English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ N ] / Ne yaptın ki

Ne yaptın ki Çeviri Fransızca

1,014 parallel translation
Ne yaptın ki, saç filende mi unuttun?
Qu'est-ce que t'en as fait?
Onun için şimdiye kadar ne yaptın ki?
Qu'avez-vous fait pour lui?
Böyle bir davranışı hak edecek ne yaptın ki?
Pourquoi est-ce qu'il te fait subir ça?
Sen ne yaptın ki?
Qu'as-tu fait?
Ona ne yaptın ki?
Qu'est-ce que tu lui as fait?
- Benim için ne yaptın ki?
- Après ce... Après ce que vous avez fait pour moi?
Ne yazık ki diğer aptalların yaptığı gibi kendini havaya uçurmamış.
Avec la veine des imbéciles, il n'est pas mort!
Ne yaptıklarına bakmak varken ben anlattıklarını dinlerdim. Öyle hızlı konuşurlardı ki...
Je les écoutais parler vite au lieu de les observer.
Ne yaptı ki kaçsın memleketinden?
Qu'a-t-il fait, pour devoir fuir le pays?
Ne yaptı ki? Yuvasının yıkılmaması için uğraştı.
Garder son foyer!
Ne yaptın ki sen?
Pourquoi, qu'as-tu fait?
Diyorum ki aklınızla karar veremiyorsanız neden çocukların yaptığını yapmıyorsunuz? Çöp çekin. Bilirsiniz işte, kura çekin.
Je voulais dire que si vous ne pouvez décider pourquoi ne pas faire appel au hazzard?
Dışarıda ne yaptığınız umurunda değil ama içerideyken her şey yasal olacak ki sonradan bir şikayet gelmesin.
Ici, nous restons dans la légalité.
Ayıboğan'ı bunu yapmaya zorladı. Onun gözünü öyle bir döndürdü ki, ne yaptığını bilmez hale getirdi.
Il l'a mis dans un tel état qu'il ne savait plus... ce qu'il faisait.
Şanslıyım ki sen ne yaptığını biliyorsun.
Faites-moi confiance!
Neden? Ben ne yaptım ki..? Bütün işi ebe hanım yaptı.
Je n'ai fait que ce que j'ai pu.
Ne hesap yaptıysanız, tekrar yapın, ta ki doğru adamı bulana kadar. Dikkat!
Et ce que vous me ferez, il faudra le recommencer avec "le vrai"!
Rica ederim, ne yaptım ki?
Mais non, je n'ai rien fait.
- Ben bir şey yapmadım ki! - Bu zavallıcık ne yaptı!
- Papa, je n'ai rien fait.
45inci yaş günüm için yaptılar ve Rangun - dan buraya kadar yolun her santiminde diyordum ki, "McNabb başka ne kaybedersen kaybet kızların sana verdiği masa örtüsünü kaybetme."
Elles l'ont faite pour mon 45ème anniversaire, et quand nous avons quitté Rangoon, sur la route, je me disais sans cesse, "McNab, tu peux tout perdre, mais tu ne perdras pas la nappe que les filles t'ont offerte".
Doğum yaptığından beri. Ne yazık ki, kızımın kurt başıyla doğduğuna inanıyor.
Après la naissance de sa fille elle croyait que son enfant avait une tête de loup
Ne yaptın ki?
Qu'as-tu fait?
Sen hayatında ne zaman ağır iş yaptın ki?
As-tu jamais fait du travail manuel?
- Sakin olun bakalım. Bakın, bana söylemeniz gerek. Ne yaptığınızı bilmezsem tamir edemem ki...
Si je ne sais pas, je ne peux rien réparer.
İyi geceler Sidney. 'Yalnız', bu ülkede tek bir adam bile tanımıyorum ki senatörü senin yaptığın gibi ikna edebilsin.
Lonesome, je ne connais personne qui aurait pu convaincre le Sénateur comme vous l'avez fait.
Ne yaptınız? Gördüm ki sadece ben ve Meyer...
Hé bien, j'ai vu que Meyer et moi...
Bana hiç iyi davranmadı, ben ona ne yaptım ki?
Il n'a pas été aimable. Quel mal ai-je fait?
