Nerede olursa olsun Çeviri Fransızca
212 parallel translation
Eğer yapabilirseniz, elinizden gelebilirse Cora'yla bizi birleştirin, nerede olursa olsun.
Et si vous le pouvez... priez pour que nous soyons ensemble, oû que ce soit...
Kimba nerede olursa olsun, orada sorun oluyor. Biz Tarzan'ı yok etsek bile, belki de onun dostları -
Où qu'il soit, nous aurons des ennuis.
Mahkûmlar nerede olursa olsun gözetlememiz gerekiyor.
On les surveille partout.
Henüz sahtekar olmayanına rastlamadım ne zaman, nerede olursa olsun.
Tous des salauds! Tous les mêmes.
Bu günlerde bir marangoz nerede olursa olsun iş bulabilir.
De nos jours, un charpentier trouve du boulot où il veut.
Sergey, nerede olursa olsun seninleyim, sana ne olursa olsun, Her zaman seninle olacağım.
Sergueï, où que vous soyez, quoiqu il vous arrive, je serais toujours avec vous.
Seninle olmak istiyorum nerede olursa olsun.
Je veux être avec toi partout où tu seras.
Çok şükür, tehlikeli anlarda cesaret ve metanetleriyle nerede olursa olsun verilen görevi yapmak için bazı adamlar ortaya çıkar sen de onlardan birisin.
Mais il se trouve des hommes courageux, entreprenants qui vont au-delà de leur devoir. Vous étes de ceux-là.
Nerede olursa olsun.
N'importe où.
Nerede olursa olsun kölelik köpekliktir.
Être esclave c'est être un chien, partout.
Bu ışıklar bize, nerede olursa olsun daima yardımımıza gelen Tanrı'yı hatırlatsın. Amin.
Que ces lumières nous rappellent de regarder vers Dieu, notre secours.
Nerede olursa olsun.
Peu importe où.
Nerede olursa olsun engel olamıyorum.
Je ne peux jamais m'en empêcher.
Nerede olursa olsun onu bulacağız.
Mais nous le trouverons.
- Evet, burada. Nerede olursa olsun.
- Ici aussi bien qu'ailleurs.
Nerede olursa olsun korkunç.
C'est trop cruel n'importe où.
Nerede olursa olsun umurumda değil, bul bana bir şeyler.
Trouve quelque chose, peu importe l'endroit.
Nerede olursa olsun ona kötü davranan ailesiyle olduğundan daha iyi olacağı bir gerçek. Açıkcası dayak yiyordu.
Quel que soit l'endroit où il sera, il sera évidemment mieux... qu'avec sa mère et sa grand-mère où il était maltraité, où il était battu.
Nerede olursa olsun gerçeğin peşinde olacağız. Fakat, gerçeği bulmak için hem hayal etmeli hem de şüpheci olmalıyız.
Pour découvrir la vérité, quelle qu'elle soit... il faut de l'imagination et du scepticisme.
acemi çocuk yere düşerken ihtiyara seslenmiş ne isterse istesin, ne zaman olursa, nerede olursa olsun, sadece bağır.
Le jeune promit au vieux qu'à propos de n'importe quoi, n'importe quand, n'importe où, il n'avait qu'à lui faire signe.
Onu yok etme komutunu verdiğim anda, nerede olursa olsun, anında patlar.
Quand je donnerai l'ordre de le détruire, elle explosera instantanément.
Babam her nerede olursa olsun umarım başka bir kadının yakınında değildir.
J'espère que, où qu'il soit, il n'est pas près d'une femme.
Eminim ki, nerede olursa olsun, radyolarını dinleyen tüm Amerikalılar Polly Phelps ve Phelps ailesi için dua ediyorlar.
Je suis sûr que tous les Américains qui écoutent la radio prient pour Polly Phelps et la famille Phelps.
Ne zaman, nerede olursa olsun... bana ihtiyacın olursa, orada olacağım.
Quand tu veux. Où tu veux. Si t'as besoin de moi, je serai là.
- Coughlin yasası ; asla bir kadının... sırlarını anlatma, nerede olursa olsun kulağına gider.
Ne jamais blablater sur une femme. Elle l'apprend toujours.
Nerede olursa olsun, onun düşüncelerindesin.
Où qu'il soit, vous êtes dans ses pensées.
Fred nerede olursa olsun, umarım hala onu sevdiğimi biliyordur. Ohh.
Où que soit Fred... j'espère qu'il sait que je l'aime toujours.
Bak evlat... Eğer birşeyi çok istersen... ve eğer gerçekten istersen... nerede olursa olsun gidip almalısın.
Ecoute, fiston, si tu veux absolument quelque chose, si tu veux cette chose à tout prix, tu dois aller la chercher et saisir ta chance.
Nerede olursa olsun mutlu olacaktır.
- Alfred réussira toujours.
Nerede olursa olsun her olayda onu suçlamaya hazırdılar.
Ils l'auraient accusé de n'importe quoi.
- Nerede olursa olsun benim tutuklum.
- Où qu'elle soit, c'est ma prisonnière.
Her nerede olursa olsun. er ya da geç onu bulacağız.
