Yapabilirdim Çeviri Fransızca
1,400 parallel translation
- İsteseydim yapabilirdim.
- J'aurais pu si je l'avais voulu.
Babanla ne yapabilirdim?
Avec ton père, est-ce que je pouvais...
Birçok şeyi yapabilirdim ama dini yaşam beni bundan alıkoydu.
Il vivait une double vie. Je me sentais capable de beaucoup de choses mais la vie religieuse m'en empêchait.
Onunla kaçtığımızda daha 17 yaşındayım, ne yapabilirdim?
Je n'avais que 17 ans quand nous sommes partis, qu'est-ce que j'y peux maintenant?
Ne yapabilirdim ki ama?
Mais que pouvais-je faire?
Götürüldüklerinden itibaren başka ne yapabilirdim söyle bana.
Comment j'aurais pu faire autrement?
Bunu kendim de yapabilirdim ama onlar senin kitapların. Davayı açabilmek için senin ifadene ihtiyaçları var.
Je pourrais le faire moi-même mais votre témoignage sera nécessaire.
Onun için herşeyi yapabilirdim.
J'aurais tout fait pour lui.
Ama yardım edebilirdim. Bir şeyler yapabilirdim.
J'aurais pu t'aider, faire quelque chose.
Ne yapabilirdim, ellerim arkadan kelepçeli asansöre mi binecektim?
Que croyez-vous, que j'allais attacher des tableaux sur mon dos et prendre l'ascenseur?
Yapabilirdim. Tabi eğer Humhrey'in çığlıkları kulaklarımda olmasaydı. Al seninle ilgili büyük hata yaptı, Charlie.
Si Humphries m'avait pas hurlé dans les oreilles.
Onu uzaklaştırdığıma inanamadı, ama ne yapabilirdim ki?
Il était surpris que je le renvoie, mais que faire d'autre?
İyice boşaltsaydım bir servet yapabilirdim.
J'aurais pu le désosser et me faire une petite fortune.
- Yapabilirdim, biliyorsun.
- J'aurais pu, tu sais.
Granilith'i aktif hale getirmek için her şeyi yapabilirdim.
Je devais faire en sorte que tu réactives le Granilith.
Bunun için uğraşmaya gerek yok ki, evde de yapabilirdim.
Je peux retourner faire ça au resto du coin.
Bu adama ahlaksız şeyler yapabilirdim
Je pourrais être coquine avec cet homme-là.
Bunu senin yerine ben yapabilirdim ama kontratımızda bu olmadığı için- -
Je veux bien le faire pour toi, mais c'est pas dans le contrat.
Bir şey bilmediğini düşünmeliydiler. O zaman atışımı yapabilirdim.
Il fallait qu'ils croient que vous ne saviez rien.
- Ne yapabilirdim?
- Qu'est-ce que je devais faire?
Yirmi bir yapabilirdim.
J'aurais pu avoir 21.
- Ne yapabilirdim ki?
- Que veux-tu que je fasse?
Onunla cürüm işlemekten anlaşma yapabilirdim ama okulun yanında satıyordu.
J'aurais bien pu le requalifier comme simple délit, mais il dealait à côté d'une école.
Başka ne yapabilirdim ki dostum?
Comment pouvais-je faire autrement, mon ami?
Bu kadar yürüyüşü Staunton'da da yapabilirdim.
J'aurais pu faire de la marche chez moi à Staunton.
"O gece güvertede ben olsaydım ne yapabilirdim?"
"Qu'aurais-je fait si j'avais été là?"
Ne yapabilirdim ki?
Qu'est-ce que je pouvais faire?
Sana güzel bir elbise yapabilirdim.
Je pourrais te faire une jolie robe.
Aah! Başka ne yapabilirdim?
Qu'est-ce que je peux faire?
Kia, bak, ben yapabilirdim... fakat 6 yıldan beri astımım var, tamam mı?
Kia, écoute, je le ferais bien... mais je suis asthmatique depuis que j'ai 6 ans, OK?
Eğer gerçekten deneseydim, bu hareketlerin bazılarını yapabilirdim.
