English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ S ] / Senden

Senden Çeviri Fransızca

54,951 parallel translation
Eğer bağırıp çağıran 2,000 kasabalının önünde korkmadıysam, senden neden korkacakmışım ki ödül avcısı?
Donc si je n'ai pas peur de m'opposer à 2000 habitants, n'imaginez pas que j'ai peur de vous affronter, chasseur de primes.
Görünüşe göre senden daha iyiyim.
Mieux que toi, on dirait.
Sence gerçekten Lagertha'dan korkmuyorsam senden korkar mıyım?
Tu crois vraiment que si je ne crains pas Lagertha, je peux te craindre, toi?
John arkadaşlarıma senden bahsediyordu.
John parlait justement de vous à mes amis.
Senden nefret ediyorum!
Je te déteste!
- Senden uzak durmaya çalışıyor, tamam mı?
- Elle t'évite, d'accord?
Eminin senden daha yakın gördüğü kimse yoktur. Kimseyle bu kadar çok konuşmuyor.
Je suis sûr que c'est de vous qu'il se sent le plus proche.
Bir yandan, ben Bay Spock'u senden daha çok seviyorum.
D'un côté, j'aime M. Spock plus que toi.
Öte yandan, saatlere ilgim senden daha fazla.
De l'autre, j'aime les pendules plus que toi.
İtiraf etmeliyim : Amy'yle eve çıkmak için senden ayrılmak sandığımdan zor oldu.
Je dois admettre, te quitter pour emménager avec Amy a été plus dur que je ne le pensais.
Oraya girersen senden ayrılacağım.
- Si tu y vas, c'est fini entre nous.
Böyle kurumları iyi tanıyan biri olarak eminim. İzlanda'da işleri batırdıktan sonra senden izne çıkmanı istemişlerdir.
Vu que j'en connais un rayon sur ce genre d'organisation, vous avez sûrement dû prendre un congé forcé après votre fiasco en Islande.
- Draal senden korkmuyor.
- Draal n'a pas peur de toi.
Sen de oldukça tutkulusun Bay Guru. Senden n'aber?
Tu es plutôt passionné, en fait, M. le Gourou.
Galiba senden iyi bir Trol Avcısı olacak.
Tu feras peut-être un bon chasseur de Trolls, finalement.
Sen bebeğe doğrudan bakarken senden nasıl kaçabilir anlamıyorum.
Je ne comprends pas comment le bébé a pu t'échapper alors que tu étais assis dessus!
Senden saklamayacağım, Toby bana nane bile verdi.
Toby m'a même donné des pastilles à la menthe.
Eskiden senden kibarı yoktu.
Tu étais si gentil, avant.
Senden korkmuyorum Bular.
Je ne te crains pas, Bular.
Bu savaş senden bin yıl daha yaşlı çocuk.
Cette guerre est des millénaires plus vieille que toi.
- Senden bir an bile şüphe etmemiştim.
- J'ai pas douté de toi une seconde.
- Senden beklentilerim daha yüksekti.
- J'en attends plus de toi.
Ama bunu senden duymak hoşuma gitti.
Mais j'aime quand c'est toi qui le dis.
Dur da onu senden alayım.
Je le récupère.
Senden korkuyorum Jim. Ne?
Tu m'intimides, Jimmy.
Senden nefret ediyorum.
Je te déteste!
Senden beni korumanı istedim, işkence etmeni değil.
Je t'ai demandé de me protéger, pas de me torturer.
Orcların çocuklarının beslediği hayvanları bile senden korkutucu.
Les enfants orc ont des animaux de compagnie plus redoutable que toi.
Ailemi senden başka hiç kimseye emanet edemem Varian.
Il n'y a aucun autre homme à qui je confierais la protection de ma famille à part Varian.
İçinde hala senden bir parça kaldıysa eski dostum bize geri dön.
S'il reste quelque chose de vous à l'intérieur, mon vieil ami, revenez parmi nous.
- Senden daha tatlisi var mi?
- Y a-t-il rien de plus délicieux?
Yarin geceki Kitap Kulübü için senden LCV alamadim.
Je n'ai pas eu ta réponse pour le club de lecture, demain soir.
Kizlarin hepsi senden hoslandi.
Tu as plu à toutes mes filles. Toutes sans exception.
98 başarısız girişim, senden önce.
Je compte 98 tentatives ratées avant toi.
Senden buraya gelmeni istemedim.
Je ne t'ai pas demandé de venir.
Senden hoşlanıyor.
Ma chatte vous aime bien.
Onu senden ölü ya da diri alacağım.
Je vais te le prendre, que tu sois mort ou vivant.
Senden bahsediyoruz.
On parle de toi.
Teddy senden ayrıldı.
Teddy a rompu avec toi.
Senden bir ricam var.
J'ai une demande.
Eğer bana bir tek bunu verirsen, tanrım... Bu tek şeyi... Yaşadığım sürece senden başka bir şey istemeyeceğim.
Mais si Vous m'aidez, je Vous demanderai plus rien jusqu'à la fin de mes jours.
Ben seninle geleceğim, o da oğlunla gelecek ve parayı senden alacağız.
Je monte avec vous, votre fils reste avec lui... et on va récupérer le fric.
- Burada senden başka kimse yok mu?
- Il n'y a personne d'autre?
Kimsenin senden hoşlanmadığını fark ettin mi?
T'as remarqué que personne ne t'aime?
Ama senden geldi, değil mi?
Mais elle est de toi, pas vrai?
Senden nefret etmiyorum.
Je ne te déteste pas.
Senden sadece sesini alçaltmanı istedim.
Je voulais juste que tu baisses le ton.
- Senden daha iyi konuşuyorlar.
Ils le parlent mieux que toi.
Senden daha fazlasını beklerdim.
Je m'attendais à mieux de ta part.
Bıktım senden.
J'en ai marre de toi.
Senden ne haber?
Et toi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]