English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ S ] / Söylediğin gibi

Söylediğin gibi Çeviri Fransızca

1,186 parallel translation
Ve ocak orada... tıpkı senin söylediğin gibi... ihtiyacımız olan bütün silahlarla dolu... eğer onları alabilirsek.
La forge est juste là, on y trouvera des armes. Si c'est faisable.
Senin de söylediğin gibi... hadi artık buna bir son verelim.
Comme tu dis, finissons-en.
Söylediğin gibi bebeği geri götürdüm. Saatlerdir konuşuyorduk.
J'ai rapporté le bébé, on a discuté des heures.
Gördün mü? Tıpkı söylediğin gibi.
Tu vois, j'ai pris des leçons.
Söylediğin gibi, Gerry, Ben Helen'in en iyi arkadaşıyım. Eğer buraya gelirse, ne isterse onu yapacağım.
Puisque je suis sa meilleure amie je ferai ce qu'elle voudra.
Tıpkı söylediğin gibi.
Comme tu l'as dit.
Ama açıkça söylediğin gibi sen değilsin.
Mais "c'est pas vous", comme vous le dites si éloquemment.
Senin söylediğin gibi, iyiler hep en sonunda güler.
En t'écoutant : les gens sympas, on leur passe devant.
Söylediğin gibi yardım isteğimizi reddetti.
Il nous a refusé son aide, comme vous l'aviez prévu.
Herşey söylediğin gibi oldu.
ça a marché tout juste comme tu as dit.
Söylediğin gibi burada hepimiz kardeşiz.
Comme tu l'as dit, on est tous frères ici, que ça plaise ou non.
Yatağımda yalan söylediğin gibi, burada da yalan söylüyorsun.
Tu mens ici comme tu as menti dans mon lit.
Haklısın. Baban geri dönecek. Ayrıca o aynen söylediğin gibi biriymiş.
Tu as raison, ton père viendra un jour et je suis sûre qu'il est comme tu dis.
Sana yardım edeyim anne. Söylediğin gibi olduğunu nereden bileyim?
Laisse-moi aider ta mère.
Senin söylediğin gibi, fazla rahat biriyim.
Comme tu l'as dit, je prends les choses trop à la légère.
Ama, ama senin de söylediğin gibi, cemaat bundan hoşlanıyor.
Comme vous dites... ça plaît aux fidèles.
O zaman senin de söylediğin gibi :
comme tu m'as dit un jour :
Senin de söylediğin gibi, işler sarpa sararsa bunları Narn'a gönderir misin?
comme vous dites... les ferez-vous parvenir à Narn?
Senin de söylediğin gibi yeteneklerimi keşfediyorum.
c'est nouveau pour moi.
Söylediğin gibi, buraya geldik bir kere.
Comme vous l'avez dis, on est là.
Scully, senin de söylediğin gibi, bunların hepsi benim kafamdaysa bunu kanıtlarsan bunun için sana minnettar kalırım.
Si c'est mon imagination, comme tu le dis, j'aimerais bien que tu me le prouves.
Ve onlara söylediğin gibi, birliklerin takip ettikleri zaman...
- Ton armée suivra pour t'obéir.
Herşey... herşey tıpkı senin söylediğin gibi gitti... neredeyse herşey.
Tout... tout s'est passé comme tu voulais. Presque tout.
Senin de söylediğin gibi, o bir üçkağıtçı. Onun gibi bir adam her zaman aldatır.
C'est un arnaqueur, il ne recule devant rien.
Ben sadece söylediğin gibi bekliyorum ve görüyorum.
J'attends de voir. Comme tu l'as dit.
Başka bir avukat bul. Geçen gün söylediğin gibi.
Changer d'avocat, c'était ton idée...
Ve söylediğin gibi, en iyi adamın.
Et comme vous l'avez dit, c'est votre meilleur agent.
Beni yakıp, sonrada gömmüşsün gibi olacak, aynı teypte söylediğin gibi.
- Plus l'essence. - Tu auras enterré mon corps carbonisé comme tu l'as dit sur la cassette.
Em, müzik işi tıpkı söylediğin gibi yürüdü.
Le marché de la musique remonte, comme tu l'avais dit.
6 ve 7, Lou, söylediğin gibi.
Six et sept, Lou. C'est bien ça.
Aynen söylediğin gibi. Ne demiştin? Erkek-yiyen mi?
Comme vous dites, c'est une mangeuse d'hommes.
Senin de söylediğin gibi Harry Wah önemli bir müvekkil.
Harry Wah est un très gros client et comment dire...
Her şey söylediğin gibi.
Comme tu l'as prévu.
Artık hiçbir şeyi ertelemiyorum. Söylediğin gibi.
Mais je ne remets plus les choses à plus tard.
Haritanın gerisi tıpkı söylediğin gibi aktarım dizisiymiş, baba ve hepsi burada.
Papa, le reste de la carte, c'était bien une transposition séquentielle. Et tout est là.
Söylediğin gibi, bu işin doğasında risk var.
Les risques du métier. C'est vous qui l'avez dit.
Pekâlâ eğer, söylediğin gibi, Ben'e kafayı takmışsam, burada seninle ne işim var?
Si, comme tu le dis, je suis obsédée par Ben, alors pourquoi suis-je ici avec toi?
O zaman haklı olmalısın yani telefonda demin söylediğin gibi onun yetenekli olması konusunda.
Tu devais avoir raison quand tu disais qu'il avait du talent.
Evet, doğru, söylediğin gibi bol miktarda uygulamalar yaptık.
- Vous semblez avoir de l'expérience.
Bana söylediğin gibi o şirketten ayrılmak istiyorum.
Je veux quitter ma Cie comme tu m'as dit.
... senin söylediğin gibi biri olurduk.
tu l'as dit...
Promidal, tam söylediğin gibi.
Promidal, comme ça se prononce.
Tam senin söylediğin gibi oldu.
Exactement ce que tu avais prévu.
Söylediğin gibi siyah giydim. Hatta siyah Jaguar'ımla geldim.
Je me suis habillé en noir, même la Jaguar est noire.
Senin de söylediğin gibi, benim istediğim bir yerlere yerleşip beraber yaşamak değil.
Mais ce que je ressens, comme tu dis, ça n'a rien à voir avec le fait de s'installer ensemble.
- Evet. Birisini dusun Korkmadigin birisi. - Ve saldir, Ayni bana soyledigin gibi.
Visualisez quelqu'un qui vous fait pas peur et attaquez, comme je fais.
Yapabileceğini söylediğin bir şeyi yapamayınca kendini pislik gibi hissediyor.
Tu dis qu'il est capable. S'il l'est pas, il se sent nul. C'est aberrant.
Tam da söylediğin gibi...
Vous avez raison.
Söylediğin şey, hiçbir anlam ifade etmiyor. Kulağa, olası değil gibi gelebilir,
- Ce que vous dites n'a pas de sens.
Söylediğin şeyle ilgili düşünüyordum, Zeyna... cevapları bir kılıcın ucunda bulmamakla ilgili olanı... ve mantıklıymış gibi gözüküyor.
J'ai réfléchi à ce que tu as dit. Une épée ne résout pas tout. Ca semblait tenir debout.
Söylediğin, alıntıladığın şeyleri söylemeye, alıntılamaya hakkın yoktu... Ne gibi şeyler?
les choses que tu as dites, que tu as citées... des choses que tu n'avais pas le droit de citer... comme quoi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]