Où qu`il soit, on le trouvera tôt ou tard.
Ne olursa olsun, nerede olursan ol... her zaman yanında olduğumu bil.
Quoi qu'il arrive et où que vous soyez je serai toujours à vos côtés.
Her nerede ve ne uzaklıkta olursa olsun komşusunun kim olduğunu ve arkadaşı olabileceğini düşünür.
Il aurait beau bâtir sa maison dans le désert au sommet d ´ une montagne ou au milieu des mers quelque part vit ce voisin qui est son prochain et peut devenir son ami.
Nerede ve kim Olursa olsun
Peu importe où, et qui elles sont
Şükürler olsun hepsi için Nerede, kim olursa olsun
Peu importe où, et qui elles sont
Bana ne olursa olsun, nerede olursam olayım seni cezalandırma şansını yakaladığımda bunu kullanacağım.
Quoi qu'il m'arrive, où que je sois, je saisirai la moindre occasion de vous punir encore plus.
Nerede yaşıyorsanız yaşayın, derinizin rengi ne olursa olsun, barış, kazanıldığı vakit, hepinize gelecektir. Hepinize!
Quel que soit votre pays, la couleur de votre peau, la paix que nous trouverons vous apportera à tous... à tous,
Minnetim onadır, ve onun eli nerede rehberimiz olursa olsun, unutmayacağım.
Je Le remercie, et où que Sa main nous guide, je ne L'oublierai pas.
Ve birisi ararsa, kim olursa olsun nerede olduğumu ve bana nasıl ulaşacağını bilmiyorsun.
Si on m'appelle, tu ne sais ni où je suis ni comment me joindre.
Artık Boston'da hiçbir kadın nerede ve kiminle yaşıyor olursa olsun, kendini güvende hissedemeyecek.
A présent, aucune femme de Boston... quelle qu'elle soit, où qu'elle vive... ne peut se sentir en sécurité.
Nerede veya ne zaman olursa olsun,... bunun, insanın attığı en büyük adımlardan biri olduğunu düşünüyorum.
Et je pense que c ´ est l'une des mesures les plus importantes que l'homme a prise là où toutes les fois qu'il i ´ a fait ainsi.
Nerede olursa olsun ölecektir.
Il doit périr à la 3e veille, même s'il est au bout du monde.
Nerede ve ne şekilde olursa olsun.
J'irai où il faudra, comme il faudra.
Kim, nerede, ne zaman ve nasıl olursa olsun- -
Je vous mets tous au défi!
Nerede olursa olsun.
Où qu'il se trouve.
Von Ribbentropp, Führer'in kelimeleriyle, Almanya'nın nerede yaşıyor olursa olsun Alman ırkının fertlerini koruyacağına hazır olduğunu tüm ulusların bilmesi gerektiğini ifade etmiştir.
Il est supermégatroïde. Mais il ne joue toujours pas certaines octaves.
Her nerede ve ne zaman olursa olsun seninle olmak istiyorum.
Je veux être avec toi, c'est tout.
Sabah 6.30 gibi bir iş günü sona ererken... nerede hangi işin peşinde olursa olsun... daima eve dönüp oğlu Nicky'nin kahvaltısını hazırlardı.
- Mais vers 6 h 30 du matin, sa nuit finie, où qu'il soit, quoi qu'il fasse, il rentrait préparer le petit déjeuner pour son fils.
Nerede, nasıl olursa olsun.
Où et quand tu voudras.
Bugün Karwa-Chauth. Her kadın gibi bende... kocam için dua edeceğim. Nerede ve nasıl biri olursa olsun... mutlu bir hayat yaşasın.
Comme toutes les femmes mariées..... je prie pour que mon mari, où qu'il soit..... soit bénit.
nerede olursam olayım 17
nerede olursan ol 30
olsun 342
nerede yaşıyorsun 103
neredesin 2085
nerede yaşıyorsunuz 33
nerede oturuyorsun 94
neredesin sen 33
nerede 4371
neredeyiz biz 73
nerede olursan ol 30
olsun 342
nerede yaşıyorsun 103
neredesin 2085
nerede yaşıyorsunuz 33
nerede oturuyorsun 94
neredesin sen 33
nerede 4371
neredeyiz biz 73
nereden 256
nerede kalmıştık 239
neredeydin 834
neredesiniz 293
nereden biliyorsun 934
nereden geliyorsun 129
nerede o 1480
neredeyim 174
nerede kaldın 193
nereden buldun 91
nerede kalmıştık 239
neredeydin 834
neredesiniz 293
nereden biliyorsun 934
nereden geliyorsun 129
nerede o 1480
neredeyim 174
nerede kaldın 193
nereden buldun 91
neredeyse bitti 135
neredeyse 363
neredeyim ben 198
nerede buldun 38
nereden bileyim 331
neredeydiniz 81
nerede bu 162
nerede olduğunu biliyor musun 136
nerede buldunuz 16
neredeyse geldik 151
neredeyse 363
neredeyim ben 198
nerede buldun 38
nereden bileyim 331
neredeydiniz 81
nerede bu 162
nerede olduğunu biliyor musun 136
nerede buldunuz 16
neredeyse geldik 151