English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ S ] / Sim

Sim Çeviri Fransızca

566 parallel translation
AGS, Askeri Gizli Servis.
SIM, Service of Military Intelligence.
Zirvesine çık ve Sim'den gelecek işareti bekle.
Mizzell, va sur la colline et attends le signal de Sims.
Sim ve Mİzzell'in işaretlerinden emin olmak için oraya gideceğim.
Je vais voir ce que fait Sims là-haut.
- Ona ben bakarım. Herneyse, Dr Sen şu an yolda.
Je m'en occupe, Suyin, le Dr Sim va arriver.
Dr Sen, bu beyefendi Dr Han'ı arıyor.
Dr Sim, ce monsieur cherche le Dr Han.
- Ben Dr Sen. Benimle gelir misiniz?
Et moi le Dr Sim. Suivez-moi, s'il vous plaît.
Sen de, Sim.
Et toi non plus, Sim.
- Sessiz ol, Sim.
- Tais-toi, Sim.
- Evet.
- Sim.
Evet.
Sim.
Evet, bu valinin koltuğuydu.
Sim, c'était le fauteuil du gouverneur.
Sim Carstairs hizmetinizde.
Je m'appelle Sim Carstairs.
Biliyor musun?
C'est aussi sim...
Güneş sim siyah karardı. "
Le soleil est devenu noir. "
- Sim. Beni Skid Row'dan çekti çıkardı... kalacak sıcak bir yer verdi. Silinecek yerler ve tuvaletler de!
Il m'a sorti de l'orphelinat... m'a donné un foyer, un sol à balayer, des toilettes à nettoyer... un dimanche sur deux de libre!
Evet, geçen sezon palyaço çarkına sim dökücülük yaptı.
La saison dernière, il était lanceur de paillettes au Tilt-O-Whirl.
SİM olduklarını ve istediklerini yapabileceklerini söylüyorlar.
Mais ils disent que les SIM sont en droit de tout faire.
- SIM de nedir?
- C'est quoi, les SIM?
SIM.
Les SIM
SIM sonunda onu yakaladı.
Les SIM ont fini par l'avoir.
Lanet olasıca SIM.
Foutus SIM
SIM de onun peşinde..
Le colonel Menocal. Il dirige les SIM
SIM adına çalışıyor olmalısın.
Menocal travaille pour les SIM et pour vous, n'est-ce pas?
Gardiyanımız, Falzon, Cameron Poe adlı bir mahkûmun Sims'in teybini üzerine yerleştirdiğini söyledi.
Notre garde, Falzon, a dit qu'un détenu nommé Cameron Poe... lui avait glissé le magnéto de Sim.
Sims'in katillerini adaletin huzuruna çıkarmak için elimden geleni ardıma koymayacağım.
Je peux mener l'assassin de l'agent Sim en utilisant... et je cite, " Tous les moyens nécessaires.'
Bu pazar şovumuz var. Ibaragi Sim City'de, saat 14'te.
Dimanche, nous chanterons à Ibaragi à 14 heures.
Bu, Bayan Roberta Sim. 40 yaşında.
Voici Mme Roberta Sim.
Bay Sim. Adım Dana Scully.
M. Sim, je m'appelle Dana Scully.
Roberta Sim davasında elinizde ne varsa görmek istiyorum.
Je veux tout savoir sur l'affaire Roberta Sim.
Roberta Sim davası mı?
L'affaire Roberta Sim?
Roberta Sim diye bir dava yok.
Il n'y a pas d'affaire Roberta Sim.
Burada iki hafta önce karakolunuzun Sim'leri ziyaret ettiği yazıyor.
Vous êtes allés chez les Sim il y a 15 jours.
Roberta Sim'e otopsi yapılmasını isteyeceğim.
Je voudrais qu'on autopsie Roberta Sim.
Bay Sim, kızıyla beraber doktorun ofisindeydi.
M. Sim était au cabinet du docteur avec sa fille.
Roberta Sim'in bileklerinde hiç tereddüt izi yok.
Les entailles ont été faites sans la moindre hésitation.
Sim'lerin evine gittiğinizde telefonun kablosu neden takılı değildi?
Le téléphone était décroché quand vous êtes allé chez les Sim?
- Lütfen Bay Sim.
M. Sim, s'il vous plaît.
Kızınız şu anda nerede?
- M. Sim, où est votre fille?
- Bay Sim'le alakalı ilginç şeyler var.
- J'ai un potin intéressant sur M. Sim.
- Roberta Sim'in ölümünü araştırıyoruz. - Bu ne zaman oldu?
- Nous enquêtons sur la mort de Roberta Sim.
- Bayan Sim'i tanıyor muydunuz?
- Quand est-ce arrivé? - Vous la connaissiez?
Buna karşılık Sim ailesine bir ücret ödüyor musunuz?
Vous versez une compensation à la famille Sim?
Bu ödemeler Bayan Sim'e iyi niyet jestimiz.
Ces paiements sont pour Mme Sim une preuve de notre bonne volonté.
Marshall Sim. Roberta Sim'i öldürmekten tutuklusunuz.
Marshall Sim, je vous arrête pour le meurtre de Roberta Sim.
Marshall Sim az önce itiraf etti.
Marshall Sim vient d'avouer.
Sim!
Sim!
- Ya da bir şim atmak.
- Ou avec une cale.
Evet. Şim şem dansı için sahneye biraz kum. İzleyin.
Un peu de sable sur la scène pour le shim sham du sable.
İşte Etiyopya şim şem dansı.
Voilà, c'était le shim sham éthiopien.
Kitabını istemiyorum senin, zırvalıklarınızı da istemiyorum, beni sadece kendi zamanıma gönder, hemen, bugün, şim...
Je ne veux pas de votre livre. Renvoyez-moi à mon époque illico.
- Sim-yo-nova.
- Sim-yo-nova. - Ministre russe des Transports.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]