English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ Y ] / Yalan bu

Yalan bu Çeviri Fransızca

4,401 parallel translation
Bu... İnsanlara yalan söylemek istemiyorum.
Mais, je ne veux pas mentir aux gens.
Bu yalanın arkasına saklanamazsın.
Vous n'étiez pas son alibi.
Sana bu konuda yalan söylemiyorum.
Je ne mentais pas.
Yalan söyledim, yalan söyledin. Bu mu yani?
Je t'ai menti, tu m'as menti, c'est de ça dont il s'agit?
Bu işleri sonradan öğrenen biri değilim o yüzden lütfen bana yalan söyleme.
Je suis pas au meilleur de ma forme en ce moment. alors s'il te plait ne me mens pas.
Bu büyük bir yalan İşte
Là.
Söylemek istediğim, bu yalanı söylemek zorundasın.
Ce que je voulais dire, c'est que tu dois t'engager dans le mensonge.
- bana bu konuda yalan söyledin.
- Désolé.
Anika'nın yalan söylediğinden nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?
Comment peux-tu être sûr qu'Anika ment?
Söz veriyorum bu söylediğim son yalanım olacak.
Promis, c'était le dernier mensonge que je vous ai fait.
Ama bu bir yalan.
Mais c'est un mensonge.
Hep yalan söyleriz ama gerçek bu evlat. Gerçeği öğrenme vaktin, Jimmy!
On ment tous en disant l'inverse, mais il est temps que tu saches la vérité, Jimmy!
Duygular yalan söylemez. Bu gerçek.
Et l'émotion ne ment pas, c'est réel.
Bu yalan söylediğini göstermez.
Ça ne veut pas dire que ce qu'il dit n'est pas vrai.
Curtis suç kaydı hakkında yalan söylemişse bu elenme sebebi olur.
Mais si Curtis a menti sur son passé criminel, ça serait la cause de son élimination.
Bu filim adamın Darcy hakkında yalan söylediğini ispatlar.
Ça prouve que tout ce qu'il a dit à propos de Darcy est un mensonge.
Bob Geer'ın içinde Darcy olan filmleri istemesinin nedeni Witten'ın kızla olan ilişkisi hakkında yalan söylemiş olduğunu düşünüyorum. Ama neden daha iyi filimler varken özellikle bu filmi istedi?
Nous pensions que Bob Geer voulait mettre la main sur ce film de Darcy pour pouvoir prouver que Witten mentait sur leur relation... mais pourquoi courir après ce film s'il avait mieux?
Bu bir yalan. Ölü kız.
Fille morte
Bu bana yalan söyledin demek.
Que vous m'avez menti.
Hayır, bu bir yalan.
Non, vous mentez.
Bu bizim yalan detektörümüz olacak.
Ça sera notre détecteur de mensonges.
İnkar edemem, bu sefer yalanın herkesin yararına sonuçlandı.
Ça sert à rien de nier que cette fois, c'est pour le meilleur.
Hayır, sana yalan söylüyordum bu işe Kara Cuma'da önde sıra alabilmek için girdim.
- Non, je vous mentais. J'ai accepté ce poste pour être à l'avant de la queue le Black Friday.
Eddie, oturuyordum. hemen yanında bu DA yalan söyledin.
J'étais assis à côté de toi quand tu as menti à l'adjoint du procureur.
Ama "Funk, Tamamen Funk, Funk'tan Başkası Yalan" grubumun veda performansında Robin kafasıyla ritim tutup bağırarak "Bırakın Bu Funk'ı" şarkımızı istemişti.
Et pourtant, à l'adieu performances de mon groupe, "La Funk, Toute la Funk, et Rien d'autre que la Funk," il ya Robin hochant sa tête en rythme et criant en demandant "Give Up the Funk".
- Sana soruyorum, bu bir yalan mı?
Je te demande, est-ce un mensonge?
Rol yapabilirim ya da yalan söyleyebilirim. Ama bu ikimizin için de can sıkıcı olur.
