English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ Y ] / Yine sen

Yine sen Çeviri Fransızca

2,027 parallel translation
Yine sen! Sana iyi haberlerim var, küçük dostum.
C'est encore toi, j'ai une bonne nouvelle pour toi, mon joli.
Yine sen kazandın.
J'ai un pied large.
- Yine sen.
- Ah, c'est encore vous.
Don Segundo. Yine sen! Lütfen bunu yapmayı bırak!
Don Segundo, encore vous!
- Sen iyi misin? Yine sen olamazsın!
- Encore toi!
Yine sen olacaktın ama kendimi aptal gibi hissedecektim.
Ça resterait toi, mais je me sentirais bête.
# Bu yine sen-
C'est encore toi...?
Lian Chu World Gobbler'ı öldürdü, sen bu yüzden iyileştin. Her yer yemyeşil oldu ve etraf yine tavşanlarla doldu.
C'est pour que ça que la nature est en fête... qu'il y a plein de petits lapins partout!
Sen güzelsin Ama yine de herşeyin üzerine hardal sıkıyorsun. Hiçbirşeyin tadına varmamak hiçbirşey hissetmemek için
Et tu t'obstines à tout tartiner de moutarde pour ne rien goûter.
Dinle, saçım alev almış olsa ve sen de yeryüzündeki son kova su olsan yine de seninle şarkı söylemezdim.
Je ne chanterais pas avec toi même si j'avais les cheveux en feu et que tu étais le dernier seau d'eau de la planète.
Ben de açlıktan ölüyor olsam ve sen de piknikteki son kırıntı olsan yine de seninle şarkı söylemezdim.
Je ne chanterais pas avec toi même si je mourais de faim et que tu étais la dernière miette de pain du pique-nique.
Ve şimdi sen gittiğin için yine değişti.
Et tout change encore parce que tu es partie.
Sen yine de ümitsizliğe kapılma.
Ne prends pas ça trop à cœur.
Ama sen yine de ben görmeden gittin.
Mais tu y es quand même allez derrière mon dos. Je sais.
Sen yine de dene.
Essaye.
- Yine mi sen? Evet.
Vous encore.
Yine de, tüm ilaçlara doktorlar karar verir ve bunu sen de biliyorsun.
Ceci étant dit, ce sont les médecins qui décident du traitement, tu le sais.
Bak işte burada. - Neler çeviriyorsun sen yine?
Qu'est-ce que vous faites?
- Tabii, sen yine seçilmişlik yapıyordun.
Oui, encore l'Élu. Mais oui!
Yine mi sen?
- Encore toi.
Yine mi sen? Sarıkafa! Yine mi sen?
Encore toi, le blondinet?
Ve sen yine çuvallayacaksın.
Et toi non plus, comme toujours.
Bu ihtiyar birazdan soluksuz kalacak ve bunu yapanın sen olmadığına ikna etmek için ecel terleri dökeceksin ve hatta, hatta kasten öldürmediğine ikna edebilsen dahi yine de itinayla bakabildiğine ikna edebilmek için ecel terleri dökeceksin.
Cette femme va être à court d'oxygène. Vous aurez un mal fou à convaincre les gens que vous n'êtes pas responsable. Et même si vous parvenez à les convaincre que vous ne l'avez pas tuée volontairement, il vous faudra les convaincre que vous vous êtes sacrément bien occupée d'elle.
Yine mi sen?
Encore vous.
Sadece sen, sevgili Amelia, bu zalimce sözleri bana söyleyip yine de seni arzulamama engel olamazsın.
Tu es la seule, chère Amelia, qui puisse me dire ces mots durs sans me faire changer d'idée de vouloir être avec toi.
Ama sen yine de acil bir durum ihtimaline karşı uyanık olmalısın.
Mais soyez vigilante, au cas où il y aurait un problème.
Ama yine de sen bu seçmelere gitmelisin. Tam sana göre, gerçekten.
Cela étant dit... tu devrais y aller.
Sabahin 5.30'u oldugunda yine uyku sersemi kalkman gerektir ve her gun, her hafta, hayatin boyunca boyle yorgun olacagini bilirsin ama sen oturup, "Yunanistan'a ne oldu?"
Tu clignes des yeux et il est 5 h 30. C'est encore l'heure de se lever, et tu sais que tu seras fatigué toute la journée, la semaine, la vie. Et on se dit : " Qu'est-il arrivé à la Grèce?
- "Sen benim en iyi arkadasimsin." - "Seni yine de seviyorum."
- "tu es ma meilleure amie." - "Je t'aime."
Yine mi sen, Endo...
Encore toi, Kanna Endo...
- Yine mi sen.
- Encore vous.
Yine mi sen?
Salut. Encore toi?
- Yine mi sen?
- Encore vous?
- Yine mi sen?
Encore vous.
Jimmy, benim adım Kara Bomba. 18 yaşındayım sen de benim 16 yaşındaki küçük kardeşimsin ve kafan yine güzel.
Jimmy, je suis Black Dynamite, j'ai 18 ans... et toi, tu es mon petit frère de 16 ans et encore une fois, tu es totalement défoncé!
Yine mi sen?
Je viens aussi!
Biliyorum ama sen yine de anlat.
{ \ pos ( 192,250 ) } Je sais, mais dis-nous quand même.
Sen yine de Lyn'e söyleme. Gerçek değil.
Ne le dis pas à Lyn, que c'est une fausse.
Böylece 350 puan daha kazandın. Kazanan sen oldun. Yine.
Ça fait 350 points pour Carol, donc c'est vous qui gagnez... encore.
Sen yine ne zırvalıyorsun?
Qu'est-ce que vous racontez?
Yine de bunu düşün. Her haftasonu, ben, sen ve kötü bir şaç kesimi olan büyük çirkin bir kız.
Oui, mais imagine, tous les week-ends, moi, toi, et un laideron avec une coupe à faire peur.
Şimdi, istersen yine gidebiliriz. Ve hakim sana, sen ve kız arkadaşın arasındaki farkları anlatabilir.
Si tu veux, on peut y retourner et le juge t'expliquera la différence entre ta petite amie et toi.
Yine de ilk evlenen sen olmak istiyordun, değil mi?
Mais tu aurais préféré être la première.
Annemle babam sık sık tartışırlar. - Yine ne aldın sen?
Il faut dire que papa et maman se disputent souvent.
Sen yine de harika gözüküyorsun.
Mais tu te vois superbe.
Yine de sen 45 yaşına gelmeden ölür.
Mais elle sera morte avant vos 45 ans.
Yine de mucizevi şekilde kaybolduysa, mucizevi şekilde tekrar belirebilir ve sanırım sen de bunu ümit ediyorsun.
Elle peut réapparaître par magie. C'est ce que vous espérez.
Sen oraya gidene kadar kamp yine yok olabilir.
Le campement peut disparaître à nouveau.
Sen gülemezsin çünkü senin rekorunu yine kırdım.
J'ai encore éclaté ton score.
Ne yapıyorsun sen yine?
Qu'est-ce que tu fous là?
Ama sen yine de buradasın.
Et pourtant vous êtes là.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]