Ne yaptığın umrumda değil, yeter ki beni tekrar sev.
Je me fiche de ce que tu fais, si seulement tu m'aimais encore.
Davranışları bende de şüphe uyandırdı. Bunun dışında hayatıyla ilgili birkaç zararsız yalan söylemesinin dışında, ki hepimiz zaman zaman böyle yalanlar söyleriz. Binbaşı'nın bu otelden atılmasını gerektirecek büyük bir yanlış yaptığını düşünmüyorum.
A part ça et le fait d'avoir menti sur son passé, ce que nous faisons tous de temps en temps, je ne vois pas ce qui justifie son expulsion.
Kusursuz İtaat, İsa'nın yaptığı şeydir... ki ben artık yapamıyorum.
L'obéissance parfaite, comme celle du Christ, celle dont je ne suis plus capable,
Ne yazık ki senin yaptığını iddia ediyorlar. İddia mı?
Mais ils vous accusent.
Lafı mı olur? Ne yaptık ki?
Nous n'avons rien fait.
Sayın Hakim, sanık öyle baskı altında ki yaptığının farkında değil.
Votre Honneur, l'accusé a subi une telle pression qu'il ne réalise pas bien...
- Ona ne yaptınız ki?
Oh, papa!
- Sen ne yaptın? - Hiçbirşey. Bitirince dedim ki :
Je n'ai pas bronché puis je lui ai dit :
Şikayette bulunma niyetiyle geliyorum ama ilk hamleyi sen yaptığında ne diyebilirim ki?
Je voulais vous réclamer de l'argent. Mais maintenant, je n'ose plus. Tant pis!
Hem bir de, istiyorum ki, sizin gibi kızlar şu an yaptığınız şeyi yapmak zorunda kalmasınlar.
Et parce que je souhaite qu'un jour des jeunes filles comme vous... ne soient plus contraintes de faire comme vous.
Biz sana ne yaptık ki, hırsını bizden çıkarıyorsun?
Qu'a-t-on fait pour mériter ta colère et la ruine de mon père?
Naçizane teşekkür ederim, ekselansları ancak... söylemek zorundayım ki yaptığınız iyiliğin karşılığını ülkeme karşı düşmanca bir fiil yaparak ödeyecek değilim.
Je vous remercie humblement, Votre Majesté, mais je me dois de vous dire que je ne peux payer cette faveur par un quelconque acte hostile à mon pays.
Ben ne yaptım ki?
Je n'y peux rien, moi.
Ne yaptığını görmedin mi? Gördüm, tabii ki gördüm.
Et qu'il ne réapparaisse jamais!
Neden para versin ki sen ne yaptın sonra?
Lui qui était si furieux, pourquoi fait-il ça?
Ne yaptığını sordum, dedi ki...
Je lui demande ce qu'elle fait...
Solowiechek, her ne kadar suçlamaları kabul etmeyecek de olsa biliyoruz ki yaptığı iş kesinlikle hükümetinin talimatı değil.
Même si Solowiechek ne l'admet pas, nous sommes sûrs qu'il n'agissait pas pour son gouvernement.
Ne yaptığını zannediyorsun ki?
Pour qui vous prenez-vous?
Bu denizaltının komutanı benim ve ben o deliğe başka bir torpido koymuyorum veya başka bir lanet harekette bulunmuyorum ta ki tam olarak ne yaptığımızı ve niçin yaptığımızı öğrenene dek.
Je suis le commandant, ici, et je ne torpillerai pas cette "fichue glace" et je ne prendrai aucun risque tant que je ne saurai pas ce que l'on fait ici et pourquoi.
Diyelim ki üst rütbeli bir subay gelip flütüne ne yaptığını sordu.
Imagine qu'un haut gradé vienne vous demander où était votre flûte.
Onlara ne yaptığını sanıyorsunuz ki?
Que voulez-vous qu'il en fasse?
Zaten ben görevimden başka ne yaptım ki?
Je n'ai fait que mon devoir.
Tabii ki ne yaptığımın farkındayım.
Bien sûr que je le sais.
Yalnız şunu bil ki, yaptıklarının karşılığını asla ödeyemem.
Je ne puis te dire que ceci : Plus te revient que ne puis dire.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]