English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ Y ] / Yok ol

Yok ol Çeviri Fransızca

1,220 parallel translation
Yok ol.
Oh, je vois.
Yok ol, Şeytan!
Disparais, Satan.
Yok ol!
Dehors!
Yok ol.
Casse-toi!
Zihin kontrol aletimi geri ver yada yok ol.
Tu me rends mon parasiteur, ou tu sautes!
Şimdi bana "yok ol" diyebilirsin ama kendine şunu sor neden o gün batımını sen de hatırlıyorsun?
Tu peux m'envoyer promener mais pose-toi cette question : pourquoi te souviens-tu encore de ce coucher de soleil?
Yok ol, seni kan emici parazit.
Tirez-vous, parasite.
- Evet. - Yok ol!
Casse-toi.
- Kes şunu, yada yok ol.
- Arrêtes ou tires-toi.
Arzusuz, müthiş ve yok ol.
Sois sans désir, sois excellent et disparais.
Önümdeki, kötü cadı gücün de yok olsun, sen de yok ol git..
Méchante sorcière, Disparais, Disparais de ma vue,
Bana ne yapmış olursan ol böyle konuşmaya hakkım yok.
Quoi que vous ayez fait... c'est inexcusable de ma part.
Evlat. Sakin ol. İşin zor bir yanı yok.
Fiston, détends-toi.
Yok sağ ol.
Non, merci.
Sakin ol, sorun yok. Dinle.
Tout va bien.
Bak, her kim olursan ol, suçsuz bir insanı suçlamaya hakkın yok.
Écoutez, qui que vous soyez vous n'avez pas le droit d'accuser un innocent.
Ne? Hayır, bir sebebi yok. Sağ ol.
Non, comme ça.
- Sakin ol. Bir şey yok.
- Tout ira bien.
Yok, sağ ol.
Non, merci.
Sana bir bipleyici getireceğim. Sağ ol. İhtiyacım yok.
Et si elle était vivante, elle ne le resterait pas longtemps.
Sorun yok, sakin ol.
Ça va, calme-toi.
Sakin ol, sorun yok William.
Calmez-vous. Ça va aller, William.
- Sakin ol, sorun yok.
Relax! Je contrôle.
Yok, sağ ol.
- J'ai les miennes.
- Sakin ol. Bir uyuşturucu baskını. Kimseyi öldürdüğümüz yok.
Du calme, c'est que de la fumette, on n'a tué personne.
Yok bir şey, rahat ol.
T'inquiète pas, relaxe, amuse-toi...
Yok, sağ ol.
Non merci.
Emin ol, insafsız cadaloz, hepsini yok edeceğim!
Rassure-toi, pauvre harpie!
Yok. Sağ ol.
Merci, ca va.
Hey, sakin ol Skeeter. Kimseye bir zararları yok.
Calme-toi, il fait de mal à personne.
İyi, bir şeyi yok. Sakin ol. Sakin kal.
C'est bon, ne bouge pas!
Sakin ol. Bir şey kabul etmediğim yok. Borçlu olduğumu söylüyorsan, borçluyumdur.
du calme, je ne nie rien si tu le dis, je te le dois
- Sana yardım edebilecek kimse yok mu? - Sakin ol!
Y a personne qui puisse t'aider?
- Sakin ol. Ona yardım edebilecek kimse yok mu?
Personne ne peut l'aider?
Şimdi yok ol!
Maintenant, disparais.
O halde dikkatli ol, çok dikkatli ol, çünkü somut hiçbir deliliniz yok.
Alors là, attention!
Önünde hiçbir şey yok. Rahat ol.
Il n'y a rien devant toi.
gelmene gerek yok. - O işini yapana göz kulak ol.
Surveille le fou de l'impro.
Sakin ol, silahım yok.
Je ne suis pas armé!
Sakin ol! Kimse yok, rahatla.
Du calme, il n'y a personne dans le coin.
Ama sana, büyük bir... güven ol diyebilirim... ve, bu, bayan senatör... sizde yok.
Ce que je peux demander est la promesse de grandeur. Et cela, Madame le Sénateur... vous ne l'avez pas.
- Baba, sakin ol. Bir şeyi yok.
Vous allez faire un achat, vous allez juste au centre commercial, et des gens crient à travers le magasin : "C'est toi, cet acteur?"
Hayır, hayır, hayır, benim böyle bir iddiam yok. Anne, sakin ol. Anne.
Maman, t'énerve pas!
Sakin ol baba. Yanan bir şey yok, öyle değil mi?
Du calme, papa. ll n'y a pas de flamme, d'accord?
- Yok sağ ol yemem.
- Non, merci.
Beni mi? Yok, sağ ol.
C'est pas la peine.
- Gerek yok, sağ ol.
Je te remercie.
- Yok, sağ ol!
Non merci.
Yok, sağ ol.
Rien.
Yok ol...
Ceux qui s'opposeronts à tes volontés, ils disparaîtront.
- Sağ ol. Ama bunun şu anki durumumuzla bir ilgisi yok.
Mais ça n'a aucun rapport avec notre situation.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]