Yapabilirsiniz Çeviri Fransızca
1,618 parallel translation
Parasını vererek istediğinizi yapabilirsiniz.
Vous pouvez tout faire, si vous y mettez le prix.
Her yerde kayabilirsiniz. Her şeyi öyle ya da böyle yapabilirsiniz.
Tout est faisable et tout peut prêter à la descente.
Demek istediğim mutlaka bir şeyler yapabilirsiniz.
Je veux dire qu'il doit y avoir quelque chose que vous pouvez faire.
Takım olarak bunu nasıl yapabilirsiniz?
Est-ce bon pour l'équipe?
Elbette yapabilirsiniz.
Oui, vous pouvez.
Daha iyisini yapabilirsiniz gerçi.
Vous pouvez faire beaucoup mieux, cependant.
Siz ikiniz oradayken çalışmamakla ilgili pratik yapabilirsiniz.
Tant que vous êtes là-haut, entraînez-vous à nouer des liens.
Seni tekrar yapabilirsiniz.
Je peux le refaire.
Leo, yapabilirsiniz Bunu yapmak, bunu yapabilir? "
"Léo, fais ci. Léo, fais ça."
O yapabilirsiniz.
Elle est à la hauteur.
Sen, bal yapabilirsiniz.
Chanter? Chantez.
George alabilirsiniz, biz de yapabilirsiniz.
Si Georges peut sortir d'ici, nous aussi on peut. Nous devons penser à ça.
Evet, yapabilirsiniz.
Oui, je veux bien le croire.
Asla çok geç değildir, efendim. Her zaman yeni bir başlangıç yapabilirsiniz.
Il n'est jamais trop tard, vous pourriez trouver de nouvelles intrigues.
- İsterseniz... bana bir yağmur kontrolü yapabilirsiniz Danışman... ama sizi temin ederim sistemimde hiç su -...
On peut remettre ça quand vous voulez, conseillère mais...
Başka bir şey yapamayacağınızı söylemiyorum, çünkü yapabilirsiniz.
Ce qui ne veut pas dire que vous ne pouvez pas faire ce que vous voulez.
Seks yapabilirsiniz, ancak inlememek, dille öpüşmemek, itip-çekmemek, herhangi bir pozisyona girmemek şartıyla.
Mais, on est potes, n'est ce pas? Peter, on doit parler. Je pensais que la FCC était une bonne idée au début, mais ça va trop loin.
- Saçmalıyorsun. - Şimdi baştan yapabilirsiniz.
Voilà votre seconde chance.
Bunu yapabilirsiniz.
Vous y arriverez.
Dr. Yang, şimdi gidip ameliyat öncesi tahlilleri yapabilirsiniz.
Dr Yang, occupez-vous des examens préopératoires.
Bu... bana tahmin edebileceğinden daha çok şey ifade ediyor. Ve biliyorum ki beni... daha iyi bir yazar yapabilirsiniz.
Ceci à plus d'importance pour moi que vous n'imaginez et je sais que vous pouvez faire de moi un meilleur écrivain.
Yürüyüş yapabilirsiniz, halka çevirebilirsiniz, taş koleksiyonu yapmaya başlayabilirsiniz.İşte.
Vous pourriez faire un tour, vous pourriez faire du cerceau, vous pourriez commencer une collection de pierres. Voilà.
İstediğiniz kadar şantaj yapabilirsiniz. O çocuklar aptal açık artırma işi salakça, her şey rezalet ve ben bırakıyorum.
Vous pouvez me faire chanter autant que vous voudrez, mais ces gamins sont stupides, être directeur des ventes est stupide, ça ne sert à rien et je démissionne.
Yarın gideceğimiz yere vardığımızda, siz muhabbet kuşları, ailelerinize sağlıklı ve güvende olduğunuzu göstermek için çekim yapabilirsiniz
Quand on sera arrivé là où on doit aller demain, vous pourrez faire une cassette et montrer à votre famille que vous êtes des lâches seins et saufs.
Tabi ki yapabilirsiniz.
Qu'est-ce que vous racontez? Bien sûr que vous pouvez.
Umarım ben de ölmeden, bir şeyler yapabilirsiniz.
J'espère que vous le ferez avant que je ne meure aussi.
LAPD'nin suç labaratuarları çok iyi, bu işi orada da yapabilirsiniz.
De quoi tu parles? La police de LA a un bon labo criminel.
Son kural, sezon içinde bir gün seçtiğiniz oğlandan artık memnun değilseniz, değiş tokuş yapabilirsiniz.
Règle finale... si à un moment durant la saison vous n'êtes pas heureuse avec votre pioche, vous pouvez échanger avec quelqu'un d'autre.
Hey, odasını spor odası yapabilirsiniz.
Hé, vous pouvez transformer sa chambre en salle de gym.
