Ne yapıyorum Çeviri Fransızca
3,994 parallel translation
Mutfakta ne yapıyorum ben?
Pourquoi on est dans la cuisine?
Bak şimdi sana ne yapıyorum, minik adam.
On va te casser la gueule, petite gars.
Ne yapıyorum böyle?
Qu'est-ce que je fais?
- Ne yapıyorum sanıyorsun?
- Je fais quoi, selon toi?
Aksileşmiyorum! Beni sen çıldırtıyorsun! - "Çocukla ne yapıyorum?"
Ça me fout les nerfs quand tu fais ta police.
Ne yapıyorum tahmin et.
Devines ce que je fais.
Peki, ne yapıyorum?
Ok, qu'est ce que je fais?
Tamam, ne yapıyorum?
Je fais quoi?
Ne yapıyorum ben?
Que faire?
Sence ne yapıyorum?
Qu'est ce que tu crois?
- Ne yapıyorum ben?
Oh, qu'est-ce que je fais?
Burada ne yapıyorum bilmiyorum.
Je ne sais pas ce que je fais ici.
Sence ben ne yapıyorum?
Que croyez-vous que je fasse?
Ne yapıyorum ben burada?
Qu'est-ce que je fais là?
- Ne yapıyorum ben?
- Qu'est ce que je suis en train de faire?
- Bak ellerimle ne yapıyorum.
J'ai les mains libres.
Ne yapıyorum ben?
Qu'est ce que je suis en train de foutre?
Stresten kurtulmak için ne yapıyorum biliyor musun?
Vous savez ce que je fais pour déstresser?
İşimi dikkatli yapıyorum, ne yazık ki siz de röportaj yaptığım 3 doktordan birisiniz.
Et je suis malheureusement minutieux, vous êtes donc l'un des trois docteurs avec lesquels je dois m'entretenir.
Ne yapıyor gibi duruyorum oradan? Temizlik yapıyorum.
Qu'est-ce que j'ai l'air de faire?
Ama ben sadece işimi yapıyorum. Şuanda... şuanda bunu yapamam.
Je ne peux vraiment pas faire ça maintenant.
Yani yapıyorum ama şimdi değil.
Je ne me moque pas. Enfin si. Mais là non.
Pekala, dur, hep sen romantik konuşmalar yapıyorsun, neden bu sefer ben yapmıyorum?
Attendez. Vous faites toujours de beaux discours romantiques, donc, hum, pourquoi vous ne me laisseriez pas le faire cette fois?
Ben ne iş yapıyorum mu?
Qu'est-ce que je fais?
Yanlış insanlara güvenerek büyük bir hta yapıyorsunuz. Tamamen katılıyorum.
Ne placez pas votre confiance en de mauvaises mains.
Ve dedim ki, "Merak etme, ben hep yapıyorum."
J'ai dit, " Ne t'inquiète pas, petit. je le fais tout le temps.
Ne yapıyorsun? Eşyalarımı yolundan çekmeye çalışıyorum.
J'enlève mes affaires de ton chemin.
Ne iş mi yapıyorum?
Quel est mon métier?
Ne yapıyorum ben?
Qu'est-ce que je fiche? C'est dur de me poursuivre sans mon côté sournois.
Yapımcısını dahi bulamıyorum.
Je ne peux même pas remonter jusqu'au fabricant.
Bunu kendim için değil, çocuklarımız için yapıyorum, Kit.
Je ne le fais pas pour moi. C'est pour nos enfants, Kit.
Evet, her zaman neyin en doğru olduğunu bilemeyebilirim ama ne yapıyorsam sevgimden yapıyorum. Senin için en iyi olanı istiyorum çünkü.
Je ne réagis pas toujours comme il faut, mais ce que je fais, je le fais par amour car je ne veux que ton bonheur.
- Alf ve Sam ne diyorsa onu yapıyorum.
Je fais ce que Sam et Alf me disent...
