English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ S ] / Sam nerede

Sam nerede Çeviri Fransızca

221 parallel translation
Sam nerede?
Où est Sam?
Sam nerede? Onun şehirde olduğunu duydum.
Il paraît que Sam est ici.
Sam nerede Koç?
Coach, où est Sam?
Ne oldu, Sam nerede ki?
Tiens donc, mais où est Sam?
- Sam nerede?
Où est Sam?
- Lanet Sam nerede?
- Où est Sam?
Sam nerede?
Oui. Où est Sam?
Sam nerede ya?
Où est Sam?
Aman ya. Sam nerede?
Bon sang, où est Sam?
Sam nerede kaldı?
Où est Sam?
Cindy, Sam nerede?
Cindy, où est Sam?
Bay Sam nerede?
Où est M. Sam?
Sam nerede?
- Où est Sam?
- Ne demek, Sam nerede?
- Comment ça, où est Sam?
Sam nerede? Sam!
Oû est Sam?
Ben de diyordum ki, Sam nerede?
Comme je le disais. Où est Sam?
Eğer Sam nerede kaldığımızı sorarsa bırak ben bir şeyler söyleyeyim.
Si Sam demande où on était, laisse-moi faire.
- Nerede o? - Mutfakta, efendim. Sam!
- Dans la cuisine, Monsieur.
- Ama Sam'in nerede olduğunu bilmek isterler?
Mais ils voudront savoir où est Sam, n'est-ce pas?
Sam, bilmek istiyorum. Nerede boyadın? Bu adam kim?
Ce que je veux savoir, c'est où tu l'as peint et qui c'est?
Bunu nerede yaptın, Sam?
Où l'as-tu peint?
Hey, babalık, Sam Bowden nerede takılıyor?
Eh papa, où se trouve donc Sam Bowden?
Sam, en yakın yatak nerede?
Sam, où est le lit le plus proche?
SAM : Nerede kaldın, bayan?
Où étiez-vous, madame?
- Sam nerede?
- Et Sam?
Sam Boga nerede?
Où est Sam Boga?
Ben nerede ders verirsem o da orada yazacak.
Un neveu de l'oncle Sam
- Sam, benim burbonla zencefil nerede?
- Sam, où est mon whisky-soda?
Delice hattâ mantıksız gelecek biliyorum ama elimde değil Sam, dün gece vakti geldiğinde benim nerede olduğumu merak etmiş olmalı.
Et je sais que c'est fou et absurde, mais... je ne peux m'empêcher de penser que quand son heure est venue, elle a dû se demander où j'étais.
Sam, affedersin. Ölçü kaşıkları nerede duruyor?
Sam, dis-moi, où ranges-tu les verres doseurs?
Sammy, yardıma ihtiyacın olursa bizi nerede bulacağını biliyorsun.
Sam, tu sais où nous trouver si tu as besoin d'aide.
- Sam nerede?
- Où est Sam?
- Sam nerede?
- D'accord, ou est Sam?
- Sam, Carla nerede?
- Sam, où est-elle?
Eğer biz, ABD, sizi koruyor olmasaydık nerede olurdunuz? Size söyleyeyim!
Vous savez ce que vous seriez sans le bon vieil oncle Sam?
Sam, nerede olduğunu bilmiyor.
Sam, il sait pas où tu es.
Sam Farber şimdi nerede?
Où est Sam Farber?
Sam nerede?
Sam?
Sam, nerede olduğunu bilmiyorum.
- Sam, je ne sais pas où elle est allée.
Görevli Sam Gerard'ı nerede bulabilirim?
Où est le marshall Sam Gerard?
- Eli nerede? Sam, çabuk.
Où est Eli?
Tevkife kaldım o yüzden annem sorarsa nerede olduğumu söyleme.
Sam, je suis collée, alors si maman demande, tu dis rien.
Sam Jones'u nerede bulabileceğimi söyler misin?
Vous pourriez me dire où je peux trouver Sam Jones?
Rampart'ın açılış kurdelesini kestiğin makas nerede Sam?
Et les ciseaux du Rampart?
- Sam, avuç içi bilgisayar nerede?
Où est le Palm?
- Sam şu anda nerede?
Où est Sam?
- Ya da? Sam nerede?
- Ou du thé.
- Para nerede biliyor musun? - Sam Braun'a sorsanıza.
Vous devriez demander à Sam Braun.
Sam? Buz nerede?
Hé, Sam, où est la glace?
Sam, Delinda'yla Ness'in nerede olduğunu bul, olur mu?
Sam, va voir où sont Delinda et Ness, veux-tu?
Nerede lan bunlar... Sammy! Hadi dostum!
Sam, grouille!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]