Je crois qu'en essayant vraiment, je pourrais faire certaines figures.
Daha çok şey yapabilirdim.
J'aurais pu faire plus.
Bu durumda ne yapabilirdim ki?
Que pouvais-je faire?
- Ben tek başıma yapabilirdim.
[Cris d'enfants] - Hum... Bien je serais capable tout seul.
Başka ne yapabilirdim ki?
Ne vous ai-je pas dit, Monsieur, que je n'avais pas le choix?
Evet yapabilirdim.
J'aurais pu.
O geçmişte kaldı. Beni terk etmeye karar verdiğinde yıkılmadığım için üzgünüm. Ne yapabilirdim?
On a continué notre chemin et je suis désolé de ne pas m'être brisée en mille morceaux quand tu as rompu avec moi, mais tu sais quoi?
Yapabilirdim.
Si, j'ai pu! Croyez-moi.
Başka ne yapabilirdim bilmiyorum.
Je ne savais pas quoi faire d'autre.
Ne yapabilirdim?
Qu'est-ce que je fais?
Daha fazlasını yapabilirdim.
J'aurais pu faire d'avantage.
Bunu yapabilirdim.
J'aurais supporté.
Başka ne yapabilirdim bilmiyorum.
Je ne savais pas quoi faire.
Yapabilirdim ama yapmam, Tanrı korusun!
Je pourrais, mais non! Dieu m'en garde!
Daha çok şey yapabilirdim.
J'aurais dû en faire davantage.
Bunu yapabilirdim.
J'aurais pu le faire.
- Başka ne yapabilirdim?
Que faire d'autre?
- Başka ne yapabilirdim ki?
- C'était la seule solution!
Ne yapabilirdim ki?
Qu'est-ce que je pourrais bien faire?
Başka ne yapabilirdim?
Que pouvais-je faire d'autre?
- Evet? - Bunu yapabilirdim.
Ouais?
yapabilir misin 156
yapabilirim 355
yapabilirsin 546
yapabilir misiniz 22
yapabilirsiniz 38
yapabilir miyim 52
yapabilir 51
yapabilirler 18
yapabilecek misin 17
yapabiliriz 114
yapabilirim 355
yapabilirsin 546
yapabilir misiniz 22
yapabilirsiniz 38
yapabilir miyim 52
yapabilir 51
yapabilirler 18
yapabilecek misin 17
yapabiliriz 114
yapabileceğim bir şey varsa 40
yapabileceğim bir şey var mı 169
yapabilir miyiz 38
yapabileceğim birşey var mı 19
yapabileceğim bir şey yok 101
yapabilirsem 24
yapabileceğimiz bir şey var mı 35
yapabileceğim başka bir şey var mı 27
yapabileceğimiz bir şey yok 76
yapabileceğini biliyorum 40
yapabileceğim bir şey var mı 169
yapabilir miyiz 38
yapabileceğim birşey var mı 19
yapabileceğim bir şey yok 101
yapabilirsem 24
yapabileceğimiz bir şey var mı 35
yapabileceğim başka bir şey var mı 27
yapabileceğimiz bir şey yok 76
yapabileceğini biliyorum 40
yapabileceğim hiçbir şey yok 28
yapabileceğim başka bir şey yok 18
yapabileceğimin en iyisi bu 20
yapabileceğimi sanmıyorum 36
yapabileceğim bir şey yoktu 24
yapabileceğimiz hiçbir şey yok 21
yapabileceğin bir şey yok 48
yapabileceğin hiçbir şey yok 18
yapabileceğini biliyordum 23
yapabileceğim hiçbir şey yoktu 21
yapabileceğim başka bir şey yok 18
yapabileceğimin en iyisi bu 20
yapabileceğimi sanmıyorum 36
yapabileceğim bir şey yoktu 24
yapabileceğimiz hiçbir şey yok 21
yapabileceğin bir şey yok 48
yapabileceğin hiçbir şey yok 18
yapabileceğini biliyordum 23
yapabileceğim hiçbir şey yoktu 21