Önce sen Çeviri Fransızca
6,778 parallel translation
- İlk önce sen bana geldin.
Tu es venu le premier.
Önce sen!
Vous d'abord!
Önce sen Komutan. Israr ediyorum.
Vous en premier Commandant!
İlk önce sen açmak ister misin bebeğim?
Tu veux passer en premier, bébé?
Önce sen...
Premièrement tu...
- Önce sen mi gidersin?
- Tu veux y aller? Ok.
Önce sen.
Vous d'abord.
İlk önce sen evlat.
Après toi, gamin.
- Lütfen. Önce sen.
Toi d'abord.
Hiç merak ettin mi, eğer Herb benimle tanışmadan önce sen tanışsaydın ne olurdu? Bana asılıır mıydın?
Si tu m'avais connue avant Herb, t'aurais tenté quelque chose avec moi?
Sahi mi? Önce sen mi gördün?
Vous étiez prem's?
Tıpkı bir ay önce olduğu gibi. Canaan Polis Departmanı alkol testinde yüksek alkollü çıktıktan sonra sana evine gitmende yardım etmişti. Bak sen şu işe.
Par exemple, le mois dernier, la police de Canaan vous a aidé à rentrer chez vous après un soufflage de 0,1 sur un alcootest.
Sen daha önce dayak yedin, parçalandın, bıçaklandın, ele geçirildin, öldürüldün ve şimdi gelmiş dirseğimi burktum mu diyorsun?
Tu t'es fait... taper, mordre, égratigner, poignarder, posséder, tuer. Et tu t'es luxé ton putain de coude?
Yaptığım son hayır parçasını aldın sen.
Prends la dernière once de charité qu'il me reste.
Bence sen de eve gitmeden önce kıyafetlerini değiştirmelisin.
Tu devrais te changer aussi, avant de rentrer.
Diğer düşük meleklerle birlikte sen de kararını uzun zaman önce verdin.
Tu as fait ton choix il y a longtemps avec les anges inférieurs.
Sen ve Jack Weaver ölümünden bir hafta önce... tesisin içinde uzun bir yürüyüş yapıyorsunuz.
C'est vous entrant avec Jack Weaver dans les labos, après la fermeture, une semaine avant sa mort.
Sen başbakan vardı biliyorum Önce bu duvar, değil mi?
Tu sais que tu dois lisser ce mur avant?
Sen hiç Bu savunmasız önce.
Tu n'as jamais été aussi vulnérable avant.
Harvey, bana başka tek bir kelime etmeden önce, senden ne kadar büyük bir belanın altına girdiğimi tekrar düşünmeni istiyorum. Çünkü o çocuğu sen bu ofise getirdin.
Harvey, avant que tu ne me dises autre chose, je veux que tu penses au fait que je viens d'être mise dans la merde parce que tu as amené ce garçon chez moi.
Ve sen James ölmeden 6 hafta önce boşanma kağıtlarını doldurdun?
Et vous avez demandé le divorce 6 semaines avant la mort de James?
Sümüğünü gömleğime mi sürdün sen az önce?
Tu te mouches dans ma chemise?
Glen, eğer yapabileceğim bir şey varsa... 20 yıl önce, kendimi çok iyi bir fizikçi sanıyordum. Sonra sen odama girdin.
Glen, si je peux faire quoi que ce soit... 20 ans auparavant, je pensais être un bon physicien, et tu es entré dans mon bureau.
Az önce üzerime mi tükürdün sen?
Tu viens juste de cracher sur moi?
- Sen az önce...?
- Est ce que...?
Sen başla önce.
Je vais vous donner une longueur d'avance.
Cheryl sen yayına almadan önce bunları inceliyorsun değil mi?
Cheryl, tu enregistres ces appelles?
Tam da Harvey'in diyeceği türden - Sen az önce - az önce -
Tu as dis...
Tabii, sen ve uyuşturucuların beni daha önce öldürmezse.
Ouais, si toi et tes drogues ne me tuez pas avant.
Önce sen.
Toi d'abord.
Sen gelmeden önce çıktı.
Avant que vous arriviez.
Daha önce dediğim gibi sen de ailemsin.
Je t'ai dit Je te considère comme la famille.
Sen benim yardım çağrımı ve arabamı bozduğumu görmeden önce sana güveniyordum.
À toi, avant que tu ignores mes appels à l'aide et que tu casses ma voiture.
Sen Küpür Kitabını onların önünde sallamadan önce onları kontrol etmek zaten yeterince zordu.