Kız kardeşinizle ne isterseniz onu yapabilirsiniz, ama Jake yardım etmeye çalışıyordu.
Ecoutez, vous ferez ce que vous voulez avec votre sœur, mais Jake essaie juste d'aider.
Daha önce yaptığınız şeyleri hâlâ yapabilirsiniz.
Vous pouvez faire tout ce que vous faisiez avant.
İşimiz bittiğinde, İtalyan çantamı etkisiz hale getireceğim ve size teslim olacağım. Benimle ne isterseniz yapabilirsiniz.
Quand ce sera fait, je désarmerai le sac et vous libérerai.
- Bunu hücreden de yapabilirsiniz.
Vous pouvez l'aider en prison A moins que vous ayez fait de la redécoration prendant qu'on était parti,
Şimdi, uygun olduğunu düşündüğünüz her şekilde yatırım yapabilirsiniz Yasal olduğu sürece.
Vous investirez comme bon vous semble - si ça reste légal.
- Aslında birkaç şey yapabilirsiniz.
- Deux choses, en fait.
Belki bana bir iyilik yapabilirsiniz.
Vous me rendriez peut-être service.
Eğer biraz erişteniz ve ton balığınız varsa, Maliyeti az, lezzetti fazla bir güveç yemeği yapabilirsiniz.
Si vous avez des nouilles et du thon, vous pouvez faire des casserolles moins chères, mais meilleures!
Burada hepsini yapabilirsiniz.
On peut tout faire ici.
Beni izleyin sadece. Yapabilirsiniz.
Me suivre, ça vous pouvez le faire.
Şimdi siz devlet için bir şeyler yapabilirsiniz.
Toute votre vie durant.
Başka şey de yapabilirsiniz.
Entre autres.
- Ne mi yapabilirsiniz?
- Que peux-tu faire, toi?
İyi, biraz daha bulursanız, kendinize küçük güzel bir mendil yapabilirsiniz.
Bien, trouvez-en encore quelques un, et vous pourrez vous faire un joli petit mouchoir.
"Denetime tabi tutulmak isterseniz, gayet tabii yapabilirsiniz."
Si on veut être contrôlé.
İstisna yapabilirsiniz.
Tu peux faire une exception.
l yapabilirsiniz bilmiyorum.
Tu oublies quelque chose sur la Boîte de Pandore.
Sen glamour yapabilirsiniz.
Tu l'as déjà fait avant.
Ama yapabilirsiniz.
Ce n'est pas comme si on pouvait le faire venir ici et le forcer à se rappeler de sa femme.
Sen, Piper yapabilirsiniz.
Tu peux le faire Piper.
Yapabilirsiniz, çocuklar!
Vous pouvez y arriver les enfants!
Daha az da yapabilirsiniz.
Tu peux en faire moins.
yapabilir misin 156
yapabilirim 355
yapabilirsin 546
yapabilir misiniz 22
yapabilir miyim 52
yapabilir 51
yapabilirler 18
yapabilecek misin 17
yapabiliriz 114
yapabilirdim 21
yapabilirim 355
yapabilirsin 546
yapabilir misiniz 22
yapabilir miyim 52
yapabilir 51
yapabilirler 18
yapabilecek misin 17
yapabiliriz 114
yapabilirdim 21
yapabileceğim bir şey varsa 40
yapabileceğim bir şey var mı 169
yapabilir miyiz 38
yapabileceğim birşey var mı 19
yapabileceğim bir şey yok 101
yapabilirsem 24
yapabileceğimiz bir şey var mı 35
yapabileceğimiz bir şey yok 76
yapabileceğim başka bir şey var mı 27
yapabileceğini biliyorum 40
yapabileceğim bir şey var mı 169
yapabilir miyiz 38
yapabileceğim birşey var mı 19
yapabileceğim bir şey yok 101
yapabilirsem 24
yapabileceğimiz bir şey var mı 35
yapabileceğimiz bir şey yok 76
yapabileceğim başka bir şey var mı 27
yapabileceğini biliyorum 40
yapabileceğim hiçbir şey yok 28
yapabileceğim başka bir şey yok 18
yapabileceğimin en iyisi bu 20
yapabileceğimi sanmıyorum 36
yapabileceğim bir şey yoktu 24
yapabileceğimiz hiçbir şey yok 21
yapabileceğin bir şey yok 48
yapabileceğin hiçbir şey yok 18
yapabileceğini biliyordum 23
yapabileceğim hiçbir şey yoktu 21
yapabileceğim başka bir şey yok 18
yapabileceğimin en iyisi bu 20
yapabileceğimi sanmıyorum 36
yapabileceğim bir şey yoktu 24
yapabileceğimiz hiçbir şey yok 21
yapabileceğin bir şey yok 48
yapabileceğin hiçbir şey yok 18
yapabileceğini biliyordum 23
yapabileceğim hiçbir şey yoktu 21