Ben bir okyanus yapıyorum. Sen ne yapıyorsun?
Je peins l'océan, et vous?
- Benim bedavaya yapıp sevebileceğim bir şeyin olduğunu sanmıyorum.
- Moi aussi! - Wow. Je ne pense pas qu'il y ait quelque chose que je ferais gratuitement.
Bilmiyorum biraz dedektifçilik yapıyorum.
Je ne sais pas, un truc de détective.
Bunu düzeltmek için elimden geleni yapıyorum. Ama bu esnada umarım bana öyle korkunç biri olmadığımı kanıtlama şansı verirsin.
Je fais tout ce que je peux pour remédier à cela, mais en attendant, j'espère que tu vas... me donner une deuxième chance de te prouver que je ne suis pas... un homme horrible et que j'ai la capacité d'être
Sadece canavarların dediklerini yapıyorum. Ne canavarı?
Je fais seulement ce que les monstres disent.
Ne yazık ki böyle yapıyorum.
- C'est ma méthode.
- Ben yalnızca emredileni yapıyorum.
Je ne fais qu'obéir aux ordres.
'Çıldırmadım.Bunu senin için yapıyorum.'
Je ne suis pas folle. Je fais ça pour toi.
Ne yapıyorum demiştin?
Tu fais quoi?
Sadece işlerini yapıyorlar ve ben onları tanımıyorum.
Si ces gars sortent, ils vont nous tuer. ils font juste leur boulot et je ne les connais pas.
Ben sadece Jason ne diyorsa onu yapıyorum.
Je fais ce que Jason me dit de faire.
Bunu nasıl yapıyorsun anlamıyorum.
Je ne sais pas comment vous faites.
Meredith, ne yapıyorsun? Kek yapıyorum.
Tu fais quoi?
- Ne mi yapıyorum?
Qu'est-ce que je fais ici?
Bir evin içinde o adamla mahkum kalıyorum, sen ise dışarıda paşa gönlün ne isterse onu yapıyorsun!
Je suis coincée dans une maison seule avec lui, et tu... Tu files et retourne à tes affaires
Merak etme, her şeyden sonra temizliğini yapıyorum...
Ne t'inquiète pas. Je nettoie après chaque...
Hey, bana hangisini hatırlatacaksın. Ben birkaç harika New York striptiz mekanına ve senin de çalıştığın kemik çorbaları olan gösterişli yere teslimat yapıyorum....... ve ben ne buluyorum?
Ce qui me rappelle, que j'ai fait une livraison de belles entrecôtes et de soupe à l'os pour le resto chic où tu bosses.
Güle güle benim eletrikli arkadaşlarım sizleri artık kullanamıyacağım demek ki doğru yapıyorum.
Au revoir, mes amis électriques. Je ne peux plus me permettre de vous utilisez, donc je fais ce que tout bon américain ferait : vous jetez.
ne yapıyorum ben 67
yapıyorum 103
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
ne yapacaksın 1355
ne yaptın 710
ne yapıyorsunuz 1080
ne yapıyorsun burda 17
ne yapıyorsun ya 16
ne yapmak istiyorsun 234
yapıyorum 103
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
ne yapacaksın 1355
ne yaptın 710
ne yapıyorsunuz 1080
ne yapıyorsun burda 17
ne yapıyorsun ya 16
ne yapmak istiyorsun 234
ne yani 731
ne yapacağız 1293
ne yapıyorsun orada 124
ne yapabilirim 379
ne yapayım 319
ne yapmam gerekiyor 155
ne yazık 321
ne yazık ki öyle 24
ne yapıyorsunuz siz 45
ne yazık ki 622
ne yapacağız 1293
ne yapıyorsun orada 124
ne yapabilirim 379
ne yapayım 319
ne yapmam gerekiyor 155
ne yazık 321
ne yazık ki öyle 24
ne yapıyorsunuz siz 45
ne yazık ki 622