne sait pas ce qu'il dit.
Istırabından ne dediğini bilmiyor.
Il faut l'excuser. Il est écrasé de chagrin.
O güvenlik görevlisi gibi insanlar ne dediğini bilmiyor.
Les gens comme ce gardien ne pensent pas ce qu'ils disent.
Pammy belli ki ne dediğini bilmiyor.
Pammy ne se rend pas compte de ce qu'elle dit.
Ne dediğini bilmiyor bile.
Elle ne sait plus ce qu'elle dit.
Ne dediğini bilmiyor.
Il ne sait pas ce qu'il raconte.
- Zavallı çocuk ne dediğini bilmiyor.
- Pauvre enfant, il divague.
Yani ne dediğini bilmiyor musun?
Vous n'y connaissez rien?
Beyni sulanmış bunun, ne dediğini bilmiyor.
Elle est shootée, elle sait rien.
- Sarhoşluktan ne dediğini bilmiyor.
C'est pas pour nos amis.
O ne dediğini bilmiyor.
Il ne sait pas ce qu'il dit.
Dr. Morton ne dediğini bilmiyor.
Le Dr Morton dit n'importe quoi.
Elliot, onu dinleme. Ne dediğini bilmiyor.
Elliot, ne l'écoutes pas, il ne sait pas de quoi il parle.
- O ne dediğini bilmiyor.
Ne l'écoute pas.
Ne dediğini bilmiyor kendisi.
Ne l'écoutez pas.
Aang, ne dediğini bilmiyor.
C'est pas ce qu'il pensait.
- O ne dediğini bilmiyor.
Il ne sait pas de quoi il parle.
Sadece çok sinirli, ne dediğini bilmiyor
Il est jeune, il ne sait pas ce qu'il dit.
Ona bakmayın, ne dediğini bilmiyor.
La pauvre, elle ne sait pas ce qu'elle dit.
Anaokulu görüşmeleri de var. Onların hiçbiri ne dediğini bilmiyor.
Ces gens n'y connaissent rien.
Deniyorum, ama ne dediğini bilmiyor.
J'essaie, OK? Mais il a aucune idée de ce qu'il raconte.
Ne dediğini bilmiyor.
Elle est perdue.
Saçma, o ne dediğini bilmiyor.
C'est des bêtises, il ne sait pas de quoi il parle.
Carlão ne dediğini bilmiyor.
Je crois que Carlão ne sait pas de quoi il parle.
- Sarah ne dediğini bilmiyor.
Sarah ne sait pas ce qu'elle dit.
Orada dediğini yanlış anladın. O olaydan beri bazen ne dediğini bilmiyor. Ama...
Il ne le pensait pas. parfois.
Ne dediğini bilmiyor.
Elle ne sait plus ce qu'elle raconte!
O hıyar ne dediğini bilmiyor.
Ce fils de pute ne sait pas de quoi il parle.
Elizabeth, ne dediğini bilmiyor.
Il ne sait pas ce qu'il dit.
Max ne dediğini de, ne yaptığını da bilmiyor.
Max ignore ce que nous disons et ce que nous faisons.
Ne dediğini anlasa bile nasıl cevap verileceğini bilmiyor olabilir.
Même si elle comprend, elle ne sait peut-être pas comment répondre.
Sana bayılıyor. Sana ne dediğini bilmiyor musun?
Tu sais comment il t'appelle?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]