Je suppose que je pourrais faire semblant ou mentir, mais ce serait aussi pénible pour vous que pour moi.
- Hayır. Bu yalan.
Ce sont des mensonges.
Yıllardır bu kadar yalan söylememiştim. - Ama- -
J'ai rarement autant menti.
Her halükarda, yalan söyleyip bu işten sıyrılmamız mümkün değil. Kesinlikle işe yaramaz.
impossible!
Bu yalan yakana yapışmayacak mı?
Comment vas tu réussir à jouer ça?
İşte yalanın arkasındaki gerçek bu.
La voilà, la vérité derrière le mensonge.
Mümkünse mezun oluncaya dek bu yalanı sürdür.
Si tu peux, fais de ton mieux pour mentir. Jusqu'à ce que tu obtiennes ton diplôme, ne laisse personne le découvrir.
Sosyal yardımlaşmadan olan biri sonradan görmeymiş gibi davranırsa okula yalan söyleyerek girdiği anlamına gelir. Bu beni nasıl ilgilendirmez?
Si quelqu'un avec une bourse fait semblant d'être un nouveau riche... alors il dupe toute l'école aussi, comment pourrais-je ne pas m'en préoccuper?
Bu yalan testi konusunda bu kadar endişelendiğime inanamıyorum.
Oh, je pense que j'étais tellement inquiète à poraux de ce polygraphe.
Bu büyük bir yalan değil.
Ce n'est pas un gros mensonge.
Bu surata karşı da yalan söylenmez ki.
Comment mentir face à ton visage?
- Eğer yalan söylüyorsan bu basını belaya sokar. Bu kadar basit.
- Si tu mens, tu auras des problèmes, c'est aussi simple que ça.
Onu bulmaları için muhafızları yolladım. Eğer Simon masumsa, ve yalan sözlerinin altına imzamı attığım kadında Kral'ın bu oyununda benim kadar bir piyonmuş.
Si Simon est innocent, et que la femme qui a témoigné a menti, elle est un pion dans cette lutte de pouvoir, tout comme moi.
Yani bu bozuk aile yemeğinde oturup Lacey'nin korkunç babasına yalan söylememi ve sonra onu seviyormuş gibi yapmamı mı istiyorsunuz?
ce repas familial raté, mentir au père terrifiant de Lacey et ensuite... faire semblant d'être amoureux d'elle?
Bu şekilde yalan söylemekten nefret ediyorum.
Je déteste qu'on me mente comme ça.
Bu yalan reklamcılık.
C'est de la publicité mensongère.
Bu yalan reklamcılık!
C'est de la publicité mensongère!
Bu yüzden bu hatuna yalan söyleyip, doktorum dedim.
Donc j'ai menti à cette gonzesse et je lui ai dit que j'étais docteur.
Onun hakkında yalan söyleyemem. Bu doğru olmaz.
Je veux pas mentir à son sujet.
Bu bir yalan. En büyük yalan.
C'est un mensonge, c'est un mensonge évident.
Bir de vicdan azabı çekerek emekli maaşlarından vazgeçmeleri gerektiği yalanına inanıyorlar, bu ülkeyi yozlaştıran buymuş gibi.
Et ils se laissent convaincre qu'ils sont censés culpabiliser et sacrifier leur retraite. Comme si c'était ça qui avait corrompu ce pays!
Peki bu yalan çocuğa zarar veriyor mu?
Et l'enfant? Est-ce que ce mensonge peut lui faire du mal?
Size yalan söylemeyeceğim bu hiç de eğlenceli bir şey değildi.
Je ne mentirai pas, ce n'était pas amusant.
Dateline yalan söylediğini bu yüzden senin peşine düştüklerini düşünüyor.
Maintenant, Dateline croit que tu leur as menti.
Delirmişim gibi bana bakıyorsunuz. Yalan söylüyormuşum gibi. - Bu...
Vous pensez que je suis fou, que je mens.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]