English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ N ] / Ne yapıyorsun dostum

Ne yapıyorsun dostum Çeviri Fransızca

376 parallel translation
Ne yapıyorsun dostum?
Que faites-vous, mon ami?
- Benim paltomla ne yapıyorsun dostum?
- Que fais-tu avec ma veste? - Quoi?
Burada ne yapıyorsun dostum?
Qu'est-ce que tu fais ici?
Ne yapıyorsun dostum?
Qu'est-ce que tu fait?
- Ne yapıyorsun dostum?
- Où t'étais?
Ne yapıyorsun dostum?
Ça va pas, mec?
Tat, Tat, Tat. Ne yapıyorsun dostum?
Tat, putain de merde!
Ne yapıyorsun dostum? Karıyı rahat bıraksana dostum.
Laisse tomber cette conne!
Ne yapıyorsun dostum?
Mais merde, qu'est-ce que tu fous?
Kahretsin Jack! Ne yapıyorsun dostum?
Qu'est-ce que tu fous, Jack!
Ne yapıyorsun dostum? Bu işin 5 dakikada bitmesi gerekirdi.
ça devait prendre cinq minutes!
- Bunu yaptığına inanamıyorum. - Ne yapıyorsun dostum?
Je crois pas que tu me fasses ça.
Louis ne yapıyorsun dostum?
Louis, mon vieux, ça va?
- Ne yapıyorsun dostum?
Que fais-tu? J'ai dis d'arrêter.
- Ne yapıyorsun dostum?
- Vous voulez quoi?
- Hey Daniel, ne yapıyorsun dostum?
- Daniel, qu'est-ce que tu fous? - T'occupe.
- Sen ne yapıyorsun dostum?
- Et toi, mec?
- Sen ne iş yapıyorsun dostum?
- Qu'est-ce que tu fais?
Selam dostum. Ne yapıyorsun?
Qu'est-ce que tu fais?
Harry, dostum, Bunu nasıl yapıyorsun bilmiyorum.
Je ne sais pas comment tu fais.
Dostum, yaşamı, gerçekliği bir sınırlama olarak... kabul etmekle büyük hata yapıyorsun.
Ton erreur est de ne voir que l'aspect restrictif de la vie... et de la réalité
Orada ne yapıyorsun, dostum?
Qu'est-ce que vous faites là?
Hey, dostum, bu şeyi taşımak için ne diye limuzine ödeme yapıyorsun?
Pourquoi payer une limousine pour porter ça?
Ne yapıyorsun, dostum?
Qu'est-ce que vous foutez?
Ne yapıyorsun, dostum?
Que fais-tu?
- Ne yapıyorsun? - Hey, dostum.
- Qu'est-ce que tu fais?
Ne yapıyorsun dostum? Kayıp mı oldun?
Alors, quoi?
Hey, dostum, ne yapıyorsun?
Qu'est-ce que tu fous?
Ne yapıyorsun? Hiçbir yere gitmiyorsun dostum.
Tu ne partiras pas, vieux.
Hadi dostum, ne yapıyorsun?
Hé, mais qu'est-ce que tu fais?
- Ne yapıyorsun sen dostum?
Braque ça ailleurs.
Ne yapıyorsun dostum?
Ça va, négro?
Lanet olsun, dostum! Sen ne yapıyorsun?
Putain, qu'est-ce que tu fous?
Ne yapıyorsun, eski dostum?
Que fais-tu, mon vieux?
- Oh, ne yapıyorsun, dostum?
- Passe à La partie intà © ressante.
- Ne yapıyorsun, dostum? - Nasıl gidiyor? - Oh, dostum!
Bref...
Loc, ne yapıyorsun, dostum? Hadi! - Ah!
Moi aussi, Mme Williams.
- Dostum ne yapıyorsun?
- Qu'est-ce que tu fous
Ne yapıyorsun, dostum?
N-Non!
Dostum, ne yapıyorsun?
Qu'est-ce que tu fais?
Hey, ne yapıyorsun? Sadece nereye gittiğini öğrenmeye çalışıyordum dostum!
Arrête, je voulais savoir où t'allais.
Ne yapıyorsun? Her şey yolunda dostum.
Tout va bien.
Dostum! Orada ne yapıyorsun?
Qu'est-ce que tu fais, là-haut?
Ne yapıyorsun sen, dostum?
Qu'est-ce que tu fais?
Hey, dostum, ne yapıyorsun?
Qu'est-ce que tu fais?
- Ne yapıyorsun küçük dostum?
Hé petit gars, qu'as-tu fait?
Ne yapıyorsun sen, dostum?
Arrêtez.
Ne yapıyorsun dostum?
C'était une boulette. Tu fais quoi?
Sen burada ne yapıyorsun? - Tatildeyim, dostum.
Je suis en vacances.
Hey, dostum ne yapıyorsun burada?
Eh mec, qu'est-ce que tu fais là?
- Dostum ne yapıyorsun sen?
- Tu as déconné, là.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]