English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ Y ] / Yani

Yani Çeviri Fransızca

230,895 parallel translation
Yani, kimse...
Donc... Personne...
Veri depolama ağımızı siz yaptınız yani. Muhteşem bir şey.
Les gars derrière notre système de stockage?
Tamam, ne yani bunlar?
Et alors, c'est quoi?
Yani, bence, belki de işin sonunda, seni sindiren ben olurum.
Alors, je crois qu'au bout du compte, c'est moi qui finirai par te bouffer.
Yani göbeğim çatladı resmen.
Je vais desserrer ma ceinture.
Yani bu sensin ve ben de... -... "Berkeley'denim." Tamam mı?
Tu es ce que tu es et moi, je viens de Berkeley.
Yani dışarıda benim için neler olduğunu kim bilebilir?
Je pourrais faire tant de choses.
Yani hayatlarımız neşe, çocuklar ve barbeküler ile dolu.
On est heureux, on s'occupe des enfants, on fait des barbecues.
Donnie, kafam çok güzel. - Yani ben...
Donnie, je plane complètement.
Yani, neden her zaman bir erkek avcısı gibi olmak zorunda?
Pourquoi c'est toujours une sorte de greluche?
Yani hiçbir şey bilmiyor muymuş?
Donc il ne sait rien?
Yani kimse benimle konuşmamıştı.
Personne n'a eu cette discussion avec moi.
Tamamen bu işin dışında kalabilir miydim yani?
J'aurais pu éviter tout ça?
Yani ilk buluşmamızdaki konumuz eski sevgilin ve çizgi romanlar mı?
Si j'ai bien compris, à notre premier rancard, on va parler de ton ex et de comics?
- Yani... Bir ara onu siyahi birine göster.
- Eh bien... montre-le à un Noir, à l'occasion.
Yani bence harikasın.
Eh bien... je te trouve géniale.
Yani çocuk doğarsa sorumluluk bende oluyor ama doğup doğmamasında söz hakkım yok.
D'accord, donc quand le bébé arrive, j'en suis responsable, mais j'ai pas le droit de décider s'il doit arriver.
Yani, onarıp çekidüzen verebilirim ama 35 yaşındayım.
Je pourrais la retaper, mais... J'ai 35 ans.
Yani seni seviyorum, demek istedim.
Eh bien... Ça voulait dire que je t'aime.
Yani kızgındı.
Elle l'était.
Yani sana bunu öylece verdiler mi?
Ils t'ont filé ça?
Nasıl yani?
Ça vous fait quoi?
Gerçi çocuk Heather'la Colt'un, yani o konuda bir şansım olabilir.
C'est Colt et Heather, alors j'ai peut-être une chance.
Yani zevklerinizin aynı olması doğal.
C'est donc normal que vous ayez les mêmes goûts.
Öyle mi? Yani kolay yolu seçtiğimi söylerken beni kınamıyor muydun?
Donc quand tu m'as dit que je choisissais la facilité, tu ne me jugeais pas?
Yani artık sen de bir Bennett'sın.
Ça fait aussi de toi une Bennett.
Yani aranız düzeldi mi?
Alors, c'est bon?
Mesele balık değil, yani...
- Il s'agit pas de ça.
- Yani gerçekten satacak mısın?
- Tu vas donc vraiment le vendre? - Oui.
Yani zaten hepimizin önceden yattığını sandığımız çekici ve bekâr bir kadınla yemeğe çıkıyorsun.
Donc, tu sors avec une jolie femme célibataire avec qui tout le monde pensait que tu couchais.
Yani Colt-Abby, yedi.
Ce qui donne Colt-Abby, sept.
Yani sen öz kardeşisin, beni daha çok seviyor ama olsun.
Techniquement, tu es son frère, bien qu'il me préfère, mais peu importe.
Ne olmuş yani?
Et alors?
Ne yani, ben bu saydıklarından hiçbiri değil miyim?
Ça veut dire que je n'ai pas ces qualités?
- Yani sarhoş mu olalım?
- Tu parles de se soûler?
Yani ben bira içtim.
En fait, j'ai bu une bière.
Yani çocuklara sahte kimlik satıp bara girmelerine izin verebilir miyim?
Du coup... je pourrais vendre des fausses cartes d'identité puis les accepter?
Yani sanırım.
Enfin, je crois.
Yani istersen tek kle yapmayı ya da denklem çözmeyi öğretebilirim.
Je peux t'apprendre la prise de soumission ou bien à résoudre x.
En üst seviyede yani.
C'est le plus difficile.
Yani ben ne anlarım anasını satayım?
Alors, qu'est-ce que j'en sais?
Hey, Ab. Dairy Queen'deki seksi kızıl hatun oradaysa gizlice arkasına geçip videosunu çeker misin? Poposunun yani?
Dis, Ab, si tu vois la rousse canon qui bosse au glacier, tu pourrais essayer de filmer... genre, son cul?
Yani vaktinde mi?
Tu veux dire, à l'heure?
Yani harika görünüyorsun.
C'est vrai, tu es superbe.
Yani kızmadın mı?
Alors, t'es pas en colère?
Yani annemin bizi terk etmesini kimse sorun etmiyor mu?
Ah oui, donc ça va à tout le monde que maman nous abandonne?
Yani, Jack O'Lantern sana aniden bir alev topu fırlattığında sokağa doğru yürüyordun. Charm Şehri Sakinleri!
Tu marches dans la rue, quand soudain, Jack-0-Lantern te frappe avec une boule de feu...
Yani sadece ben, Jackie ve Wendy olacak. Birazcık...
Ce ne serait que Jackie, Wendy et moi.
Nasıl yani?
Quoi?
Yani randevun var.
Tu as un rancard.
Nasıl yani?
- Comment ça?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]