C'est suffisament difficile de les contenir sans que vous agitiez ce Livre des Coupures devant eux.
Sen birşey demeden önce haber vereyim, onun buradaki mevcudiyetiyle birlikte hakkından feragatını... Evet, tabi.
Avant de dire quoi que ce soit, j'ai besoin que vous reconnaissiez en sa présence que vous avez refusé votre droit à un... oui, d'accord.
Sen aydınlatmaya çalışıyorum tıpkı yüzyıllar önce yapmaya çalıştığım gibi.
Je t'éclaire, comme je l'ai déjà fait, il y a de ça des siècles.
- Sanki sen daha önce o kuralları hiç esnetmedin?
- Vous les avez toujours respectées?
Sen son kişisin o Ölmeden önce aradım.
Vous êtes la dernière personne qu'il a appelé avant de mourir.
Sen onun isini bitirmeden önce kaç kisinin daha ölmesi gerek?
Combien de personnes en plus vont devoir mourir avant que tu ne l'extermines?
Sen sahiplenmeden önce bu sokaklar benimdi.
Ces rues étaient à moi bien avant que tu ne les réclames pour toi.
Bay Ross'a da haber verdim. Sen önce geldin.
J'ai laissé un mot pour Mr.Ross. Vous êtes la première à arriver.
Ne yani sen daha önce hiç bir espriyi tekrarlamadın mı?
Quoi, comme si tu n'avais jamais répété la même blague?
Bana daha önce ne istediğimi sorduğunda söylemiştim ve sen de olmaz demiştin.
Tu m'as demandé ce que je voulais avant, et je te l'ai dit, et ensuite tu m'as dit que je ne pourrais pas l'avoir.
Ama bu planı sen buraya taşınmadan çok önce yapmıştık. Ve Peter biriyle birlikte gelecek.
C'est juste qu'on l'avait prévu avant que tu n'emménages ici et Peter amène déjà quelqu'un.
Onca yıl boyunca onun için sen diğer her şeyden önce geldin. Ben öyle yapmadım.
Toutes ces années, il t'a faite passer avant.
Ben artık farklı bir insanım. dedektifin dediklerinden anladığım Isabel Greene nin nerede ve nasıl vurulduğudur tam 8 yıl önce ve sen yine o adamlarla birlikteyken alınmışsın.
Les inspecteurs vous ont interpellé dans le quartier où vous avez tiré sur Isabel Greene il y a 8 ans, en compagnie de membres de gang.
Sen gelmeden önce bir tane içmiştim.
J'en ai pris une dans votre réfrigérateur avant que vous descendiez.
Bir bu eksikti. Önce kardeşim beni sırtımdan bıçaklıyor, şimdi de sen gidiyorsun.
Elle veut que je l'aide à la diriger.
Ama sanırım onunla bir kez daha konuşman gerekecek. Çünkü onu sen gelmeden önce suç mahaline sızarken gördüm.
Eh bien, tu dois lui parler à nouveau parce que je l'ai vu roder près de la scène du crime avant que tu n'arrives.
Sen de birkaç dakika önce burada ol.
Vous serez là quelques minutes avant.
Sen buraya gelmeden önce iyiydi.
Il allait bien avant que tu arrives.
önce sen git 20
señor 97
senor 39
señorita 20
senorita 19
señora 23
seni çok seviyorum 321
senatör 298
senator 30
seni seviyorum 4697
señor 97
senor 39
señorita 20
senorita 19
señora 23
seni çok seviyorum 321
senatör 298
senator 30
seni seviyorum 4697
sense 26
seni çok özledim 187
seni 1182
senpai 28
sensei 83
seni görmek istiyorum 81
sen nasılsın 397
sentinel 21
senin adın nedir 33
seni istiyorum 270
seni çok özledim 187
seni 1182
senpai 28
sensei 83
seni görmek istiyorum 81
sen nasılsın 397
sentinel 21
senin adın nedir 33
seni istiyorum 270
senden çok hoşlanıyorum 54
senin adın ne 311
senden hoşlanıyorum 151
seni anlamıyorum 181
senin 814
sence 570
seni seviyorum baba 42
seninle 184
seni gördüğüme sevindim 550
sen benimsin 132
senin adın ne 311
senden hoşlanıyorum 151
seni anlamıyorum 181
senin 814
sence 570
seni seviyorum baba 42
seninle 184
seni gördüğüme sevindim 550
sen benimsin 132